Dhafer Youssef

“Türkiye Benim Evim”

//

Tunuslu udi, vokal ve besteci Dhafer Youssef, Beyoğlu Kültür Yolu Festivali kapsamında 10 Haziran tarihinde Atatürk Kültür Merkezi Türk Telekom Opera Salonu’nda bir konser verecek. Daha önce defalarca Türkiye’ye gelen Youssef’in hayranları bu konseri heyecanla bekliyor. Konser öncesinde ArtDog İstanbul’un sorularını yanıtlayan Youssef, “evim” dediği Türkiye ile ilişkisini, kendisine ilham veren sesleri ve 2022 sonunda çıkacak albümünü anlattı.

  • Bir röportajınızda, “Eğer caz müzisyeniyseniz, bu kaderinizde yazılıdır. Eğitim almanız gerekmez, zaten onunla doğmuşsunuzdur” diyorsunuz. Siz de müzisyen doğanlardan mısınız? Müzikle ilişkiniz nasıl başladı?

Teboulba’da mütevazı bir ailede doğdum, ailemde müzisyen yoktu, çok küçük yaşlardan beri bir misyonum olduğunu ve müziğimle dünyayı dolaşacağımı biliyordum. Müzisyen olarak doğdum, müzik benim kaderim ve misyonum.

  • Müziğinizi hiç dinlememiş olanlar için nasıl tanımlarsınız?

Paylaşmaya hazır olmaları gerekir. Benim müziğim paylaşıma bir davet. Müziğimi dinlerken sizden açık olmanızı istiyorum, dikkatinizi istiyorum, bu bir eğlence müziği değil. Onu dinlemeye, atmosfere girmeye ve paylaşmaya hazır olmalısınız.

“Büyük Bir Sorumluluk”

  • Daha önce Türkiye’de defalarca konser verdiniz. Türkiye ile ilişkinizi nasıl tanımlarsınız?

Türkiye evim, Türkiye’de çalmak ailem ve arkadaşlarım için çalmak üzere geri dönmek gibi ve bu benim üzerimde hem çok baskı yaratıyor hem de aynı zamanda beni çok mutlu ediyor. Baskı yaratıyor çünkü bu büyük bir sorumluluk, herkesi mutlu etmelisiniz ve sizinle gurur duymalarını sağlamalısınız.

  • Herbie Hancock, Nils Petter Molvaer, Tigran Hamasyan ve Aaron Parks gibi birbirinden önemli isimlerle çalıştınız. En çok kiminle çalmak isterdiniz?

Hepsini seviyorum ve hala paylaşacak hikayelerimiz var. Herbie Hancock bir peygamber, o benim hayatımda çok önemli bir müzisyen, onun müzik için ne kadar önemli olduğunu söylememe gerek bile yok. O yaşayan bir efsane.

İlginizi çekebilir:  Notre Dame’ın Kamburu Zorlu PSM'de
Dhafer Youssef
  • Size ilham veren müzisyenler kimler?

Bana ilham veren çok müzik var, klasik, elektronik, caz… Dinlediğimde ilham almak istediğim bir sanatçı yok. Ama bazı kayıtlar, sesler var… Müzik grubu olarak Weather Report’u söyleyebilirim. Kadın sesi olarak flamenko şarkıcısı Lole ruhuma dokunuyor. Erkek sesi olarak da Muhammed İmran’ın Kur’an okuduğu kayıtları söyleyebilirim. Onu saatlerce dinleyebilirim, tüylerim diken diken oluyor.

  • Hüsnü Şenlendirici ile nasıl bir araya geldiniz? Birlikte yeni bir projeniz olacak mı?

İş birliğimiz 2012 yılında başladı, “Görünmez dervişlerin dansı” adlı projeyi yapıyordum ve buna uygun bir ses arıyordum. Bunu Hüsnü’den daha iyi yapacak biri olmadığını düşündüm.

Yeni Albüm 2022 Sonunda

Birlikte çok fazla konser verdik ve iki albüm çıkardık. Birds Requiem’de Hüsnü Şenlendirici ve Aytaç Doğan var. Hüsnü 2018’de çıkan Sounds of Mirrors’ın da bir parçası. Bundan sonraki projelerimin teması daha farklı, Afrika müziği üzerine olacak.

  • Dinleyicilerinize yeni bir albüm müjdesi var mı?

Gelecek albümümün adı “Street Of Minarets”. 2022 yılının sonunda çıkacak. Kariyerimde müzikal açıdan önemli bir albüm. İçinde Herbie Hancock, Marcus Miller, Dave Holland, Vinnie Calaiuta, Ambrose Akinmisure, Nguyen Lee, Rakesh Chaurasia ve Adriano dos Santos gibi en sevdiğim büyücüler var.

Previous Story

Dirimart’ta Yeni Sergi – “Would you still love me if I painted parrots all day?”

Next Story

Türk-Avrupa Arkeoloji Günleri

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.