2007 yılında kaybettiğimiz Hüseyin Bahri Alptekin uluslararası çağdaş sanat arenasında da tanınan bir sanatçıydı. Küresel çapta aktif ve ulusal boyutta etkili olduğu düşünülen Türk sanatçıların ilk kuşağına ait Alptekin, vaatler ve bunların sıradan gerçeklikleri arasındaki farka hayrandı. Bu vaatler, uzak bir yer deneyimi sunan ucuz bir otelin adında veya pek de inandırıcı olmaksızın, lüks ya da egzotikmiş gibi sunulan seri üretim ürünlerinin markalaştırılma biçiminde bulunabilirdi. Alptekin, küresel kapitalizmin Sovyet Birliği sonrası dönemde gündelik hayat üzerindeki derin etkilerini fark eden, insanlar ve nesnelerin coğrafyalar arasındaki hareketliliğini gözlemleyen bir sanatçı; Batı modernizmini çevreleyen sınırlarda katı kapitalizmin farklı biçimlerde varoluşunu inceleyen bir gezgin. Alptekin 2007’de 52. Uluslararası Venedik Bienali’nde Don’t Complain isimli yerleştirmesiyle Türkiye’yi temsil ettikten sonra Londra’da Tate Modern’de düzenlenen Global Cities adlı sergide yer aldı. 2000-2004 yılları arasında, kar amacı gütmeyen Sea Elephant Travel Agency adlı sanatçı kolektifini hayata geçirdi. Alptekin beraber çalışma ve kolektif üretimlerle ilgileniyordu; M.D. Morris’le kurduğu işbirliği, Grip-in’le yürüttüğü kolektif çalışmalar, LOFT toplantıları, the Bunker Research Group ve Barn Research Group gibi birçok kolektif ve ortak çalışma ile konunun, konumun ve müellifin önemsizleştiği amorf ortalıklar oluşturdu. Avrupa’daki retrospektif sergisi Democratic Luxury, M HKA, 2015; sergilenen eserlere dair sanatçı arşivinden çalışmalar, desenler ve notlar da dahil edilerek Alptekin’in düşünce süreci ve bilinç akışına dair derinlemesine bir yaklaşım sundu.
11 Eylül’de Galerist’te açılacak ve 28 Ekim’e kadar devam edecek olan Dostlar Arasında: Uzun bir Hikayeden Kesitler adlı sergi gündelik hayattan beslenen, ortaya çıkan eserden daha çok onu meydana getiren sürece önem veren bir sanatçının hayatı yaşayış şekli, eserleri, hocalığı, seyahatleri, diğer sanatçılarla iş birlikleri, dostları bir araya getirişi ile tüm bunların etkileri üzerine kurgulanıyor. Beraber çalışma ve kolektif üretimlerle ilgilenen Alptekin, yıllar içinde birden çok sanatçı kolektifinin kurulmasına da öncülük etti. Bu sergide yer alan eserlerin bir çoğu o dönemi farklı noktalardan bugüne taşıyor. Bu fikirden yola çıkan sergide, Hüseyin Bahri Alptekin’in yanı sıra Can Altay, Thomas Büsch, Tunç Ali Çam, Grip-in (Ali Cindoruk, Eray Makal, Erhan Muratoğlu), Ayhan Hacıfazlıoğlu, Minna Henriksson & Staffan Jofjell, Şirin İskit, Emre Koyuncuoğlu, Michael Morris, Serkan Özkaya, Camila Rocha, Vahit Tuna ve Nalan Yırtmaç’ın eserleri bir araya geliyor. Serginin küratörlüğünü üstlenen Pelin Uran’ın deyişiyle; Sanat hayatının tamamında yaptığı işleri felsefi temele oturtmuş, herkesin hayatının bir döneminde felsefe okuması gerektiğine inanan Alptekin’in, hayatta bırakacağı izi de düşünmüş olması; ürettiği her işte, düşündüğü her kavramda iz bırakma arzusunun tesiri hissediliyor. Sergi, sanatçının ölümünden 15 yıl sonra bu izleri takip etmek açısından da önemli. Emre Koyuncuğlu’nun 11 Eylül, Pazartesi günü gerçekleştireceği performans ile açılacak olan Dostlar Arasında: Uzun Bir Hikâyeden Kesitler başlıklı sergi, 28 Ekim 2023 tarihine kadar Galerist’te ziyaret edilebilecek.