Chiharu Shiota

Yoklukta Varoluş Chiharu Shiota

İstanbul Modern, ana malzemesi iplik olan enstalasyonlarıyla tanınan Japon sanatçı Chiharu Shiota’nın müze için özel olarak ürettiği geniş ölçekli yerleştirmesini içeren "Dünyalar Arasında" adlı sergiyi ağırlıyor. İplik sanatı duygularının dışavurumu olarak tanımlayan ve üretimlerinde sıklıkla ilişkiler, kimlik ve kayıp konularını odağına alan Shiota, Japonya ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin kurulmasının 100. yıldönümü kapsamında düzenlenen sergiye ve sanatsal pratiğine dair sorularımızı yanıtladı.

//

Bir söyleşinizde “…ben geleneksel anlamda dokumuyorum, iplikle çizgi çekiyorum, bir resimdeki çizgi gibi ve bu çizgiler birbirine dolanıyor, düğümleniyor veya kesiliyor tıpkı insanlar arasındaki ilişkiler gibi,” diyorsunuz. “İplik” sanatsal pratiğinize nasıl yerleşti? Chiharu Shiota’nın sanatsal dili ve felsefesine dair bize neler söylüyor?

Her zaman ressam olmak istemiştim fakat eğitimim sırasında artık resim yapamadığımı fark ettim, yaptıklarım tuval üzerinde bir renk olmanın ötesine gidemiyordu. Boyadığım her şey başkasının eseri gibi görünüyordu; kendi sanatımı henüz bulamamıştım. Daha sonra havada çizim yapmak için iplik kullanmaya başladım. Yağlı boyayla yaptığım resim teknik bir düzlemde sıkışıp kalmıştı, oysa iplik sanatı duygularımın dışavurumuydu. Ne istersem yapabilirdim. İplik duygularımın bir aynası gibiydi, eğer sıkıntılıysam iplikle ürettiğim eserler de daha karmaşık ve çözülmesi zor oluyordu.

Sıklıkla kullandığınız kırmızı, beyaz ve siyah renklerin sizin için önemi nedir?

Kırmızı kanı ve dolayısıyla insan ilişkilerini çağrıştırıyor. Siyah ipliğin birikimi, gökyüzünün gece aldığı şekli yansıtıyor ve evrene uzanıyor. Beyaz ise boş bir alan gibi. Ölümü bir son olarak değil, yeni bir başlangıç olarak görüyorum. Bu yaşamın döngüsüdür.

Dünyalar Arasında, 2024 Yerleştirme görüntüsü

Sanatı içsel kaygılarınızı tedavi etmek için yaptığınızı vurguluyorsunuz. Bunu biraz açar mısınız? Sanat sizin için bir arınma anlamına mı geliyor?

Sanatımı içsel kaygı için bir tür terapi olarak yapmıyorum, zira benim durumumda korku gerçekten sanat yapmak için gerekli bir şey.

Hafıza, varoluş ve göç odaklandığınızdaki konuların birkaçı… Tüm bu konuların kendi kişisel tarihinizle ilgisi nedir?

İlginizi çekebilir:  Genç Şairin Portresi Harvard Koleksiyonunda

Eğitimime devam etmek için Japonya’dan Almanya’ya göç ettim ve Berlin’de kalmaya karar verdim. Japonya’yı tekrar ziyaret etmeden önce 3 yıl Berlin’de yaşamıştım. Ülkemi özlüyordum ama Japonya’dayken neyi istediğimden emin değildim ve Almanya’ya dönmeyi arzuluyordum. Japonya’dayken eski ayakkabılarımı giydim. Ancak ayakkabıların artık bana uymadığını hissettim. Bu beni insan varlığı ve onun nesnelere nasıl bağlı olduğu hakkında düşündürdü. Çalışmalarımın teması bu yüzden yoklukta varoluş. Kişi yoktur ama varlığını hissedebilirsiniz. Eğer hafızam yoksa kendimi açıklayamam.

Dünyalar Arasında, 2024 Yerleştirme görüntüsü Fotoğraf: Kayhan Kaygusuz

“Hafıza” konusu sizce günümüz toplumlarında ne ifade ediyor?

Çağdaş toplumda hafıza ile bilginin birbirine karıştığını düşünüyorum. Örneğin, hafıza olduğunu düşündüğümüz bilgiler üzerine eğitilmiş ChatGPT gibi bir yapay zekâ kullanıyoruz. Ama ben hafızanın bilgiden çok duygularla ilgili olduğunu düşünüyorum.

Enstalasyonlarınızda çoğunlukla ayakkabı, anahtar, yatak, sandalye ve elbise gibi sıradan nesnelerden yararlanıyorsunuz. Üretimlerinizde kullandığınız bu nesneleri nasıl seçiyorsunuz? Tüm bu nesneler ile hafıza arasında nasıl bir bağ kuruyorsunuz?

Yeni eşyalar kullanmıyorum, her zaman eski, kullanılmış nesneleri topluyorum. Seçimim genellikle duygularımla bağlantılı oluyor. Japonya’daki deneyimimden sonra biriktirdiğim ayakkabılar ya da anahtarlar benim nezdimde önemli bir yere sahip çünkü düşük yaptıktan ve babam öldükten sonra elimde önemli bir şey tutmak istedim. Yataklar da benim için önem arz ediyor çünkü genelde yatakta doğuyoruz ve ben de çoğu insan gibi yatakta ölmek istediğimi hissediyorum. Her şey insan varoluşu ve deneyimleri ile ilgilidir.

*Chiharu Shiota: Dünyalar Arasında sergisi 20 Nisan’a kadar İstanbul Modern‘de görülebilir. 

Previous Story

Artweeks Istanbul’da Son Üç Gün

Next Story

“Dalgaları Aşmak” Sergisi Taksim Sanat’ta

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.