Bedran TEKİN, Attention, Kağıt üzerine pastel 50x70 cm, 2022, Rıdvan Kuday Gallery

Anadolu’dan İstanbul’a Çağdaş Sanat

Bu yıl çerçevesini geliştiren Artweeks Istanbul, Anadolu’dan üç çağdaş sanat galerisini de ağırlıyor. Adana’dan KUN Art Space, Diyarbakır’dan Rıdvan Kuday Gallery ve Eskişehir’den The Key Art Gallery bulundukları coğrafyadaki sanatsal üretimleri dokuzuncu kez düzenlenen etkinliğe taşıyor. Artweeks Istanbul’a İstanbul dışından katılan galerilerden kuruluş hikayelerini dinledik, bölgelerindeki sanatsal üretim süreçlerini ve çalışma yöntemlerini konuştuk.

İlginizi çekebilir:  “Gerçek Galerici Sanatçı Gibidir, Sanat Hayatının Merkezindedir”

“Diyarbakır’da Sanatın Hayatın İçine İşlemesini İstiyoruz”

Rıdvan Kuday / Rıdvan Kuday Gallery / Diyarbakır

Kuruluş hikayenizi anlatır mısınız? Neden Diyarbakır’da ticari bir sanat galerisi açmak istediniz?

Galeri kurma fikri uzun süredir kafamda dolaşan bir düşünceydi. Öncesinde 2018’de A4Atölye’yi kurmuştuk ve birçok kültürel proje gerçekleştirdik. Ancak, Diyarbakır sanat ekosistemimizde bir eksiklik olduğunu fark ettim: Sanatçıların ticari desteklenmesi. Bu eksikliği gidermek ve sanat eserlerini profesyonel bir ortamda sergileyerek uluslararası standartlara uygun bir galeri oluşturmak istedim. Yıllık programlar düzenleyerek sanatçıları ve izleyicileri bir araya getirmek için bu yola çıktım. Diyarbakır’ın, ticari bir sanat galerisine ihtiyaç duyduğunu düşündüm. Ticaretin her alanda olduğu bir şehirde neden sanat dünyasında da olmasın? Bu düşünce, kararımı şekillendirdi.

Sizin dışınızda Diyarbakır’da benzeri bir oluşum var mı?

Diyarbakır’da Rıdvan Kuday Gallery dışında benzer bir oluşum bulunmuyor, hatta bölgede çağdaş sanata odaklanan başka bir girişim de yok denebilir.

Galerinin bölge için önemi nedir? Bulunduğu coğrafya ile nasıl bir ilişki kuruyor?

Rıdvan Kuday Gallery, bölge için ilk olma özelliği taşıyor. Son zamanlarda katıldığı fuarlar ve düzenlediği sergilerle bölgede yaşayan ve bölgeden olan sanatçılara güven aşılayarak önemli bir rol üstleniyor. Galeri, bölgedeki sanatçıların eserlerini sergilemek ve tanıtmak için bir alan sağlıyor. Böylece bölgedeki sanatçılar uzaklara gitmek zorunda kalmadan nitelikli işlerini sergileyebiliyorlar. Galerinin bulunduğu coğrafya Mezopotamya, medeniyetin beşiği olarak bilinir ve sanatın ve yaratıcılığın bu bölgede köklü bir geleneği vardır. Bu nedenle, bu bölgede sanat üretiminin desteklenmesi ve izleyicilerle paylaşılması bizim için önemli.

Diyarbakır’da sanatçı arayıp buluyor musunuz?

Diyarbakır’da sanatçıları bulmak konusunda deneyimim var ve bölgeye oldukça hakimim. Yaklaşık olarak 20 yıldan fazladır Diyarbakır Güzel Sanatlar Lisesi’nde eğitimcilik yapıyorum ve burada görsel sanatlar alanında yetenekli gençlerle çalışıyorum. Her yıl bu okuldan Türkiye’nin çeşitli üniversitelerine sanat alanında yetenekli öğrenciler gönderiyoruz ve birçoğu sektörde başarılı işlere imza atıyor. Çoğu artık sanat dünyasında tanınmış isimler haline geldi.

Bu öğrencilerin geri dönüşleri ve bölgedeki sanat inisiyatiflerine yön vermeleri de benim bölgeye hakimiyetimi sağlıyor. Dolayısıyla, sanatçı bulma konusunda yaptığım eğitimciliğin büyük faydası görüyorum. Bu sayede, galerimizde sergileyecek yeni ve yetenekli sanatçıları bulmak konusunda daha donanımlı ve bilgili bir şekilde ilerleyebiliyoruz.

Ayrıca, sosyal medya ve sürekli iletişim halinde olduğum sanatçı dostlarımın yönlendirmeleri de sanatçı bulma konusunda bize yardımcı oluyor.

Türkiye dışındaki coğrafyadan sanatçı temsil ediyor musunuz?

Şu anda Türkiye dışından bir sanatçı temsil etmiyoruz, ancak bu tür bir yaklaşıma kapalı değiliz. Eğer ilgimizi çeken veya potansiyeli olan bir sanatçı bulursak, kendilerine teklif götürebiliriz. Uluslararası alanda da etkili bir sanatçı ağı oluşturma konusunda açığız ve gelecekte bu yönde adımlar atmaya hazırız.

Nadan, Static Noise (Durağan Gürültü- TV karıncalanması), T.Ü.A.B, 150 cm x 100 cm, 2024, Rıdvan Kuday Gallery

Siz sanatçı temsil yapısının farklılığı ile de dikkat çeken bir galesisiniz.

Evet, galeri yapımızda sanatçı temsilinde farklı bir yaklaşım benimsiyoruz. Benim sanat geçmişimden kaynaklanan bir tercih olarak, sanatçıların tamamıyla temsilini almıyoruz. Sergi veya fuar zamanlarında sanatçılarla çalışıyoruz ve sanatçının hareket alanını daraltmıyoruz. Galerimize iş verdiklerinde sadece o işlerle ilgili anlaşma yapıyoruz. Yani, bir sanatçı bir sergide yer aldığında, başka projelerde de yer alabilir. Bence bu, sanatçılar için olumlu bir durum çünkü böylelikle destekleyici bir mekanizma oluşturuyoruz. Bu yaklaşım, sanatçıların özgürlüğünü koruyarak onlara daha fazla esneklik ve fırsat sunmayı amaçlıyoruz.

Sergilerin yanı sıra izleyicinin eğitimi ile ilgili de projeler yapıyorsunuz. Bu projelerle ilgili hedefiniz nedir?

Sanat ekonomisi ve kültürü oluşturmak adına eğitim projeleri de önemli bir yer tutuyor. Hedefimiz, Türkiye’de adını duyurmuş sanat ve iş dünyasından kişilerle kentte ilgili olanları küçük davetlerde bir araya getirerek rol model oluşturmak. Bu sayede, sanat sektöründe istediğimiz seviyeye ulaşmayı hedefliyoruz. Konuşma serileri, sanatçı buluşmaları gibi etkinliklerle bu hedefe ulaşmayı ve sanatın kalıcı bir şekilde hayatın içine işlemesini sağlamayı amaçlıyoruz.

Daha önce Diyarbakır dışında fuarlara ve sanat etkinliklerine katıldınız mı?

Evet, katıldım. Her yıl hem yurtiçinde hem de yurtdışında fuarlara ve sanat etkinliklerine katılmayı önemsiyorum. Çünkü ticaretin dönmesi önemli bir şey ve bu etkinlikler bu işlevi yerine getiriyor.

Artweeks Istanbul’da nasıl bir seçki ile yer alıyorsunuz?

Artweeks Istanbul’da, bölge sanatçılarından oluşan beş kişilik bir seçkiyle yer alıyorum. Bu seçkide, resim odaklı bir disiplinle eserleri sergiliyorum. Sanatçı listemizde Erdoğan Kaplan, Nadan, Bedran Tekin, Bahattin Eren ve İlhan Harun Can var.

Artweeks Istanbul’dan beklentileriniz nelerdir?

Artweeks Istanbul’dan beklentilerim, eserlerimi geniş bir kitleye tanıtabilmek ve sanatseverlerle doğrudan etkileşimde bulunabilmek. Bu tür etkinlikler, Türkiye’nin kültürel çeşitliliğini ve sanatsal üretkenliğini tanıtmak ve desteklemek adına önemli bir rol oynuyor.

Emir Furkan Tekkalmaz, Manej, 200×270, Tuval Üzerine Kalem, Füzen, Akrilik Boya, 2024, The Key Art Gallery

“Eskişehir’de Sanatçıları Bir Çatı Altında Toplayabileceğimiz Alan Yarattık”

Merve Küpeli Eren / The Key Art Gallery / Eskişehir

Daha önce Eskişehir dışında fuarlara ve sanat etkinliklerine katıldınız mı?

Artweeks Istanbul, bizim ilk sanat fuarımız ve bu nedenle çok heyecanlıyız.

Nasıl bir seçki ve hangi sanatçılarla katılıyorsunuz?

Galerimiz diğer sergilerde olduğu gibi Eskişehirli ya da hayatının bir kesiminde Eskişehir’de de bulunmuş sanatçılar ile katılıyoruz. Ve bu seçkimiz yine galerimizin kuruluş nedenlerinden birini destekliyor. Sanatçılarımız Deniz Köse Savaş, Duygu Aydoğan, Emir Furkan Tekkalmaz, Emir Yasin Yağmurca, Mahmut Can Akagündüz, Nevres Akın ve Taylan Türkmen.

İstanbul’da bir etkinliğe katılmak sizin için nasıl bir deneyim olacak?

Galerimiz için son derece heyecan verici bir deneyim olacak. Bu etkinlik sayesinde sanat eserlerimizi daha geniş bir izleyici kitlesiyle buluşturacağız. Ayrıca, İstanbul gibi sanatın ve kültürün merkezi bir şehirde yer almak, yerel ve uluslararası sanat dünyasından profesyonellerle bağlantı kurma ve iş birlikleri geliştirme şansı sunacak.

Biraz başlangıca gidelim. Eskişehir’de bir sanat galerisi kurma fikri nasıl ortaya çıktı? Nasıl bir ihtiyaçtan doğdu?

Eskişehir’de bir sanat galerisi kurma fikri, mimarlık sektöründe çalıştıktan sonra sanat eserlerine olan ilgim ve onlarla etkileşime geçmekten aldığım büyük keyifle doğdu. Sanatın içinde var olmanın, kendimi ifade etmenin ve etkileşimde bulunmanın beni ne kadar mutlu ettiğini fark etmemle bu fikir giderek netleşti. Eskişehir’de özel galeri bulunmaması ve bu şehirdeki sanatçıları tek bir çatı altında toplayabileceğimiz bir alanın eksikliği, bu fikri gerçeğe dönüştürme konusundaki kararlılığımı güçlendirdi. Bu nedenle, şehrimizdeki sanatseverlere ve sanatçılara bir buluşma noktası sunmayı amaçlayarak bir galeri açmaya karar verdik.

Bugüne kadar hangi sergi projelerini gerçekleştirdiniz?

Şimdiye kadar üç sergi yaptık. İlk sergimizi This is Rising adıyla 14 Ekim 2023’te düzenledik. Bu sergide, sanatçılarımız ya Eskişehir’de yetişmiş ya da Eskişehir’den geçmiş olanlardan seçilmişti. İkinci sergimiz, aynı temayı sürdürdü ve Duande adını taşıdı. Bu sergide beklediğimizin üzerinde bir izleyici kitlesi yakalandı. Son olarak, 3 Şubat’ta This is Respect sergisini düzenledik. Bu sergi, sanatta kendini kanıtlamış sanatçıların eserlerine ev sahipliği yaptı.

Galeriniz sanatçılarını nasıl belirliyor ve nasıl çalışıyor?

Galerimizin en önem verdiği özelliklerden biri, sanatçıların sanatı hayatlarının merkezine yerleştirmiş olmaları. Ayrıca, iyi bir sanat eğitimine sahip olmaları ve her eserlerini belirgin ve benzersiz kılan bir yaklaşımı benimsemiş olmaları da bizim için çok önemli. Bu nedenle, galerimizde sergilemek üzere sanatçıları seçerken, bir seçici kurul tarafından değerlendiriyoruz. Bu kurul, galerimizin her sergisinde yer alır ve sergilenecek eserleri seçme konusunda karar verir.

İçlerinde Eskişehir’de atölyesi olan sanatçılar var mı?

Bugün çalıştığımız sanatçıların büyük çoğunluğu Eskişehir’de yaşıyor ve atölyeleri Eskişehir’de.

Seyirci kitleniz kimler?

Her şehirde olduğu gibi, galerimizin izleyici kitlesi genellikle koleksiyonerler ve sanatseverlerden oluşuyor. Ancak Eskişehir, farklı dinamiklere sahip bir şehir olduğu için, izleyicilerimiz öğrencilerden akademisyenlere, büyük sanayicilerden ev hanımlarına kadar geniş bir yelpazeye yayılıyor. Galerimiz, sosyal anlamda eşitlikçi ve sanatın herkes için olduğu fikrini destekleyen bir alan olup, şehrin çeşitli sosyal sınıflarını bir araya getirebilen bir yapıya sahip.

İlginizi çekebilir:  Cosentino’nun Sorusu: ‘Duyumsamam Nerede?’
Deniz Köse Savaş, Miniskül Kardeşler, 100×140, Fotoblok üzeri karışık teknik, 2024, The Key Art Gallery

Galerinin kent yaşamına nasıl bir katkı sunacağını düşünüyorsunuz?

İlk olarak sanatı şehir sakinlerine ve ziyaretçilere erişilebilir kılarak kültürel yaşamı zenginleştirecek ve çeşitlendirecektir. Ayrıca, galerimiz yerel sanatçıların eserlerini sergileyerek onları destekliyor ve onlara kendi bölgelerinde bir alan sağlıyor. Böylece şehirdeki sanat ortamının ve sanatçıların gelişimine katkıda bulunuyor. Galerimiz aynı zamanda sanat etkinlikleri, atölye çalışmaları ve paneller gibi kültürel etkinliklere ev sahipliği yaparak şehirdeki sosyal etkileşimi artıracak ve topluluk bağlarını güçlendirecektir. Bu etkinlikler, sanatseverleri ve toplumu bir araya getirerek ortak bir deneyim paylaşmalarını sağlayacaktır.

Sizin sanata bakışınız nedir?

Sanatın toplumda birleştirici ve kapsayıcı bir güç olduğuna inanıyorum ve herkes için erişilebilir olması gerektiğini savunuyorum. Bu nedenle The Key Art Gallery’de önceliğim sanatı sadece belirli bir kesime değil, daha geniş bir kitleye ulaştırarak sanatı herkes için erişebilir kılmak. Ayrıca, yerel sanatçıları destekleyerek ve onlara bir platform sağlamayı da amaçlıyorum.

Kısa ve uzun dönem hedefleriniz neler?

Kısa dönem hedefim, galerimizin tanıtımını artırmak ve daha geniş bir izleyici kitlesine ulaşmaktır. Bunun için yerel medya ve sosyal medya platformları üzerinden etkili bir pazarlama stratejisi geliştirmeyi planlıyorum. Ayrıca, yeni sergiler düzenleyerek sanatseverlerin ilgisini çekmeyi ve yerel sanatçıların eserlerine daha fazla yer vererek onları desteklemeyi amaçlıyorum. Uzun dönem hedefim ise galerimizin ulusal ve uluslararası alanda tanınan bir sanat merkezi haline gelmesidir.

Çağdaş sanat piyasasının bu günkü durumu göz önünde bulundurursak sizce bir sanat galerisi olarak İstanbul dışında yer almanın zorlukları neler?

Sanat piyasasının İstanbul merkezli olması, diğer şehirlerdeki galerilerin ulusal ve uluslararası alanda tanınırlık kazanmasını zor. İstanbul dışındaki şehirlerde sanata olan talep ve ilginin daha az olması, galerinin izleyici kitlesini ve satışları etkileyebiliyor. Diğer yandan daha az rekabetçi bir ortamda daha belirgin bir konum elde etme şansı ve yerel sanatçılarla daha yakın ilişkiler kurma fırsatı gibi avantajları da var.

Mustafa Özbakır, Persona, 90×120 cm Tuval üzerine yağlıboya, 2024, KUN Art Space

“Adana’da Çağdaş Sanatı Erişilebilir Kılmayı Amaçlıyoruz”

Elif Sezer / KUN Art Space /Adana

Artweeks Istanbul  9. Edisyonu’na nasıl bir seçki ile katılıyorsunuz?

Artweeks’e daha çok figüratif eserlerin yer aldığı, resim ve heykel seçkisi ile katılıyoruz. Figüratif eserlerle, izleyicinin içerisinde kendilerini bulabileceği bir alan oluşturup, soyut eserlere de figürler arasında yer vererek, izleyicinin zihninin bir anlığına farklı bir alana geçmesini sağlamaya çalışıyoruz. Sanatçılarımız ise Burak Ayazoğlu, Büşra Çeğil, Dicle Çiftçi, Erdinç Babat, Merve Çetin, Mustafa Özbakır, Ozan Dursun ve Shahnaz Aghayeva.

Sizin için İstanbul’da bir etkinliğe katılmak nasıl bir deneyim olacak?

İstanbul sanatın kalbinin attığı şehir. Yıllardır mümkün olduğunca İstanbul’da olmaya, etkinliklere izleyici olarak katılmaya çalışıyoruz. Artweeks Istanbul’un geçmiş edisyonlarını sanat izleyicisi olarak deneyimleme fırsatı bulmuştuk. İlk defa bir etkinlikte katılımcı olarak yer alacağımız için oldukça mutluyuz.

Geriye gidip Adana’nın çağdaş sanat galerisi KUN Art Space’in doğuş hikayesini sizden dinleyelim.

KUN Art Space yolculuğu 2022’de şehrin sanatsal ve kültürel hayatına yeni bir soluk getirme hedefiyle başladı. Küçük yaşlardan beri izleyicisi olduğum güncel sanata, bölgede yetersizliğini hissettiğim disiplinlerarası sergiler düzenleyen, sanatçıyı ve sanat çalışanlarını gözeten bir galeri açarak dâhil olmak istedim. Sanatçı arkadaşlarımın da yaşadığı sorunları göz önünde bulundurunca, galeri açma fikri ortaya çıktı. Böylece sanatı her yönüyle desteklemeye kararlı bir grup sanatçı ve sanatsever desteğiyle yola çıktık. Amacımız, çağdaş sanatı daha erişilebilir kılmak ve Adana’da sanatsal bir hareket yaratmaktı.

KUN Art Space kendini nasıl bir çizgide var ediyor? Buradan yola çıkarak galerinin çerçevesini ve çağdaş sanata yaklaşımını nasıl tanımlarsınız?

Çağdaş sanatın tüm disiplinlerini kucaklayarak, geleneksel ve dijital sanat pratiklerini bir araya getiriyoruz. Galerimiz, sanatçıların deneysel ve yenilikçi çalışmalarına alan açarak, onları desteklemeyi ve teşvik etmeyi amaçlıyor. Bu çerçevede, sanatın sosyal ve kültürel sorunlara dokunabileceğine ve toplumsal değişime katkıda bulunabileceğine inanıyoruz.

Yerel ve global ölçekte çağdaş sanat diyaloglarına katkıda bulunmak ve Adana’nın sanat haritasında önemli bir nokta olmak istiyoruz. Sanatçıların özgürce ifade edebilecekleri, izleyicilerin ise sanatla farklı yollarla etkileşime geçebilecekleri bir platform sunuyoruz. Önümüzdeki dönemde de yerel yönetimler ve kamusal sanat inisiyatifleri ile sanat öğrencilerine açık çağrı, bölge bazında çalıştaylar gibi projelerle bu misyonumuzu geliştirmeyi hedefliyoruz.

Çukurova bölgesinin bugünkü sanat potansiyelini nasıl tanımlarsınız?

Çukurova’nın sanat potansiyelini; dinamik, çeşitli ve keşfedilmeye açık olarak tanımlayabiliriz. Bölgenin coğrafi konumu, farklı kültürel etkileşimlere de açık bir bölge olması, gelenekselden çağdaşa tüm sanat formlarını besleyecek nitelikte. Adana gastronomik açıdan zenginliğiyle çok ön plana çıkarken, her alandan pek çok sanatçının doğup büyüdüğü bir şehir olaraksa arka planda kalıyor. Keza Adana’da yaşayıp üreten yerel sanatçılar da sanat izleyicileri de hepimizi şaşırtıcı çoğunlukta.

Dicle Çiftçi, Aynı Yerde Farklı Zamanda, Tuval üzeri yağlı boya, 100×150 cm, 2023, KUN Art Space

Galeri sanatçılarını nasıl belirliyor ve nasıl çalışıyorsunuz?

Galerimizin çalışacağı sanatçılar, bir-iki sezon öncesinden belirleniyor. Kişisel sergiler için, güncel sanatın son dönem temsilcilerinden sanatçıları listeleyip ekibimizle karar veriyoruz. Karma sergilerde isimler, küratörler ve ekip arkadaşlarımız tarafından sergi içeriklerine göre belirleniyor. Ayrıca temsiliyetli sanatçılarımıza da bir yıl içerisinde kişisel sergi düzenliyoruz. Sergi takvimimiz yeni sezon başlarında, Eylül ayında belirlenmiş oluyor ve ekibimiz her sergiyi aylar öncesinden tüm içeriğiyle hazırlamış oluyor. Planlı ve istikrarlı bir çalışma stratejisiyle hareket ediyoruz.

Sanatçı listenizde kimler var?

Galerimiz şu an üç Adanalı sanatçıyı temsil ediyor: Selin Karataş, Emre Bulut ve Tahsin Engin Gökten. Resim, heykel, seramik ve fotoğraf alanında çalışan sanatçılar. Bu sezon itibariyle Adana’dan birkaç sanatçı ve farklı illerde yaşayan, üreten sanatçılarla da temsiliyet üzerine planlamalara başladık.

Sergi programını oluştururken nelere dikkat ediyorsunuz?

Sergi programımızı her yıl solo sergiler, disiplinlerarası diyalogları teşvik eden grup sergileri ve tematik sergiler şeklinde çeşitlendiriyoruz. Mümkün olduğunca dinamik bir yol izleyerek, sanatçıların izleyicileri de içine katıp düşündürdüğü, sanatçı ve sanat izleyicisi arasındaki etkileşimi güçlendirecek sergiler planlamaya çalışıyor, özel projelere de yer veriyoruz.

Sizce İstanbul dışında yer almanın zorlukları ve avantajları neler?

İstanbul dışında yer almak elbette ulusal ve uluslararası sanat çevrelerinde daha az görünürlük anlamına geliyor. Metropollerdeki gibi geniş sanatsever kitlenin bulunmayışı potansiyel izleyici sayısını sınırlayabiliyor. Ancak biz bu dezavantajları, ulusal ve uluslararası sanat platformlarında varlık göstererek, küratörler, danışmanlar ve koleksiyonerlerle aktif iletişim kurarak ve stratejik işbirlikleri geliştirerek aşmaya çalışıyoruz. Dijital platformların gücünden de faydalanarak fiziksel mekânın sınırlarını genişletiyoruz.

İstanbul dışında olmanın bize sağladığı avantajları da göz ardı edemeyiz. Bölgenin sanat sahnesine katkıda bulunup, sanat izleyicisinin merakla takip ettiği bir galeri oluyoruz.

Yerel sanatçıları, bölgenin sanat öğrencilerini desteklemek ve sanatın toplumsal etkisini artırmak gibi konularda daha bilinçli hareket edip misyonumuzu hep koruyoruz. Ayrıca farklı şehirlerde üreten, birlikte çalışmak istediğimiz sanatçıların da merkez dışı galerilere karşı olan ilgileri ile geniş kapsamlı sergiler düzenleyebiliyoruz.

Daha fazla izleyiciye ulaşma hedefiyle Adana dışında da işbirlikleri geliştiriyor ve sergiler düzenliyorsunuz. Mekân değişiklikleri sizin için ne gibi imkanlar doğuruyor?

Mekân değişiklikleri, KUN Art Space’in sanatsal perspektifini genişletiyor ve sanatçılarımız için de bizler için de sürekli bir deneyim ve öğrenme ortamı sunuyor. Farklı bölgelerdeki sanatçılar ve sanatseverlerle de tanışma ve buluşma imkânı bulmamızı sağlıyor. Bu süreç, galerimizin çağdaş sanat alanındaki misyonunu da destekliyor.

Next Story

Cosentino’nun Sorusu: ‘Duyumsamam Nerede?’

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.