Yaz sıcakları yerini güz esintilerine emanet ederken, bizler de yavaş yavaş rehavetten kurtuluyor ve yarım bıraktığımız işleri yeniden devralıyoruz. Tatilciler dönüş yollarında, öğrenciler okul hazırlığındayken yayıncılar da heyecanla güz ve kış planlarında yer alan kitapları basmaya başladılar. Yazı boş geçirmeyen yazarlar dosyalarını yayınevlerine teslim ederken diğer yandan da planlanan kitaplar raflara çıkmaya başladı. Peki bu sonbaharda neler okuyacağız? Hangi yeni yazarlarla tanışacağız? Hangi sevdiğimiz yazarların yeni kitaplarını okuyacağız? Baskısı bitmiş ve uzun süredir beklediğimiz hangi kitaplara yeniden kavuşacağız? Sizler için tüm bu soruların yanıtlarını içeren mini bir dosya hazırladık.
Yapı Kredi ve Kültür Yayınları bu sezon okurları karşısına bir sürprizle çıkmaya hazırlanıyor. Orhan Pamuk’un resimli ve özel hatıra defterlerinden seçmelerin yer aldığı Uzak Dağlar ve Hatıralar kitabı sonbaharda raflarda olacak. 14 yıldır her gün küçük not defterlerine notlar alan, resimler yapan Pamuk, sayfalarda günlük hayatını, güncel gelişmeleri, duygularını, yazmakta olduğu romanların
sorunlarını anlatıyor ve tartışıyor. Bazen roman kahramanlarıyla konuşuyor, bazen bir rüyasını ya da bir yolculuğu anlatıyor, bazen de manzara resmi yapıyor ya da mutluluk hakkında fikir yürütüyor. Pamuk bir sayfadaki bir resme ya da yazıya üzerinden aylar hatta yıllar geçtikten sonra yeni renkler ve kelimeler de
ekliyor. Böylece defter sayfaları yazılarla, renklerin ve şekillerin iç içe geçtiği, yeni manaların araştırıldığı yoğun, zengin ve benzersiz resimli sayfalara dönüşüyor. Pamuk defterindeki binlerce sayfadan
“Uzak Dağlar ve Hatıralar” adını verdiği bu seçkiyi düzenlerken, özel bir hatırası olan bir rüya üzerinden hayatını bütün açıklığıyla hem kelime hem de resim olarak ortaya koyuyor. Bu kitap Pamuk’un pek bilinmeyen günce tutan ressam yanını ve günlük hayatını, şaşırtıcı hayallerini okura ulaştıracak.
Doğan Kitap bu kış Prof. Dr. Selçuk Şirin’in yeni kitabını basmaya hazırlanıyor. Özellikle çocuk ve genç psikolojisi üzerine çalışan Şirin’in Yetişkin Gençler ve Yetişkin Çocuklar kitaplarından hem ebeveynler
hem öğretmenler çok faydalanmıştı. Eylül ayında yeni kitabıyla karşımızda olacak.
Doğan Kitap’ın bir diğer sürprizi Sevil Atasoy, güz aylarında cinayet hikâyeleri anlattığı yeni kitabıyla bizlerle olacak. Geçtiğimiz sene Kaybolan ve Geç Kalan romanlarını okuduğumuz yazar, senarist
Tarık Tufan tüm kitaplarıyla Doğan Kitap’a geçmişti. Sonbahar aylarında ise külliyatının en beğenilen romanlarından biri olan Düşerken yeni yayınevi Doğan Kitap’ta yeni kapağıyla yayımlanacak.
Ketebe Yayınevi’nden çıkacak olan Tren Rayları, yazar ve sanat eleştirmeni John Berger ile şair Anna Michaels’in aşk ve kayıplar üzerine gerçekleştirdikleri sohbetten oluşuyor. Diyalog olarak okuyabileceğiniz bu metne Tereza Stehlikova’nın fotoğrafları eşlik ediyor. İngiltere’nin tarihine artık ‘nostaljik’ olmuş tren rayları ve garlar üzerinden ışık tutan, kentsel dönüşümden edebiyata kadar geniş bir yelpazede sohbet ettikleri bu kitabı da Berger hayranlarına müjdeleyelim. Kitabı benim çevirimden okuyabileceksiniz.
Can Yayınları en son Yalın Tutku kitabıyla bizi kendisine hayran bırakan Annie Ernaux’nun ilk romanı Boş Dolaplar’ı basmaya hazırlanıyor. Sonbaharda bizim için hazırladıkları diğer kitaplar ise Booker finalistlerinden Olga Ravn’dan Personel, Jean Baptiste Del Amo’dan Hayvan Hükümranlığı ve de Hollanda’da epey ses getiren Ilja Leonard Pfeijffer’den Grand Hotel Europa. Heyecanla bekliyoruz.
Epsilon Yayınevi; Abigail Dean’in 30’dan fazla dile çevrilmiş, dizi hakları satılmış, çoksatan listelerinin en tepesine yerleşmiş olan çarpıcı çıkış romanını basmaya hazırlanıyor. Kız A kitabı eylül ayında okurla buluşacak. Tacizci ebeveynlerinden ve onların ‘korku evi’nden kaçan kardeşlerin hikâyesini anlatan psikolojik gerilim türündeki Kız A, yıkıcı bir geçmişin yarattığı dehşetin izini sürüyor. Ekim ayında ise Debbie Macomber sürprizi var. Böylesi Daha Güzel romanı yazara hayranlık duyanlar için raflardaki yerini alacak. Celine Alvares’in Çocukluğun Doğal Yasaları, Alice Roberts’ın Evcilleştirme ve Nina Brochmann’ın vajina ve kadın sağlığını konu ettiği kitabı Aşağıdaki Mucize güz döneminde yayımlanacak kurgudışı başlıklardan.
Everest Yayınevi, Belki de Dünyanın Sonundayım isimli romanın yazarı Yavuz Ekinci’nin tüm külliyatını basmaya hazırlanıyor. İlk etapta Bana İsmail Deyin ve Günün Birinde romanları yeni yayınevlerinde,
yeni kapaklarıyla okurunu kucaklayacak.
Sel Yayınları’nda eylül ayında iki kurgu kitap sürprizi var. Romain Gary’nin Emile Ajar takma adıyla yazdığı ve kendisine 1975 Goncourt Ödülü kazandıran en ünlü romanı Onca Yoksulluk Varken, Işık Ergüden çevirisiyle yeniden baskıya gidecek. Angela Carter’ın kadın yazınında büyülü gerçekçiliğe ön açan kült metinlerinden Sirk Geceleri de bir diğer roman. Bunlara ilaveten akademisyen Uğur Tanyeli’nin Erhan Berat Fındıklı ile gerçekleştirdiği nehir söyleşi Toplumsal Hafıza, Mimarlık, Tarih ve Kuram kitabı, Fransız sosyolog Cyril Lemieux’nün sosyal bilimler kütüphanesini yeniden oluşturmak gayesiyle derlediği Sosyal Bilimlerde 101 Temel Kitap, eylül ayında okurlarla buluşacak. Bunların dışında sonbaharda Brezilyalı romancı Jorge Amado külliyatından Türkçede ilk kez yayımlanacak Suor (Alınteri); Marksist feminist Sylvia Federici’nin Patriarchy of a Wage (Ücret Patriyarkası) ve Sara Ahmed’in Complaint! isimli eserlerini okuyabileceğiz.
İthaki Yayınları Ercan Y Yılmaz’ın hazırladığı Acı Harita isimli öykü seçkisini beğenimize sunacak. Beş ciltten oluşacak olan bu seçkide suikast, saldırı, linç ve cinayetlere kurban verdiğimiz insanlarımızın
isimlerinin verildiği cadde, sokak, köprü, meydan, sinema, tiyatro gibi yerlerde geçen öykülerin derlenmesi
amaçlandı. Yaşatamadığımız ama eşimizle, dostumuzla, çocuklarımızla yürüdüğümüz, eğlendiğimiz; kızgınlıklarımıza, kırgınlıklarımıza, kavgalarımıza, kahkahalarımıza, aşklarımıza tanık olan mekânlarda isimleriyle yaşayan insanlarımızı bir kez de bütünlüklü hatırlatmak için bu haritayı öyküleştiriyorlar.
Bu sonbaharda ilk iki cildini okuyabileceğiz: Çetin Emeç Bulvarı, Uğur Mumcu Sokağı, Abdi İpekçi Caddesi gibi birçok önemli ismi ve mekânı anacağız.
Timaş Gençlik serisinde Paola Peretti’den Kiraz Ağacı ve Aramızdaki Mesafe; Sharon M. Draper’den İçimdeki Müzik ve Thomas Taylor’dan Festergrimm genç okurlarıyla buluşuyor.
Günışığı Kitaplığı, Köprü Kitaplar serisinden bir sürpriz kitapla karşımızda olacak. Şair, yazar Haydar Ergülen, Şu Benim Mavi Babam isimli anlatısıyla ortaokul ve lisedeki genç okurları sevindirecek
ve kendisine hayran bırakacak. Kitabın editörlüğünü Semih Gümüş üstleniyor.
Artemis Yayınevi ise Gökhan Yıldız’ın kaleme aldığı Kayıp Dağın Gemisi isimli ezoterik romanı raflara çıkarmaya hazırlanıyor. Roman, Nuh’un Gemisi, Piri Reis ve tapınak şövalyelerini buluştururken, çözülmesi
gereken şifrelerin peşinde okurunu sürüklüyor. Romanın film uyarlaması için yapımcılar da çalışmalara başlamış bile.
Ayrıntı Yayınları’ndan da okurlarına güzel haberler var. Can Gürses’ten Bir Ömrün Takvimi, Osman S. Binatlı çevirisiyle Éric Toussaint’tan Borç Sistemi: Devlet Borçlarının ve Reddedilmelerinin Bir Tarihi, Deniz Soysal çevirisiyle Kate Kirkpatrick’ten Beauvoir Olmak: Bir Yaşam, Semih Gözen Esmer çevirisiyle Marcel van der Linden’den Dünyanın Bütün İşçileri, Harun Karadeniz’in yazdığı Yaşamımdan Acı Dilimler, Gökben Demirbaş çevirisiyle Paul E. Willis’ten Aykırı Kültür, Prof. Dr. Mehmet Kanar’ın Farsça’dan çevirisiyle Mevlana’dan Rubailer yayımlanacak.
Düşbaz Kitaplar’da Fatma Berber ve Sümeyra Gümrah Teltik’ten Bir Porsiyon Sanat, Nil Ege Özden çevirisiyle Polly Samson’dan Hayalperest Tiyatro okurlarıyla buluşacak.
Dinozor Genç’te Murat Erşen’in kaleminden çıkan 41 Filozof 41 Kavram; Dinozor Çocuk’ta Nisan İğdem ve Duygu Gençağ çevirisiyle dünyaca ünlü Beatrix Potter’ın masal serisi kitapları yayıma hazırlanıyor.
İstanbul Büyük Şehir Belediyesi, İBB Yayınlar etiketiyle sonbaharda yine bomba gibi kitaplar yayımlayacak. Bünyamin Aydemir’in derlediği Türk Tiyatrosunda İstanbul, Ali Dönmez’in hazırladığı Yaşar Kemal’in Bitkileri, Kemalettin Kuzucu’dan Tanzimat’tan Cumhuriyete Karikatürlerde İstanbul’un Sokak Köpekleri, Burçak Evren’den İstanbul’un Yazlık Sinema Tarihi, Özlem Kumrular ve Kaya Ocakaçan’dan 100 Yıllık İstanbul Eğlence Tarihi, Ahmet Bozkurt’dan Öykülerde İstanbul, 100 Yılın 100 Öyküsü, Emre Öktem ve Mesut Tufan’dan İstanbul’un Çokdilli Kitabeleri, Sennur Sezer ve Adnan Özyalçıner’den Öyküleriyle İstanbul Anıtları, Murat Açıkgözoğlu ve Mehmet Özkan’dan Türk Futbolunun 100 Akı raflarda göreceğimiz kitaplardan. Biyografi serisi için de Yalvaç Ural’dan Mevlâna ve Ayşe Acar’dan Yunus Emre kitabı gelecek. Her biri arşiv niteliğinde kitaplar olacak. Sonbaharınızın bol kitaplı geçmesini diliyoruz.
Bu Yaz Neler Okuduk?
Bu yaza damgasını vuran en önemli kitap hiç şüphesiz Zülfü Livaneli’nin uzun yıllar boyunca üzerinde çalıştığı, araya pandemi girince biraz beklettiği ve İnkilap Yayınevi etiketiyle okurlarına kavuşan Kaplanın
Sırtında romanı oldu. Alt başlığı İstibdat ve Hürriyet olan roman, Livaneli’nin mahir kalemi ve objektif bakışıyla II. Abdülhamit’e ve onun 33 yıllık hükümdarlık dönemine bir ışık tutuyor.
Bu yaz okurların elinden düşmeyen bir diğer roman da Latife Tekin’in dört yıl aradan sonra Can Yayınları etiketiyle çıkardığı Zamansız romanıydı. En son Manves City ve Sürüklenme’yle okurlarına bir edebiyat ziyafeti sunan Latife Tekin bu kez de alegorik bir aşk hikâyesiyle karşımıza çıktı: Zamansız, erotik ama
bir yandan da hüzünlü bir anlatı. Aşkı, ayrılığı, acıyı bir de Latife Tekin’in usta anlatımından okuduk.
Edebiyat ve kurgu severler Domingo Yayınevi etiketiyle raflara çıkan Maggie O’Farrel’ın Hamnet romanını çok sevdi. Geçtiğimiz senenin Booker finalistlerinden olan “Hamnet”, Shakespeare’in oğlunun hastalığı ve ölümünden başlayarak, yazarın Hamlet oyununu yaratma sürecine kadar geçen süreyi kapsıyor. Isabel Allende’nin Denizin En Uzun Taç Yaprağı romanı da Can Yayınları etiketiyle raflardaydı. Her romanı ilgiyle karşılanan başarılı yazar Allende, gerçek bir yaşam öyküsünden yola çıkarak İspanya İç Savaşı’ndan Şili darbesine kadar uzanan geniş bir yelpazede anlatıyor bizlere hikâyesini. Roman hem tarihi boyutu hem de insanın evrensel duygularını ele alma biçimiyle devleşiyor.
Mektup okumayı sevenler, özellikle de Küçük Prens hayranları, Timaş Yayınevi etiketiyle çıkan Antoine de Saint-Exupéry Mektuplar derlemesini çok sevdi. İlk kez Türkçeye çevrilen mektuplarda Saint-Exupéry ve karısı arasındaki derin aşkı hissettik, hüzünlendik, umutlandık. ‘Küçük Prens’i daha çok sevdik.
Yapı Kredi Yayınları’ndan bu yaz çıkan iki roman çok sevdik: Herman Koch’un kıskançlık ve korkularının esiri olduğu modern Othello’su Hendek ve Jean Louis Fournier’nin kaybettiği karısına ağıt yaktığı romanı Dul. İnsan ilişkilerinin en derinine röntgen çeken bu iki roman, ağzımızda hüzünlü ama güzel tat bıraktı.
Gerilim ve maceraseverler ise yaz sonuna doğru Doğan Kitap etiketiyle raflara çıkan Jean Christophe Grande’ın Mermer Adam’ını tercih etti.
Kişisel gelişim kitapları okumayı sevenler bu yaz Matt Haig’in Rahatlama Kitabı: Suyun Üstünde Kalmamı Sağlayan Düşünceler kitabını okudu. Geçirdiği ağır depresyonu nasıl atlattığını anlatan Haig aynı zamanda çok sevilen Gece Yarısı Kütüphanesi’nin de yazarı. Ünlü filozoflardan, psikiyatrlardan alıntılar ve örnekler vererek bunları kendi hikâyesiyle harmanlayan kitap, okurlara terapi niteliğinde. Sally Rooney,
Güzel Dünya Neredesin? bu yaz severek okuduğumuz diğer romanlardan oldu. Aşk, arkadaşlık, sınıfsal çatışma gibi konuları anlatmayı çok seven genç yazar Rooney’in üçüncü romanı da Can Yayınları tarafından yayımlandı. Yazarın yeni romanlarını da bekliyoruz.