Açıklama
Yola Devam
Her yılın Eylül ayı kültür sanat anlamında sezon açılışına işaret eder, yeni sergiler, konserler, tiyatro oyunları, yeni filmlerin habercisi olurdu. Bu yılın sonbaharıysa alıştığımız ve kanıksadığımız içerikten çok farklı şekilde geldi. Artık eskisi gibi bir “Eylül” sezonundan dolayısıyla klasik bir “Eylül” sayısından falan bahsetmek mümkün değil.
Dünya geri dönüşü olmayan şekilde değişti. Sanat ve kültür takvimi kaydı. Ertelenen fuarlar, dijital sergiler ve hatta konserler bunun en iyi kanıtı.
Bizde bunu göz önüne alarak bir sayı oluşturduk. Mart’tan beri dünyayı esir alan pandemi halen gündemde, kültür sanat alanına olan etkisi hala çok belirleyici.
Köşe Yazarımız Zafer Aracagök “Hayatlar eve sığdırılmış, tehlike kalmamış gibi. Oysa, kurallara uysak da uymasak da felaketten kaçış yok; gelecek bugün burada. Hepimiz çoktan öldük, haberimiz yok.” diye ifade ediyor durumu.
Hayat tıkış tıkış dayanılmaz metropollerden kırsal alanlara bir süredir kayıyordu. İklim krizi ve pandemi bu süreci iyice hızlandırdı. Yaşamın sürdürülebilirliği için dünya genelinde yerel tarımın desteklenmesi şart. Kapitalizmin çirkin yüzü, gelir dağılımdaki eşitsizlik, pandemiyle beraber iyice gün yüzüne çıkmış durumda.
Şehirlerin keşmekeşinden kaçan insanların nispeten harap edilmemiş ama edilme yolunda olan doğa kırıntılarına kaçarak yaşamaya başladığı bu günlerde yatay mimarisi, kendine özgü yaşama kültürü ve kültürel hazineleriyle Bodrum hakkında özel bir dosya hazırladık.
Bodrum’un eski Bodrum olmanın çok uzağında olduğu, yozlaştığı ve kaldıramayacağı kadar büyük bir göçle karşı karşıya kaldığı kesin ancak halen sahip olduğu kültürel değerleri iyice yok olmadan böyle bir dönemde gündeme getirmek istedik.
Sezonun en dikkat çeken sergileri arasında İsrailli sanatçı PILPELED’in Kadıköy’de ki sergisi üzerine Matt Hanson bir yazı kaleme aldı.
Seyircisinden ayrı düşünülemeyen tiyatro dünya genelinde çok zor günlerden geçiyor ancak bu zorluk beraberinde bir dayanışmayı da getirdi. Eylem Ejder’in “Tiyatro ‘Şimdi’ ve ‘Burada’” başlıklı yazısı pandemi döneminde tiyatroya odaklanıyor.
Yine seyircisiz düşünülemeyecek başka bir sanat dalı, müzik, pandeminin en gölge düşürdüğü alanlardan. Mart’tan beri iptal olan konserlere, son günlerde gelen müzik yasağı eklendi. CSO şefi Cemi Cem Deliorman ile 29 Ekim’de Ankara’da iddialı mimarisiyle açılması planlanan yeni CSO Konser Salonu’nu ve güncel sanatın müzikte ki karşılığı dediği “Yeni Müziği” konuştuk.
Paris, dünyanın en çok sinema salonuna sahip şehri. “Sinemada Yeni Normal” başlıklı yazıyı karantinasonrası, Paris’in sinema salonlarında film izleyen ve bu süreçte sinema salonunda gönüllü çalışan, yönetmen-gazeteci Beraat Gökkuş kaleme aldı. Emre Eminoğlu ise “Cannes Film Festivali’nin II. Dünya Savaşı yıllarından beri ilk kez iptal olmasına yol açan şartlara rağmen” pandemide sönmeyen festival ruhunu kaleme aldı.
Bir Denizaltı üssünden dönüştürülen dünyanın en büyük dijital sanat merkezinden, Tasarım Bienali’ne, Ceren Çıplak Drillat’ın Paris’te yaşayan ve üreten Utku Varlık’la yaptığı tartışmalı röportajına yine kendi görüp çıkarttıklarımızdan bir sayı oluşturduk.
“Yeni” Sonbahar başlığı değişen dünyanın ilk sonbaharına selam çakıyor.