Kasım 2023’te Artweeks 8. Edisyon’da Soğuk Siyah isimli sergisiyle yer alan Şerife Bilgili Ercantürk, ArtDog Istanbul’a sergisini anlatırken şöyle demişti: “Şubat’ta yaşanan büyük depremden sonra çok uzun bir süre kendimi sorgulamaya başladım. Nereye gidiyoruz, ne yapıyoruz, ne için çalışıyoruz, neden yaptık tüm bunları… Doğa, doğanın büyüklüğü, evrende çok büyük olan güç, o güce karşı bizlerin gücü, yapacaklarımız, ne için ve neden, yaşamın bizlere verdiği ve bir yaşam boyunca yapmamız gerekenler… Üretim sürecim bütün bunları çok uzun bir süre sorgulamakla geçti. Tüm bu sorgulamalar ve düşünme hali sırasında hep doğayla içi içe oldum ve doğayı dinledim, izledim, doğadan hep bir şeyler bulmaya çalıştım. Çünkü esasında doğanın gücünün karşısında bizim hiçbir gücümüz yok. Bu dünyaya bir şey bırakabilmek istiyorsak; bu ancak içimizden gelen üretimle birlikte gerçekleşebilir.”
Bilgili Ercantürk, büyük yıkım yaratan 7.7’lik deprem sonrasında Eylül ayına kadar herhangi bir üretim yapamadığını ekliyor ve şöyle devam ediyordu: “Eylül ayında tekrardan ilk çalışmalarımı üretmeye başladığımda benden çıkan ilk renk siyah ve beyazdı. Belki de tamamıyla Şubat ayından beri hiç üretim yapamamanın kaygısı böyle çıktı ortaya. İçimdeki korkuların, üzüntünün, katılaşan yumrunun siyah ve beyaz olarak dışavurumuydu.”
Aile ve Kökler
Bilgili Ercantürk, Artweeks Istanbul’un 9. Edisyon’una da yine deprem, yıkım, güven, ihmaller ve doğa odaklı işiyle katılıyor: Kökler. Ancak bu sefer, metal ağırlıklı bir eserle karşı karşıyayız. Sanatçı işini şöyle anlatıyor: “Çalışmalarımda sıklıkla kullandığım metali bir araç olarak—inşaat parçaları, foksiyonel ya da fonksiyonunu yitiren malzeme üzerine daha sık düşünüyorum.
Türkiye’nin 11 şehrinde eş zamanlı bir yıkıma neden olan tarihimizdeki en büyük deprem felaketini 6 Şubat’ta yaşadık. Bu durum herkes gibi beni de derinden etkiledi. Ailemin de büyük bir kısmı bu şehirlerden birindeydi; Kahramanmaraş. İnsanların en güvenli alanı olarak evleri, mezarları oldu. Birçoğu bulunamadı. Göçük altından çıkarılamadı bile. Mesleğim dolayısıyla inşaat-inşaa etmek benim birincil vazifem. Bugüne dek kişisel ya da profesyonel olarak güveni inşaa etmenin önemini vurgularım. Burada ‘güven’ kavramını çok yönlü düşünüyorum elbette. İnşai sürecinin bir parçası olduğum tüm yapılar, güven taşır. Her manada. Bu alanda çalışan herkesin de öyle olmak zorundadır. Burada çok büyük ihmaller yaşandı. Bedeli bu.”
İnşaa Eden
Kökler bir anlamda Bilgili Ercantürk’ün hayattaki köklerinin ve inşaa etmek olan mesleğinin simgesi. 1957’de Kahramanmaraş’ta doğan Bilgili Ercantürk, Marmara Üniversitesi’nde İşletme Yönetimi okuduktan sonra kariyerine henüz öğrenciyken yani 1976’da başladı. 1993’ten itibaren aile şirketinde çalışmaya başladı ve 2006’da kardeşleriyle birlikte Bilgili Holding Yönetimi’ni devraldı. Yönetim Kurulu Üyesi ve inşaat yönetiminden sorumlu olarak Ahmet Rasim Paşa Yalısı, Akaretler Sıraevler, Gülhane Parkı Alay Köşkü, Selanik Atatürk Evi restorasyonları, The Ritz-Carlton Residences, İstanbul ve Galataport inşaatları gibi projelerde sorumluluk aldı. O yüzden inşaa etmenin önemini ve etmemenin doğuracağı geri dönülmez zararları biliyor.
İnsansız Mekanlar, Mekansız İnsanlar
6 Şubat depremlerinde ödenen ağır bedeli, geri dönülmez zararları ve insanların yaşadığı sıkışmışlık duygusunu eseri Kökler ile izleyiciye hissettirmek istediğini söyleyen Bilgili Ercantürk, şöyle diyor: “Güvenli alanı sorguladığım bir iş üretmeyi planlıyorum. İnsanı dev bir yapının içine sıkıştırdığım bu yerleştirme, son sergimden itibaren deneyimlemeye ve deneyime odaklanarak yani izleyiciyi de katılımcı olarak eserin bir parçası haline getirdiğim işlerimin devamı. Tuvallerimde gösterdiğim/ sakladığım imgelerime benzemiyor. Burada herkese söylemek istediğim bir şey var. O nedenle de anlaşılmasını bekliyorum. Herkese bu sıkışmışlığı hissettirmeliyim. Dolaysız ve direkt. Çok net ve dili öylece yalın ancak bu şekilde ortaya koyabilirim.
İnsan-mekan/yapı benim işlerimin her daim konusu. İnsansız mekanların ya da mekansız insanların ne durumda olduğunu konuşalım. Neler olabileceğini de tartışalım.”
Kökler isimli eserini The Ritz-Carlton’ın önünde sergileyecek olan Bilgili Ercantürk’ün eserleri daha önce de farklı mekanlarda olmakla birlikte birçok kez Artweeks’te sergilenmişti.
Bilgili Ercantürk, 2019’da Artweeks 3. Edisyon’da Begüm Güney’in küratörlüğünde Eksi İki sergisiyle yer aldıktan sonra çalışmalarına farklı mecralarda sergilemeye devam etti. 2020’deki Artweeks 4. Edisyon’da Begüm Güney’in küratörlüğünde Her Yer Her Yerde’yi izleyici karşısına çıkardıktan sonra 2021’de Contemporary İstanbul’da Untitled eseriyle yer aldı. Aynı yıl Artweeks 5. Edisyon’da yine Begüm Güney küratörlüğünde Benim Kırmızı Çizgim gösterildi. 2022’de Bağ-mana sergisiyle Artweeks 6. Edisyon’da izleyici karşısındaydı. 2023’te Kırılma Noktası: Hikâyenin Sonunu Sen Yaz’ı Denizhan Özer’in küratörlüğünde QNB Genel Müdürlüğü’nde açtı. Soğuk Siyahsergisi ile 2023 Kasım’daki Artweeks 8. Edisyon’da yer aldı. Bilgili Ercantürk, bir yandan da Kökler İstanbul’da sergilenirken Venedik Spazio Punch’ta Venedik Bienali 60. Edisyon Paralel Sergisi’ne Ali Bramwell, Gabriel Adams ve Hannes Egger küratörlüğünde Normadic Party isimli işiyle hazırlanıyor.
2017’den bu yana sanat üretimlerinde duygu ve düşünceye ağırlık vererek yaşam deneyimlerini büyük tuvaller üzerinde yeniden değerlendiren sanatçı, eserlerinde ekspresyonist tekniklerle flu imgelerin bir araya gelmesiyle izleyici ile özgün bir ilişki kurma gücü arıyor.