Sabiha Sertel 1895 yılında Osmanlı devletinin çöktüğü ve modern Türkiye’nin temellerinin atıldığı dönemde Selanik’te doğdu. Türkiye’nin ilk kadın gazetecilerinden ve feminizmin öncülerinden olan Sertel, demokrasiyi, kadın haklarını ve devrimi, ülkesini ve özgürlüğünü kaybetme pahasına savundu.
Balkan Savaşı sonrasında ailesi ile birlikte İstanbul’a göç eden Sertel, 1915 yılında gazeteci-yazar Zekeriya Sertel ile evlendi. Meslek hayatına 1919 yılında, eşi ile haftalık çıkan ”Büyük Mecmua” dergisini kurarak başladı. Halide Edib Adıvar’ın başyazar olduğu dergide Falih Rıfkı Atay, Mehmet Fuat Köprülü, Reşat Nuri Güntekin, Faruk Nafiz Çamlıbel ve Ömer Seyfettin gibi önemli yazarların yazıları yayımladı. Kadın sorunları üzerine olan yazıları da Sertel kaleme aldı. Halide Edib’in tavsiyesi ve kazandığı burs imkanını değerlendirmek adına 1919 yılında eşi ile birlikte Amerika Birleşik Devletleri’ine taşındı ve Columbia Üniversite’sinde Sosyoloji okudu.
1924 yılında Türkiye’ye dönen Sertel ailesi, 1936 yılına kadar çeşitli dergiler kurdu, fakat bu dergilerin sürekli kapatılması sebebiyle, bir yandan sosyalist yazıları çevirdi, çeşitli ansiklopedilerin ve çocuk kitaplarının hazırlanmasına katkıda bulundu. ‘‘Savulun Geliyorum’’ adlı yazısı nedeniyle 1929 yılında mahkemeye verilen ilk Türk kadın gazeteci oldu. 1935 yılında çıkardıkları Resimli Her Şey dergisinin yazar kadrosu Nazım Hikmet ve arkadaşlarından oluşuyordu. Bu yayınlar arasında Sertellerin adıyla en çok özdeşlesen yayın, 1935 yılında çıkarılan ”Tan” gazetesiydi ve özellikle 2. Dünya Savaşı sırasında faşizm ve militarizme karşı çıkardıkları yazılar nedeniyle ülkede yankı uyandırdı. Sabiha Hanım, 1945 yılında ”Tan” gazetesinde yayımlanan ‘‘Muvafakatın Feryadı’’ yazısı nedeni ile tutuklandı. Aynı yıl, gazete bir kışkırtma sonucu basılıp yakıldı.
Ömrünün son yıllarında Türkiye’ye dönmek isteyen Sertel’in talebi reddedildi. 2 Eylül 1968 yılında Bakü’de yaşamını yitirdi. Son yıllarında, sürgündeyken tamamladığı ”Roman Gibi” adlı otobiyografik kitabı ölümünden sonra yayımlandı.
Yaşadıkları olaylardan yıpranan Sertel ailesi, 1950 yılında Türkiye’yi terk etmek zorunda kaldı. Sürgün yıllarını Paris, Budapeşte, Bakü ve Moskova’da geçirdiler. Bu dönemde, Türk Komünist Parti’sinin çalışmalarına katıldılar. Ömrünün son yıllarında Türkiye’ye dönmek isteyen Sertel’in talebi reddedildi. 2 Eylül 1968 yılında Bakü’de yaşamını yitirdi. Son yıllarında, sürgündeyken tamamladığı ”Roman Gibi” adlı otobiyografik kitabı ölümünden sonra yayımlandı. Demokrasi yönünde ilerleyen Türkiye’nin yaşadığı zorlukları anlatan kitap, aynı zamanda ülkesinin yönetim şekline karşı gelen feminist ve sosyalist bir yazarın perspektifini gözler önüne seriyor. Sertel aynı zamanda Türkiye’nin otoriterleşme yönünde gideceğini öngörüyor, yeni Cumhuriyetin anayasasıyla ilgili sert fikir ayrılıkları hakkındaki görüşlerini paylaşıyor. Basın özgürlüğü, kadın hakları ve 2. Dünya Savaşı öncesi Hitler’in giderek güçlenmesi gerçeği karşında Avrupalı liderler arasında geçen görüşmeleri de ele alıyor.
Bu yılın Haziran ayında ”The Struggle for Modern Turkey: Justice, Activism and a Revolutionary Female Journalist” adıyla İngilizce’ye David Selim Sayers ve Evrim Emir-Sayers tarafından çevrilen ve I.B. Tauris tarafından yayımlanan kitap hakkında 14 Ekim’de New York’taki Columbia Üniversite’sinde bir panel düzenlenecek. Editörlüğünü Sertel’in torunları gazeteci Tia O’Brien ve bağımsız çevirmen ve mütercim tercüman Nur Deriş’in üstlendiği kitabı, Kevorkian Center NYU’da tarih bilimci James Ryan ve gazeteci-yazar Suzy Hansen ile tartışacaklar. Son 10 yıldır Türkiye’de yaşayan Hansen, New York Times dergisinde Türk siyaseti hakkında yazıyor. Panel 18.00-19.30 saatleri arasında gerçekleşecek.