Post-Covid dünyasında, teknolojiyi yakından takip eden koleksiyonerler eski usul yüz yüze ticaret modelini ‘bozmaya’ devam ediyor. The Art Newspaper’ın haberine göre sanat ve antika pazarı şu anda net bir şekilde ‘çevrim içi’. Son dönemde popüler olan ve özellikle gençlerin takip ettiği TikTok platformundaki #antiquestorefinds (antikacıda bulunanlar) etiketi, 36.9 milyonun üzerinde görüntülendi. Influencer’lar sosyal medya mecralarında satın aldıkları parçaları gösterirken satıcılar da alışverişlerde nelere dikkat edilmesi gerektiğine dair tüyolar veriyor. Önde gelen müzayede evleri Instagram hikayelerinde açık artırmalarını paylaşırken milyonlarca takipçi de satışları dünyanın dört bir yanından izleyebiliyor. Benzer şekilde, teknolojiyle yakından ilgili pek çok satıcı da internet sayfalarına eserlerin/antika objelerin yüksek çözünürlüklü fotoğraflarını yüklüyor. İnternet sitesini ziyaret edenler, eserleri neredeyse karşılarındaymış gibi detaylı bir biçimde, hem de fiyat bilgisiyle birlikte görebiliyor.
Çevrim İçi Satışlar, Genç Koleksiyonerler
Art Basel ve UBS’in Küresel Sanat Pazarı Raporu’na göre geçtiğimiz yıl sanat pazarındaki tüm satışların yüzde 20’sini çevrim içi satışlar oluşturdu. Bu oran pandemi öncesinde, 2019 yılında sadece yüzde 9’du. Covid-19 pandemisinin sonuçlarından biri de -aslında zamanı çoktan gelmiş olan- dijitalleşmeydi. Kapanmalar, pek çok farklı sektörden satıcının çevrim içi ticareti benimsemesine yol açtı.
Pandemi sürecindeki kapanmalarda, gençlerin evleri, sosyal medya hesapları için temel görsel ögelere dönüştü. İç mekan tasarımına dair içeriklerle dolu olan platformlarda, türünün tek örneği olan parçalar aradan sıyrıldı; dikkat çekti. Örneğin @tradchap gibi tanınmış antika influencer’ları bu trendden faydalandı, satış hesaplarının yanı sıra evler için ‘ilham vermeyi’ amaçlayan profilleriyle de öne çıktı. Artık yüz yüze ticaret geri dönse de e-ticaretin devam edeceği çok açık.
Sanat sektörüne baktığımızda şu anda yaygın olarak kullanılan satış araçları sosyal medya içerikleri ve çevrim içi görüntüleme odaları (Online Viewing Room). Bu araçların yeni jenerasyon genç koleksiyonerleri çektiği öne sürülüyor.
Destek, Sosyal ve Ekolojik Etki Önemli
Bu yeni koleksiyonerler ve motivasyonları birbirlerinden oldukça farklı olsa da 2022’de hazırlanan Hiscox Çevrim içi Sanat Ticareti Raporu’na göre 35 yaş altındakilerin yüzde 74’ü, sanat eserleri ve diğer koleksiyon ürünlerini sanat camiasını desteklemek amacıyla alıyor. (Yaşça daha ileri olan koleksiyonerlerde ise bu oran yüzde 33.)
Sosyal etki de genç koleksiyonerler için önemli. Örneğin antika mobilya ya da mücevher satın alan gençler, bu alışverişlerini ‘yeniden kullanma’ ve ‘geri dönüşüm’ gibi sürdürülebilirlik kavramlarıyla uyumlu buluyor. Örneğin Avrupa’nın en büyük antika fuarlarında genç müşterilerle sık sık bir araya gelen IACF’nin (Uluslararası Antika ve Koleksiyonerler Fuarı) PR ve Pazarlama Müdürü Eve Oliver, “Gençler ertesi gün atacakları bir mobilya almak istemiyor. Konuştuğum 10 genç müşteriden 9’u için ürünün çevreye olan etkisi en önemli mesele” diyor.
Genç Milyarderlerin Koleksiyonları
Müzayede evlerine bakıldığında ise genç, ‘yüksek net değerli’ (high net worth individuals – HNWIs) kişilerin etkisi görülüyor. Milyarderlerin ortalama yaşı 63 olsa da, 50 yaşın altında olan genç milyarderlerin sayısı artıyor. Bu kişilerin pek çoğu ise şu anda sanat piyasasında da aktif olan başarılı finans ya da teknoloji girişimcileri. Ayrıca miras yoluyla bu yüksek gelir segmentine dahil olan kişiler de koleksiyon oluşturuyor.
Yine Art Basel ve UBS’in The Art Market 2022 başlıklı raporuna göre Y ve Z kuşağından yüksek net değerli kişiler arasına dahil olanlar sanat eserlerine yatırım yapıyor. X kuşağı ve önceki kuşaklarda da bu durum benzerdi; ancak pandemide ortaya çıkan online’a özel müzayedeler ve kriptopara ile ödeme imkanı gibi yeni alışveriş yöntemleri, ağırlıklı olarak genç, teknolojiyle yakından ilgili milyarderlerin NFT’lere yatırım yapmasında da temel etkenlerden oldu.
Fiziksel Mekan mı ‘Tık’lar mı?
Hızlı dijitalleşme ticaret sahnesini kalıcı olarak değiştirdi. Eserlerin/objelerin fiyatları şeffaf bir biçimde listeleniyor, fuarlarda ziyaretçilerin fotoğraf çekmesine daha sıcak bakılıyor; hatta kimi zaman satıcılar ziyaretçilerin sosyal medya canlı yayınlarına memnuniyetle dahil oluyor.
Müzayede piyasası üzerine raporlar hazırlayan Pi-Ex’in CEO’su Christine Bourron, başlıca müzayede evlerinin çevrim içi gündüz satışlarının oldukça başarılı olduğunu ifade ediyor. Bu başarıda çevrim içi teklif verme sürecinin etkisini vurguluyor. Gündüz satışlarına çevrim içi katılarak teklif verenlerin sayısının arttığını belirtiyor.
Pandemi sürecindeki kapanma günlerinin pek çok ülke vatandaşının hafızasında bir anı olarak kaldığı bu günlerde ise çevrim içi satışlar ile daha geleneksel ticaret biçimlerinin dengesi nasıl olacak? Fiziksel satış yeri, hibrit ya da sadece çevrim içi satış? Her işletme, kendisi için en uygun olanına karar verecek.
Birçok müzayede evi, klasik canlı müzayedelerin yanı sıra koleksiyonerlere Metaverse teknolojisi, sadece sanal ortama özel açık artırmalar ve ‘phygital’ galeriler, yani fiziksel inceleme alanının dijital bir replikasını sunuyor. Sanat ve antika piyasasının, yüklü mekan kiraları ödemeye gerek olmadan sanal ortamda da yaşadığını gören bazı işletmeler ise fiziksel mekanı korumakla çok daha az ilgileniyor. Influencer’lar aldıklarını takipçileriyle paylaşarak satıcıları destekliyor; sosyal medyanın kendisi ise müşterilerin soru sormasına ve tek bir tuşla teklif vermesine olanak sağlıyor. İşletmeler fiziksel mekanı ya da ‘tık’ları tercih etse de bir şey çok açık: Önümüzde, eski müşterilerine geçmişe kıyasla çok daha fazla fırsat sunan; aynı zamanda pazara yeni, genç koleksiyonerleri de çeken heyecan verici bir gelecek var…