Hastalıkların ve toplum içinde yalnızlıkların her geçen gün arttığı post modern dünyada sanat bize nefes aldıran en önemli zenginliklerden. Paralel olarak; artan sanatsal üretim, aynı oranda değeri tartışılan kalitesiz ürünlerin piyasada el değiştirmesini beraberinde getirdi. Aslında kötü bir şey değil bu; arzın
ArtNews dergisinin 20 Mayıs 2021 tarihinde yayımladığı bir haber, sanat tarihini yeniden şekillendiren 25 küratörden bahsediyordu. Bu habere göre dünyanın farklı yerlerinden farklı küratörler sanat tarihini alt üst ederek, bu alanda yeni söylemler geliştirebiliyor ve sanat tarihini yeniden şekillendiriyorlardı. Bu haberin ilk
Akademisyen ve yazar İsmail Kaygusuz’un 2005 yılında basılan Anadolu Bilgeleri- “Anadolu’yu Aydınlatan Düşün ve Eylem Adamları” adlı kitabı Şemseddin Muhammed Tebrizi, Yunus Emre, Abdal Musa Sultan, Kaygusuz Abdal Sultan, Şeyh Bedreddin, Seyyid İmadeddin Nesimi, Pir Sultan Abdal ve Dede Kul Himmet gibi
Küresel bir salgının gölgesinde geçen 2020 yılı, bir taraftan evde geçirdiğimiz günlerin sayısının artmasıyla her zamankinden daha çok film izlemeye başladığımız, bir taraftan da zorunlu olarak veya kendi tercihimizle sinema salonlarından uzaklaştığımız bir yıl olmuştu. 2021’de özellikle yazın şehrin dört bir yanını
Pandemi sonrası herkes tekrar açıldığında bambaşka bir tiyatroyla karşılaşacağımızı hayal ediyordu ama öyle olmadı. Bazı salonlar maske dağıttılar ve bir sandalye boşlukla oturttular, bazıları maske dışında hiçbir kural getirmedi. Oyunlar değişmedi. Eski normalle yeni normal iç içe geçip aynılaştı. Eski-yeni normal’e evrildi.
Pandemi, iklim krizi gibi son dönemin coğrafyalar ve ülkeler üstü meseleleri dolayısıyla, farklı alanlardan uzmanların, yaratıcı endüstrilerin sıradışı isimlerinin, kısacası bireysel, toplumsal, küresel ölçekte herkesin aklında, masasında, kaygılı veya umut dolu bir ‘gelecek’ başlığı var artık. Her meslekte bu ‘gelecek vizyonu’na göre
Dünya edebiyatından kuir ve feminist bakış açısından yazılmış kitapları Türkçeye kazandırmayı hedefliyorlar. Kurdukları yayınevi Umami Kitap’ın amacı, “Adını aldığı beşinci temel tat gibi benzersiz lezzette kurgu ve kurgu dışı kitapları” okurla buluşturmak. Yola çıkış kitapları, Rita Mae Brown’un 1973’te Daughters Inc. tarafından
Jinekolog ve infertilite uzmanı Ercüment Cengiz’in Gırnatacı romanı Nedim Saban önderliğinde, Kanada ve ABD tiyatrolarında müzikal olarak sergilenmeye hazırlanıyor. 1890’lardan, 1955’e uzanan, İstanbul ile Chicago’da geçen aşkı, kardeşliği, vefayı, vefasızlığı ve savrulan hayatları anlatan roman yakında yine Saban önderliğinde önemli bir dijital
Avustralya ve Amerika gibi farklı kıtalarda ve ayrıca Avrupa, İngiltere’de de küratörlük ve yazarlık kariyeriniz olması çok ilginç. Bu, çok-ülkeli hayatın, coğrafyalararasılığın sanat anlayışınızı nasıl şekillendirdiğini düşünüyorsunuz? Bir serginin küratörlüğünü yapma fikrinizi en başta? Burada iki soru var: Ulusötesi kültürel çalışmanın ve
Karacaoğlan’ın bu dizelerini Aşıklı Höyük Dostları Derneği Başkanı Ferhat Boratav ile konuşurken ondan duydum. Gerçekten bugün çok bilinmeyen Orta Anadolu’nun en eski köyü olan, pek çok ilkin yaşandığı Aşıklı Höyük sadece arkeolojik bir kazı alanı değil. Dönüp dersler çıkaracağımız bir insanlık mirası.