İstanbul’da kapsamlı uluslararası çağdaş sanat sergilerine olanak verecek kamusal bir mekân sorunu, son yıllarda en çok konuşulan konulardan biriydi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, şehrin bu eksikliğinden yola çıkarak restorasyonunu tamamladığı Eyüp’teki 200 yıllık tarihi yapı “Feshane-i Amire”yi, Haziran 2023’te “Artİstanbul Feshane” adıyla yeniden açtı. İstanbul’un kamusal alandaki en büyük kültür sanat mekânı, yeni yılda dünyanın hatırı sayılır çağdaş sanat müzelerinden Tate’nin The Dynamic Eye: Beyond Op and Kinetic Art isimli koleksiyonunu ağırlayacak. Tate Modern Müzesi’nin sergiler ve uluslararası sanat küratörü Valentina Ravaglia’nın küratörlüğünü üstlendiği koleksiyonda aralarında Alexander Calder, Frank Stella, Victor Vasarely, Lygia Clark, Liliane Lijn, Julio Le Parc, Jesus Rafael Soto, Kenneth Noland, Helio Oiticica gibi sanatçıların da bulunduğu çok disiplinli özel bir seçki bulunuyor.
Optik ve kinetik sanatı küresel bir perspektifle yeniden ele alan, bu akımla yakından ilişkili sanatçıların yanı sıra modernist öncülleri ve çağdaş sanatçıları da bir araya getiren sergi, aynı zamanda 20. yüzyıl sanatına da bir yolculuk niteliğinde. İBB’nin yeni atanan Genel Sekreter Yardımcısı Oktay Özel, daha önce Portekiz’in Porto şehrinde Atkinson Müzesi ve Çin’in Şangay şehrinde Pudong Sanat Müzesi’nde sergilenen koleksiyonun İstanbul’a taşınma öyküsünün arkasında yaklaşık bir yıllık yoğun bir çalışma olduğuna vurgu yapıyor.
Artİstanbul Feshane’nin 3. sergisi The Dynamic Eye: Beyond Op and Kinetic Art’ı ve şehrin kültür yaşamına sağlayacağı katkıyı, Oktay Özel ile konuştuk.
Serginin İstanbul ve Artİstanbul Feshane için önemi nedir?
İBB, en başından beri İstanbul’un kamusal alandaki en büyük kültür ve sanat mekânı Artİstanbul Feshane’yi, uluslararası projelerle taçlandırmayı hedefliyordu. Dünyanın en önemli sanat kurumlarından Tate’i ağırlayarak, bunu da gerçekleştirmiş oldu. İstanbul’da adım adım dünya ölçeğinde bir kültür sanat kenti oluşturma arzusundayız. İBB Miras ekiplerince restorasyonu tamamlanan 200 yıllık bu yapı, Haliç kıyısında suya ve toprağa yakın; yatay, çoğalabilir, kapsayıcı yapısıyla kadim kentin geleneklerini ve hayallerini birbirine bağlayan bir kültür sanat mekânı olarak tasarlandı. Mekân, sadece İstanbul için değil, Türkiye kültür sanatı için de önemli bir yol haritası ortaya koyuyor. Bu doğrultuda gerçekleştirdiğimiz uluslararası iş birliklerinin ve temasların amacı, ciddi bir insan kaynağına ve tarihsel geçmişe sahip olan İstanbul’un kendi kültürel ve entelektüel birikimini, sanatsal kapasitesini yansıtacağı bir alan oluşturmak, çağdaş dünyanın başlıca büyük kentleri arasında yer almasını sağlamaktı. Bu, bir açıdan İstanbul’u bulunduğu coğrafi konumu da göz önünde bulundurarak, şehri kültür-sanat faaliyetleri için bir merkez noktası haline getirme hedefiyle bağlantılı bir girişim.
Tate ile serginin arka planında nasıl bir çalışma yürüttünüz?
Dünyanın en önemli sanat kurumlarından olan Tate ile gerçekleştirdiğimiz işbirliği kapsamında yaklaşık bir yılı bulan bir hazırlık süreci geçirdik. Her iki kurumun yöneticileri, sergi düzenleyicileri, küratörleri, teknik ekipleri, tanıtım ve hukuki birimleri ile dirsek temasında yürüttüğümüz hazırlık süreci titizlikle ilerledi. Karşılıklı fikir alışverişleri ile beslendiğimiz bu süreç, her iki kurum çalışanları adına keyifli ve öğretici bir deneyime dönüştü.
Serginin içeriğinden biraz söz edebilir misiniz? Hangi disiplinlerden kaç eser görülebilecek?
Küratörlüğünü Valentina Ravaglia’nın yaptığı Dinamik Göz: Optik ve Kinetik Sanatın Ötesinde sergisi, aralarında Alexander Calder, Frank Stella, Victor Vasarely, Lygia Clark, Liliane Lijn, Julio Le Parc, Jesus Rafael Soto, Kenneth Noland, Helio Oiticica gibi sanatçıların da bulunduğu çok disiplinli özel bir seçkiden oluşuyor. 21 ülkeden 57 sanatçının 95 eserinin yer aldığı sergi; optik ve kinetik sanat akımının tüm tarihini gözler önüne seriyor. 1950 ve 1960’larda matematik, renk teorisi, algı psikolojisi ve fizyolojisinden ilham alarak ortaya çıkan bu sanat akımı, tekrarlayan formlar, geometrik şekiller ve göz alıcı renklerle hareket yanılsaması yaratmayı amaçlarken, kinetik sanat, motor ve hareketli parçalar kullanan hareket unsurları içeriyor.
Seyirciyi pasif bir izleyici olarak değil, zaman ve mekân içinde sanata angaje olan aktif bir katılımcı olarak ele almayı hedefleyen sergi, bu kapsamda doğrusal ve kronolojik olmayan bir şekilde düzenlenen sergileme ile bu akımın farklı zaman ve coğrafyalarda sanatçılar tarafından benimsenen bir eğilim olarak kapsamını genişletmeyi, izleyicinin algısını harekete geçirmeyi ve sanatı yeni boyutlara taşımayı amaçlıyor.
Sergi kapsamında yan etkinlikler de planlandı mı?
Artistanbul Feshane açıldığı günden bu yana sadece ulusal ve uluslararası sergilere ev sahipliği yapmanın yanı sıra şu an İstanbul’un en büyük kamusal bir araya gelme mekânı. Konserler, söyleşiler, etkinlikler, eğitim ve sertifika programları ile dopdolu bir programa sahip. Dinamik Göz: Optik ve Kinetik Sanatın Ötesinde sergisi kapsamında ise elbette, söyleşiler, paneller, eğitim programları gibi yan etkinlikler planlanıyor. 19 Mayıs’a kadar ziyarete açık olacak sergimiz kapsamında kamusal programımız; film gösterimleri ve müzik etkinlikleriyle desteklenecek.
Sergi, Türkiye’de kamu yönetimi nezdinde hayata geçirilen bu çapta ilk ve en büyük uluslararası sergi olma özelliğini taşıyor. Bu serginin İstanbul’un kültür yaşamına katkıları neler olacak?
Sanat üretiminin her geçen gün arttığı İstanbul’da, daha kapsamlı ve nitelikli çalışmaların ortaya çıkmasında aktörler arası etkileşimin önemi büyük. Bu anlamda İstanbul, kamusal bir payda yaratmada potansiyelini en güçlü şekilde kullanmaya devam ediyor. Bu kapsamda, kalbinde Feshane’nin bulunduğu Haliç ve çevresini kültürel ve demografik olarak kucaklayan bir yaklaşımla tasarlanan “Artİstanbul Feshane”, Dinamik Göz: Optik ve Kinetik Sanatın Ötesinde sergisi ile Türkiye’de kamu yönetimi nezdinde hayata geçirilen bu çapta ilk ve en büyük uluslararası sergi olma özelliğini taşıyor. Bu iş birliği, bir anlamda kentlerin birbirleriyle konuşan, paylaşan, beraber değer üreten ağlar oluşturmaları da sağlanıyor. Buradan hareketle, tüm İstanbul’a yayılacak bir “kent-kültür projesinin” önemli adımı olarak değerlendirilebilir.
Bu sergiyle Feshane, İstanbullulara nasıl bir dünya sunacak?
Başka bir ülkenin sahip olduğu kültürü, İstanbullunun o ülkeye gitmeden elde edilebilmesi, İBB gibi kurumların yaptığı sergilerle, uluslararası işbirlikleriyle, ortak projelerle olabilir. Dinamik Göz: Optik ve Kinetik Sanatın Ötesinde sergisi, algınızı zorlayacak, sizi gerçek zamanlı ve mekânsal olarak sanat eserleriyle etkileşime davet eden optik efektler, illüzyonlar ve etkileşimli sanatlarla dolu bir dünya sunuyor. Kalıcı bir izlenim bırakacak sıra dışı bir sanat deneyiminin parçası olmak için bu tüm İstanbulluları sergimize bekliyoruz. Salt bir sergi mekânı olmaktan öte açık alanları, kütüphanesi, atölye alanları ile haftanın altı günü ziyaretçilerini ağırlayan Artİstanbul Feshane’de, konser programlarımız, açık hava sinema günlerimiz, çocuk ve yetişkinler için etkinlik ve atölye programlarımızı İBB Kültür ve Artistanbul Feshane hesaplarından takip edebilirsiniz.
*Dinamik Göz: Optik ve Kinetik Sanatın Ötesinde sergisi 19 Mayıs’a kadar Artİstanbul Feshane’de görülebilir.