Utsushi. Fotoğraf: Elian Bachini

İstanbul’da Perde Açıldı “Tüm Yüzler Sahnede”

Bu yıl Mehmet Birkiye'nin küratörlüğünde İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından “Tüm Yüzler Sahnede” sloganıyla düzenlenen 28. İstanbul Tiyatro Festivali başladı. Beş uluslararası, 14 yerli oyundan oluşan festival, 19 Kasım'a dek 11 farklı mekânda gerçekleşecek.

/

Bu yıl Mehmet Birkiye’nin küratörlüğünde İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından “Tüm Yüzler Sahnede” sloganıyla düzenlenen 28. İstanbul Tiyatro Festivali, beş uluslararası, 14 yerli oyundan oluşan bir programla başladı. Shakespeare’in üç büyük klasiğinin yer alacağı festival, İstanbul’un iki yakasında 11 farklı mekânda 19 Kasım tarihine dek sürecek.

Festivalin Uluslararası Oyunları

Festivalin en dikkat çekici yapımlarından biri, ünlü Alman tiyatro topluluğu Schaubühne Berlin‘in sahneleyeceği III. Richard oyunu. Yönetmenliğini çağımızın en önemli tiyatro ustalarından Thomas Ostermeier‘in üstlendiği bu yapım, yıldız oyuncu Lars Eidinger‘in performansıyla adından söz ettiriyor. Eidinger, Richard karakterine kattığı karanlık çekicilikle eleştirmenlerin övgülerini topladı. 2012 yılında Hamlet rolüyle İstanbul’da izleyicileri büyüleyen Eidinger, bu kez III. Richard rolünde, zalim bir kralı canlandırırken izleyiciyi kralın suçlarına ortak ediyor. Bu oyun, 18 ve 19 Kasım tarihlerinde Zorlu PSM‘de sahnelenecek.

III.Richard. Fotoğraf: Arno Declair

Hekabe, Hekabe Değil

Fransız tiyatrosunun köklü topluluğu Comédie-Française, Türkiye’ye ilk kez bu festival kapsamında geliyor. Festivalin bir diğer öne çıkan yapımı, Tiago Rodrigues yönetimindeki Hekabe, Hekabe Değil oyunu olacak. Rodrigues, Avignon Festivali’nin artistik direktörü olarak uluslararası düzeyde tanınan bir yönetmen. Bu oyunda, otizmli bir çocuğu olan bir annenin adalet arayışını ele alan güçlü bir hikâye, geçmişten günümüze yankılanan bir temayla sahneye taşınıyor. Comédie-Française oyuncuları, özellikle başroldeki Elsa Lepoivre‘in performansıyla izleyicilere unutulmaz bir deneyim yaşatacak. Oyun, 2 ve 3 Kasım tarihlerinde Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi‘nde sahnelenecek.

Hekabe, Hekabe Değil. Fotoğraf: IKSV

Utsushi

Festivalin Japonya’dan katılan en dikkat çekici gösterisi ise ünlü butoh dansı topluluğu Sankai Juku‘nun sahneleyeceği Utsushi. Japonya ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin 100. yılı kapsamında Türkiye’ye ilk kez gelen bu topluluk, Ushio Amagatsu’nun yönetiminde dünyada büyük bir hayran kitlesine sahip. Butoh dansının sembolü haline gelen bu gösteri, mutluluk, acı, üzüntü ve umut gibi evrensel duygular üzerinden insan varoluşunun derinliklerine inen bir performans sunuyor. Bu etkileyici gösteri, 24 ve 25 Ekim tarihlerinde Zorlu PSM‘de izleyiciyle buluşacak.

Macbeth

Sırbistan’dan gelen bir diğer önemli yapım ise Sırbistan Ulusal Tiyatrosu’nun sahneleyeceği Macbeth olacak. Shakespeare’in bu zamansız eserini Nikita Milivojević yönetiminde izleyiciye sunan topluluk, cesur ve gerçeküstü bir dünya yaratıyor. Milivojević’in özgün ve yenilikçi yönetimi, Macbeth’in klasik hikâyesini çağdaş bir yorumla birleştiriyor. Oyun, 12 ve 13 Kasım tarihlerinde Cemal Reşit Rey Konser Salonu‘nda izleyiciyle buluşacak.

Macbeth. Fotoğraf: IKSV

Romanya’dan festivale katılan bir diğer önemli yapım ise Marin Sorescu Ulusal Tiyatrosu‘nun sahneleyeceği Hamlet. Yönetmen Declan Donnellan, sade ama güçlü bir sahne tasarımıyla bu klasik eseri günümüze taşıyor. Donnellan, uluslararası tiyatro camiasında klasik eserleri çağdaş yorumlarıyla sahneleyen en önemli yönetmenlerden biri olarak kabul ediliyor. Oyun, 7 ve 8 Kasım tarihlerinde DasDas sahnesinde izlenebilecek.

İlginizi çekebilir:  ABD Kongresi’nin Sanat Eserlerinde 25 Bin Dolarlık Baskın Zararı

Yerli Yapımlar

Festivalin yerli oyunlar seçkisi de oldukça dikkat çekici. Geçen sezon sahnelediği Mikado’nun Çöpleri ile büyük övgü toplayan Tiyatro İN, bu kez Melih Cevdet Anday’ın çok daha az bilinen eseri Müfettişler ile izleyici karşısına çıkıyor. Yönetmen Engin Hepileri, oyuna çağdaş bir yorum getirirken, Aslıhan Gürbüz, Erkan Kolçak Köstendil, Kadir Çermik ve Burak Altay gibi başarılı oyuncular sahnede parlıyor. Bu etkileyici oyunun müzikleri Kenan Doğulu tarafından hazırlanmış. Oyun, 22 ve 23 Ekim tarihlerinde festivalin açılışını yapacak.

Müfettişler. Fotoğraf: IKSV

Festivalin özel yapımları arasında yer alan İstanbul Mon Amour / Senden Bana Hayır Gelmez Güzel İstanbul, tiyatroseverleri İstanbul’un tarihi mekanları arasında bir tiyatro gezintisine çıkarıyor. Bu yılki projede, Bülent Şakrak, Okan Yalabık ve Funda İlhan gibi ünlü oyuncular, üç farklı mekânda sahne alacak ve izleyicilere benzersiz bir deneyim yaşatacak. Oyun, 8 ve 9 Kasım tarihlerinde Metrohan, Hope Alkazar ve Erdem Otopark‘ta gerçekleştirilecek.

Ölüyor mu Ne?

Festivalde ayrıca Şahika Tekand imzasını taşıyan Ölüyor mu Ne? adlı oyun, mizahi bir dille günümüz dünyasını ele alıyor. Zeus’un ölme ihtimali üzerinden şekillenen hikâye, Olimpos tanrılarının kendi iktidar, emek ve adalet kavramlarını tartıştıkları bir günde geçiyor. 16 ve 17 Kasım tarihlerinde Alan Kadıköy‘de sahnelenecek olan bu oyun, izleyicileri eğlenceli ve düşündürücü bir yolculuğa çıkaracak.

Kadın Hikâyeleri ve Kadınların Güçlü Katkısı

İstanbul Tiyatro Festivali, kadın üretimine dikkat çekmek amacıyla “Bu İşte Bir Kadın Var” başlıklı bir seçki hazırladı. Bu seçkide, yazarı, yönetmeni ya da oyuncusu kadın olan oyunlar sahneleniyor. Kadın hikâyelerinin ön planda olduğu bu bölümde, Nora (Bir Bebek Evi) adlı oyun, Tuğçe Altuğ, Deniz Celiloğlu, Özlem Öçalmaz ve Cem Avnayım gibi güçlü oyuncuların performansıyla sahnede olacak. Oyun, 30 ve 31 Ekim tarihlerinde Zorlu PSM‘de sahnelenecek.

Nora (Bir Bebek Evi)

Ayrıca Tiyatro BeReZe topluluğunun yeni yapımı Martı mıyım?, çağımızın radikal dönüşümlerini Çehov karakterleri üzerinden ele alıyor. Sezin Akbaşoğulları, Sanem Öge, Tolga İskit, Nazlı Bulum ve Erkan Uyanıksoy gibi başarılı oyuncular bu incelikli oyunda rol alıyor. Oyun, 4 ve 5 Kasım tarihlerinde Alan Kadıköy‘de sahnelenecek.

Festivaldeki Prömiyerler

Festivalde prömiyer yapacak birçok oyun da bulunuyor. Ebru Nihan Celkan ve Nagihan Gürkan’ı ilk kez bir araya getiren Loop adlı yapım, belirsizliğe doğru atılan bir adımı ve yaşamın döngüsünü sorgulayan bir hikâyeyi konu alıyor. Oyun, 23 ve 24 Ekim tarihlerinde Alan Kadıköy‘de sahnelenecek.

Bagajdaki Balta. Fotoğraf: IKSV

Bunun yanı sıra, Yiğit Sertdemir’in kaleme aldığı Bagajdaki Balta, geçmiş ve bugünün iç içe geçtiği bir aşk hikâyesini anlatıyor. Oyun, 12 ve 13 Kasım tarihlerinde yine Alan Kadıköy‘de izleyiciyle buluşacak.

Festival programını incelemek için tıklayın.

Previous Story

National Gallery’den Protestolara Karşı Önlemler

Next Story

Katılımcı Bir Kültür Alanı: Çekirdek Eskişehir

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.