Semiha Berksoy

Semiha Berksoy Berlin’de

Hamburger Bahnhof – Uluslararası Çağdaş Sanat Müzesi, Türk ressam ve opera sanatçısı Semiha Berksoy’un (1910 – 2004) Almanya’daki ilk kapsamlı retrospektifine yer verecek.

/

Berksoy, 1936’dan 1939’a kadar Berlin’deki Hochschule für Musik’te öğrenim gördü, sanatçı ve opera sanatçısı olarak saygın bir kariyer elde etti. On altı yılı aşan bu sergi, Berksoy’un Berlin ile olan sürekli bağlantısını izliyor ve iki tutkusunun kesişimini keşfederek, onun eşsiz, spontane ve cesur resim anlayışını vurguluyor. Bu sergi Berksoy’un sanat pratiğindeki merkezi temaları tanıtıyor: ressam annesi Fatma Saime’ye olan bağı, şair Nâzım Hikmet’e olan ideolojik bağı, simgesel opera rolleri ve verimli kariyerini şekillendiren mekânlar ve olaylar… 80’den fazla tablo ve kağıt üzerindeki eserlerin yanı sıra geniş bir arşiv belgesi, film klibi ve ses kaydı yelpazesi ile sergi, Berksoy’un hem Türkiye’deki hem de uluslararası kültürel arenadaki önemli etkisini vurguluyor.

Semiha Berksoy, Çıplak (Otoportre), 1996 Sunta üzeri yağlıboya, 70 x 50 cm Sanatçının varisinin ve Galerist’in izniyle

1930’ların başında Türkiye’deki başarısının ardından Berksoy, Berlin’e gitmek üzere Türk hükümeti bursu aldı ve 1936’dan 1939’a kadar Hochschule für Musik’e kaydoldu. Hızla tanınmaya başladı ve “güçlü soprano” ve “inatçı ruh” gibi ifadelerle anılmaya başlandı. 1939’da Berksoy, Ariadne auf Naxos’ta Ariadne olarak başrol oynadı; Berlin’de Strauss’un 75. doğum günü için büyük bir takdirle sahnelendi, ancak II. Dünya Savaşı’nın patlak vermesi nedeniyle Türkiye’ye dönmek zorunda kaldı. Burada, Türk Devlet Opera ve Balesi ile Ankara Devlet Konservatuvarı’nın kurulmasına Alman aktör ve yönetmen Carl Ebert ile birlikte destek verdi. Ancak, Berksoy’un Berlin ile olan bağlantıları sürdü, 1969’da Haus am Lützowplatz’ta düzenlenen bir solo sergi ve 1998’deki Son Sanat İstanbul’dan (Haus der Kulturen der Welt) ve 2010’daki İstanbul Next Wave (Martin-Gropius-Bau) gibi sergilerdeki çalışmalarıyla.

Semiha Berksoy, Korku, 1971, Duralit üzerine yağlıboya, 100 x 70 cm, Sanatçının varisinin ve Galerist’in izniyle

Berksoy’un kariyeri opera ve görsel sanatları kusursuz bir şekilde harmanladı. 2000 yılında, 90 yaşında New York’taki Lincoln Merkezi’nde Wagner’in Tristan ve Isolde opera eserinden Liebestod aryasını icra etti. Bu performansı ölümünden dört yıl önce gerçekleştirdi. Berksoy’un işleri birçok solo ve grup sergisinde, en son 1965 tarihli annesinin portresi ile 60. Venedik Bienali’nde sergilendi. Hamburger Bahnhof’taki sergi, Berksoy’un figürlerinin bir sahnedeki karakterler gibi göründüğü operatik vignette’ler işlevi gören bir dizi küme boyunca düzenlenmiştir. Bu figürler, 1930’lardan 2000’lerin başına kadar olan Berksoy’un nadir kayıtlarıyla birlikte sunulmaktadır. Hamburger Bahnhof – Nationalgalerie der Gegenwart’ın direktörleri Sam Bardaouil ve Till Fellrath tarafından küratörlüğü üstlenen serginin yardımcı küratörleri Emily Finkelstein ve Agnes Rameder.

İstanbul Modern’de

6 Aralık’ta ziyarete açılacak sergi, sanatçının 60 yılı aşkın, çok yönlü ve katmanlı sanat pratiğini mercek altına alıyor. 2014 yılında Galerist’in temsiliyetini üstlendiği Berksoy’un ve asırlara yayılan eserlerinin, sergi aracılığıyla geniş bir izleyici kitlesiyle buluşturulması hedefleniyor. Berksoy retrospektifi, sanatçının 1930’lardan itibaren görsel sanatlar ve sahne sanatları dünyasında çığır açan kariyerini bütüncül bir bakış açısıyla sunacak. Seçilen 100’e yakın eserin yanı sıra arşiv belgeleri, film klipleri ve ses kayıtları, Berksoy’un opera performansları ile resimleri arasındaki bağlantıları ortaya koyacak. 11 Mayıs 2025’e kadar açık kalacak olan sergiye, Hamburger Bahnhof katalog serisinin devamı niteliğinde, Silvana Editoriale Milano tarafından yayımlanacak bir sergi kitabı ve eş zamanlı bir konuşma programı eşlik edecek.

Türkiye kültür sanat tarihine damgasını vurmuş bir sanatçı ve primadonna olan Semiha Berksoy’un retrospektifi, 2026 yılında ise İstanbul Modern’de sergilenecek.

İlginizi çekebilir:  Gülçin Aksoy’un Anısına "Vasiyetimdir"

Semiha Berksoy (1910 – 2004)

Semiha Berksoy, doğuştan gelen sanat aşkı ve yeteneğiyle Cumhuriyet kuşağının en önemli temsilcilerinden biri ve Türkiye’nin uluslararası alanda tanınan ilk sanatçılarındandır. 19 yaşında Güzel Sanatlar Akademisi, Namık İsmail Atölyesi ve Hakkı Toygar Seramik Atölyesi’ne kabul edilir. Ertesi yıl, Muhsin Ertuğrul tarafından açılan Darülbedayi Tiyatro Okulu sınavını kazanır.

Sanata çok yönlü yaklaşımıyla gerçek bir öncü olan Berksoy, Türkiye’nin ilk sesli filmi İstanbul Sokaklarında ve ilk Türk operası Özsoy operasında sahne almış; yurtiçi ve yurtdışında sayısız önemli temsilde rol almıştır. 1936 yılında Atatürk tarafından opera eğitimi için Berlin Yüksek Müzik Akademisi’ne gönderilen Berksoy, 1939’da Richard Strauss’un 75. doğum günü kutlamalarında büyük övgülerle sahnelenen Ariadne auf Naxos’ta Ariadne rolüyle büyük beğeni toplar. Berlin Yüksek Müzik Akademisi’ni birincilikle bitirerek ‘Birinci Sınıf Opera Sanatçısı’, ‘Başartist (Primadonna)’ ve ‘Devlet Sanatçısı’ unvanlarına layık görülür. Aynı yıl, II. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla ülkesine döner ve Türk Devlet Opera ve Balesi’nin kurulması ile Ankara Devlet Konservatuvarı’nın açılmasına, Alman yönetmen Carl Ebert ile birlikte katkıda bulunur. Berksoy’un Berlin ile bağlantıları ilerleyen yıllarda da devam eder; 1969’da Berlin’de Haus am Lützowplatz’ta bir kişisel sergi açar ve eserleri, Recent Art from İstanbul (Haus der Kulturen der Welt, 1998) ve İstanbul Next Wave (Martin-Gropius-Bau, 2010) gibi sergilerde yer alır. Bu süreçte Berksoy, Berlin’in kültürel hafızasında daha fazla yer edinir.

Semiha Berksoy (Portre Fotoğrafı), Sanatçının varisinin ve Galerist’in izniyle

Yaşamını sanata adayan ve görsel sanatlarla her zaman yakından ilgilenen Berksoy, İstanbul Bienali (1997), Manifesta II (1998), Venedik Bienali (2005, 2024), Sharjah Bienali (2014) ve La Lune Du Voyage Réel aux Voyages Imaginaires (Grand Palais, 2019) ve Lyon Bienali (2022) gibi önemli uluslararası sergilerde eserleriyle yer alır. 2000 yılında ise 90 yaşında New York Lincoln Center’da yönetmen Robert Wilson’un The Days Before adlı oyununda Wagner’in Aşk Ölümü aryasını seslendirir.

Semiha Berksoy, tutkularını, aşklarını ve acılarını çizgisel, ironik ve yalın bir dille resimlerine aktarırken yaşam, ölüm ve zaman kavramlarının sınırlarının aşıldığı yeni bir boyut yaratır. Kendi yaşantısını sanat üretiminin merkezine yerleştiren Berksoy, yaşamını ve sanatını birbirinden ayırmamış; resimleri onun cesur, coşkulu ve özgün kişiliğinin yanı sıra bütüncül sanat deneyimi ve anlayışının da bir yansıması olmuştur.

Hamburger Bahnhof

Hamburger Bahnhof, 1996 yılında Berlin’de tarihi bir tren istasyonu binasında kurulmuş ve Almanya’nın en büyük çağdaş sanat müzesi olarak hizmet vermektedir. Yıllık 450,000 ziyaretçi ağırlayan müze, 15,000 m² sergi alanıyla Almanya’nın Ulusal Galerisi’nin geniş koleksiyonlarına ev sahipliği yapan en büyük yapılar arasındadır. Müze, yıl boyunca 3 koleksiyon sergisi ve 8 ila 12 geçici sergi ve eşlik eden programlar düzenlemektedir.

ArtDog Istanbul 25. Sayı200,00Kasım – Aralık 2024

“Semiha Berksoy Berlin’de” Sayısı

ArtDog Istanbul basılı dergi satış noktalarını görmek için tıklayın.

Kapak: Semiha Berksoy, Sound, sunta üzerine yağlıboya, 1970. ©️ Semiha Berksoy ve GALERIST’in izniyle. Hamburger Bahnhof – Uluslararası Çağdaş Sanat Müzesi.

Başarılı

Previous Story

2024’ün Son Konserleri

Next Story

Çağdaş Sanatta Dolandırıcılığın Kısa Tarihi

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.