Osman Dinç’in Pi Artworks’teki yeni sergisi Göz Kuşak’ı Altında insan ve evren arasındaki benzerliği sorgularken, izleyiciye bilim, felsefe ve sanat arasındaki yakın ilişkiyi göstermeyi amaçlıyor. Dinç, uzaydaki kara deliklerle göz bebeği arasındaki bağlantıları ele alıyor. Bu şekilde, sanatın ele aldığı alışagelmiş konuları ardında
Melike Bayık küratörlüğünde yapılan Bir Şans Daha Var Mı? adlı sergi, 12 sanatçının değişime dair bakış açılarını tek bir alanda bir araya getiriyor. Sergi, içinde bulunduğumuz hız çağının direttiği değişim ve dönüşüm arzusuna karşı direnen belleğin mücadelesini sanat eserleriyle anlatıyor. Küratör Melike
Serginizde dünyadaki gelişmeler, değişim ve güncel olayları anlattığınızı söyleyebilir miyiz? Sergideki çoğu eserde her zamanki gibi gündelik hayattan beslendiğim konular üzerinde durdum. Sergiyi hazırlama sürecinde de yakın coğrafyamızda, Ortadoğu’da birçok olay, savaş gelişti. Şu an bakarsak, Yunanistan’ın dışında savaşın olmadığı bir yer
2023, sanat dünyasında protestoların, tartışmaların, zorlukların yaşandığı bir sene oldu. Sanatçılar, küratörler, yazarlar dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için bir araya geldi. Kurumlar ve Zorluklar Kurumlar bu yıla damgasını vuran skandallarla sallandı. Bir yandan problem yaratan danışma kurulları, diğer yanda
Çınar Eslek’in Depo’da gerçekleşen Teyel, Uzuv, İlizarov sergisi bedenin olasılıklarını araştırırken, kişisel olarak bedene verilen etiketlerin sosyal alana ve bütüne nasıl yansıdığını keşfediyor. Ceren Erdem’in küratörlüğünü üstlendiği sergi sanatçının son dönemde üzerinde çalıştığı Hayal-Et, eklemleme ve yamalama, çeşitlilik ve melezlik, eksiklik ve
Cumhuriyet dönemi kültür ve sanat politikalarının ana amacında Türkiye’nin çağdaş milletler seviyesine kabul edilmesi, diğer yandan hem kültürel hem de teknik alanlarda Türk kültürünü evrensellik taşıyan bir duruma getirme çabası yatmaktaydı. Atatürk’ün kültür ve sanat politikaları, tek partili dönemde de önemini sürdürmüştür.
Eserleriniz belirli bir felsefi bakış üzerinden ilerliyor. Japonya’nın Wabi Sabi felsefesini eserlerinize nasıl yansıtıyorsunuz? Wabi Sabi felsefesinde güzelliğin içindeki kusuru kabullenmek üzerine bir bakış açısı var. Benim de eserlerim genellikle doğayla ilgili ve kullandığım organik malzemeler aslında gerçekten de sonucu kabul etmeyi
İstanbul’da son yıllarda evrilen ve değişen kültürel miras alanları arasında belki de en değerli ve farklı değerlendirilen mekânlardan birisi Galata Rum İlkokulu, yakın zamanda yeniden restore edildi. Sanat etkinliklerine ve sergilere yer veren mekânın yeniden açılış sergisi ise Athanasios ve Marina Martinos
Yekhan Pınarlıgil ve Derya Yücel’in küratörlüğünü üstlendiği iki farklı sergi Nilüfer Belediyesi tarafından Bursa’da açıldı. Her iki küratörün sergisi de farklı kuşaklardan sanatçıları bir araya getiriyor ve farklı temalar üzerine yoğunlaşıyor. Nâzım Hikmet Kültürevi’nde sergilenen Ferruh Başağa ve Defne Tesal’ın çalışmalarının yer
Latince ‘Sentience’ kelimesi duyguları deneyimleyebilme anlamına gelir. Bu kelimenin kökeninden türemiş o kadar çok farklı sözcük var olur ki 1630’lu yıllarda ‘sentientem’ kelimesi ‘duygu’ anlamında kullanılmaya başlanır ve filozoflar tarafından yapılan tartışmalarda kelimenin derinliği yoğunlaşır. Sonuçta, bu sözcük düşünebilen varlık, neden sonuç