Avrupa’da kültür-sanat sektörü Covid-19 pandemisinin ardından toparlanma sürecine girmişken şimdi yeni bir krizle karşı karşıya. Pandemi nedeniyle düşen ziyaretçi sayıları henüz eski seviyelerine dönmemişken, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından Avrupa’da ortaya çıkan enerji krizi müzeler için bir numaralı gündem maddesi olmuş durumda. Avrupa,
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 1987’den bu yana düzenlenen İstanbul Bienali’nin 17.’si, 20 Kasım’a kadar sürüyor. Küratörlüğünü Ute Meta Bauer, Amar Kanwar ve David Teh’in üstlendiği bienalde 500’ün üzerinde katılımcı, 50’den fazla projesiyle yer alıyor. Katılımcılar arasında sanatçı, düşünür, yazar, şair,
Nedir küratörlük? Neyi iyi eder? Neyi öne çıkarır veya neyi gizler? Geçmişle bugün arasında nasıl köprü kurar, âna nasıl tanıklık eder? Sanatçının gözü müdür, sanatçının düşmanı mı? Neyi düzenler? Neyi şekle sokar? Eserleri olduğu gibi “aktaran” mıdır, yoksa manipüle eden mi? Sanat
Suna ve İnan Kıraç Vakfı tarafından kurulan Pera Müzesi bu yıl 16’ncı senesini kutluyor. Müze fiziksel ortamda bugüne dek 2 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırladı. 2005 yılının Haziran ayından bu yana faaliyet gösteren müze, bünyesinde yaklaşık 12 bin parça eseri barındıran üç önemli
Koronavirüsle birlikte hızlanan dijital gelişmelerin sanat dünyasına nasıl yansıyacağını Türkiye’nin belli başlı sanat kurumlarına sorduk. Ve şu sorular bağlamında bir yanıt aradık: * Koronavirüs, sanat endüstrisini yeniden mi yapılandırıyor? * Daha dijital olan yeni düzende sanatın yeni aracı ne olacak? * Online etkinlikler