"Senso", Luchino Visconti

Sinematek/Sinemaevi Mayıs-Haziran Programı

/

Sinematek/Sinemaevi, mayıs ayını “Luchino Visconti Retrospektifi” ile karşılıyor. İtalyan Kültür Merkezi İstanbul işbirliğiyle gerçekleştirilen retrospektif; doğuştan aristokrat, İtalyan Komünist Partisi üyesi bir Marksist, iyi bir entelektüel; operadan edebiyata, resimden müziğe farklı sanatların etkisinde şekillenmiş vizyonuyla tüm bu çatışmaları özgün ve sofistike bir yorumla perdeye yansıtmayı başaran sinemacı Luchino Visconti’nin sinemasına odaklanıyor.

Retrospektif telif haklarıyla ilgili sorunlar nedeniyle programa alınamayan Vaghe stelle dell’Orsa (1965) dışındaki tüm uzun metraj Visconti filmleri Mayıs ve Haziran ayları boyunca Onat Kutlar Sinema Salonu’nda izlenebilecek.

“Ossessione” (Tutku), Luchino Visconti

Sinematek/Sinemaevi, 25 Haziran’a dek sürecek yeni programı kapsamında retrospektifin yanı sıra “İranlı Kadınlar Konuşuyor: Tarih, Sanat, Direniş”, Sessiz Perşembe: Sürgünde bir Yıldız, Ivan Mosjoukine seçkilerini de seyirciyle buluşturuyor.

İranlı Kadınlar Konuşuyor: Tarih, Sanat, Direniş

İran’daki özgürlük mücadelesiyle dayanışma göstermek ve halk hareketini ateşleyen feminist direnişe dikkat çekmek amacıyla, 26. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin yanı sıra sinema ve feminizm odaklı bağımsız dijital yayın organı Another Gaze / Another Screen işbirliğiyle sunulan İranlı Kadınlar Konuşuyor: Tarih, Sanat, Direniş seçkisi İran’a kadınların ve marjinalleştirilen tüm cinsel kimliklerin gözünden bakıyor.

Deneysel ve belgesel filmlerden oluşan programda 4 uzun metraj belgesel ve 6 kısa metraj film Türkiye’de ilk kez seyirciyle buluşacak. Program kapsamında ayrıca, Ne Cüretle Bunu İstersin? filminin yönetmeni Mania Akbari filminin gösterimine katılmak ve İran’daki halk hareketiyle ilgili son gelişmelere dair görüşlerini paylaşmak üzere Sinematek/Sinema Evi’nin konuğu olacak.

“Radiograph of a Family” (Bir Ailenin Röntgeni), Firouzeh Khosrovani

“Buradayız, Ayaktayız” Sergisi

“İranlı Kadınlar Konuşuyor” programına, İran’daki direnişten ilham alarak dünyanın farklı yerlerindeki çeşitli direniş hallerine selam gönderen “Buradayız, Ayaktayız” sergisi eşlik edecek. Bahar Samadi’nin Assembly videosu, Setareh Shahbazi’nin kişisel aile arşivinden fotoğraflarla gerçekleştirdiği Spectral Days serisinden fotoğraflar, Yeşim Paktin’in direniş sembolü sahneleri referans alan Mavi Çiçekler serisinden resimleri, Ata Kam’ın Burada ve Şimdi serisinden pelür üzerine baskı bir fotoğrafı, Sophie Keir & Kate Millett arşivinden fotoğrafların yanı sıra Fulya Çetin ve Can Ünlü’nün birlikte ürettiği QR kodu ile izlenebilecek İran’daki direnişe dair GIF işinin yer aldığı sergide, Fulya Çetin desenleri ve Füruğ Ferruhzad’dan alıntılar Sinematek binasının farklı yerlerinde izleyici karşısına çıkacak.

Küratörlüğünü Saliha Yavuz’un, afiş tasarımını Amir Jamshidi’nin yaptığı sergi 2 Mayıs-25 Haziran tarihleri arasında Sinematek/Sinema Evi sergi salonunda görülebilecek.

“Sessiz Perşembe”

“Sessiz Perşembe” gösterimleri ise sessiz sinemanın efsane isimlerinden, Rus tiyatro ve sinema oyuncusu Ivan Mosjoukine’in iki filmiyle devam edecek. Eye Filmmuseum’ın sessiz sinema küratörü Elif Rongen-Kaynakçı danışmanlığında sunulan “Sessiz Perşembe: Sürgünde bir Yıldız, Ivan Mosjoukine” programında, Çarın Yaveri (Der Adjutant des Zaren) filmi Det Danske Filminstitut, Cehennem Ateşi (Le Brasier Ardent) filmi ise Cinémathèque Française tarafından temin edilen kopyaları ile, Kurukahveci Mehmet Efendi’nin değerli katkılarıyla sunulan canlı müzik performansları eşliğinde seyirciyle buluşacak.

“Leopar”, Luchino Visconti

Sinematek/Sinemaevi 2-7 Mayıs Programı

  • 02.05.2023 Salı, saat 20.00
    Tutku (Ossessione)
    Yönetmen: Luchino Visconti
    Senaryo: James M. Cain (roman), Luchino Visconti, Mario Alicata, Giuseppe De Santis, Gianni Puccini
    Oyuncular: Clara Calamai, Massimo Girotti, Dhia Cristiani
    İtalya / 1943 / 140 dk. / Siyah Beyaz / İtalyanca / Türkçe Altyazılı

İtalyan Yeni Gerçekçiliğinin gelişimindeki kilit figürlerden biri olan Visconti’nin ilk filmi Tutku, 20. yüzyılın ortalarındaki İtalyan toplumunun portresini, o dönem için cesur sayılabilecek fuhuş ve eşcinsellik gibi temalarla perdeye taşırken, kara film, Yeni Gerçekçilik akımı ve Şiirsel Gerçekçi sinemanın izlerini harmanlayan bir ilk film.

Filmin konusu şöyle: Başıboş serseri Gino, kaçak olarak bindiği kamyondan yaka paça atılınca soluğu yol kenarındaki bir benzincide alır. Aynı zamanda restoran da olan bu mekânı, Giuseppe ile kendinden yaşça küçük güzel eşi Giovanna işletmektedir. Beş parasız olduğu için yediği yemeğin parasını ödeyemeyen Gino, karın tokluğuna Giuseppe’nin garajında çalışmaya başlar. İlk karşılaştıkları andan itibaren birbirlerine
tutkuyla bağlanan Gino ve Giovanna, mutluluklarının önündeki tek engeli, Giuseppe’yi, ortadan kaldırmak için her yolu denemekten çekinmez.

  • 03.05.2023 Çarşamba, saat 20.00
    İran Çantası (Irani Bag)
    Yönetmen: Maryam Tafakory
    Senaryo: Maryam Tafakory
    İran / 2021 / Sessiz / 8 dk. / Renkli / Türkçe Altyazılı

Video makale İran Çantası, kadınla erkeğin birbirine dokunmasının gösterilmesini yasaklayan Devrim
sonrası İran sinemasında çantanın, değmeden dokunmayı mümkün kılan bir sinemasal motif hâline
nasıl geldiğini filmlerden örneklerle gösteriyor. Sansür sebebiyle hem ayıran hem birleştiren bir rol üstlenen çanta, yasaklar altında yaşayan seyirciye erişilir olan bir dilde yeni bir kod hâline gelirken görme ve dokunma ilişkisini de yeniden düşünmeye çağırıyor.

Film, Mania Akbari’nin “Ne Cüretle Bunu İstersin? (How Dare You Have Such a Rubbish Wish)” filmiyle birlikte gösterilecek.

  • Ne Cüretle Bunu İstersin (How Dare You Have Such a Rubbish Wish)
    Yönetmen: Mania Akbari
    Senaryo: Mania Akbari, Ehsan Khoshbakht
    Oyuncular: Mania Akbari
    İran, Kanada, Birleşik Krallık / 2022 / 72 dk. / Renkli / Farsça / Türkçe Altyazılı

İran sinemasında sessiz dönemden devrime değin erkekler tarafından çekilmiş ve bugün hepsi yasaklı
olan filmlerde kadının özgürleşmesini, sömürülmesini ve baskı altına alınmasını gözler önüne seren
yaklaşık yüz adet klibi, göğsüne çiçek dövmesi yaptırma görüntüleriyle harmanlayan Akbari bu yolla,
İran sinemasının diğer kadınlarıyla birlikte, bedenini yeniden sahipleniyor.

Erkek yönetmenlere seslenerek “Film çekmiyorum, bakışınıza bakıyorum” diyen yönetmene göre,
sinemasındaki eril bakışın da gösterdiği üzere İran toplumunda kadınlar devrimden önce de baskı
altındaydı. Filmin bu açıdan, “Tehlike Altında Yaşama Sanatı”yla ortak bir vurguya sahip olduğunu söylemek mümkün.

  • 04.05.2023 Perşembe, saat 20.00
    Kısaca Phil (Phil-for-Short)
    Yönetmen: Oscar Apfel
    Senaryo: Clara Beranger, Forrest Halsey
    Oyuncular: Evelyn Greely, Charles Walcott, James A. Furey, Jack Drumier, Hugh Thompson, Ethel
    Grey Terry, Edward Arnold, Florence Short, Henry Hallam
    ABD / 1919 / Sessiz / 82 dk./ Siyah Beyaz / İngilizce Arayazılı / Türkçe Altyazılı / Canlı Müzikli

Kısaca Phil, başkarakteri ve ince bir mizahla örülmüş zekice diyalogları ile sessiz dönemin öne çıkan romantik komedilerinden biri.

Filmin konusu şöyle: Adını Sappho’nun bir şiirinden alan özgür ruhlu Damophilia veya kısaca Phil, ilerici bir Yunan Edebiyatı profesörünün kızıdır. Entelektüel birikimi, erkek gibi giyinip çiftlik işleriyle uğraşması, tarihî kostümler ve yalın ayakla antik Yunan dansı yapmaktan keyif alması gibi özellikleri baba-kızın muhafazakâr komşularını dehşete düşürmektedir. Genç kadın, babasının bir gün aniden rahatsızlanıp vefat etmesiyle yıkılır. Dahası, fırsatçı bir bankacı onunla evlenmekte ısrar etmektedir, hatta hiç vakit kaybetmeden onu himayesine almıştır bile. Kimsenin himayesi altına girmeyi düşünmeyen Phil bunun üzerine erkek kılığına girerek evden kaçar ve yolda tesadüfen Yunan Edebiyatı profesörü John Alden’la tanışır. Sonrasında “ikiz kız kardeşi” Phil kılığına girerek Alden’ın profesör olduğu üniversiteye başvurur ve onun asistanı olarak çalışmaya başlar. Nişanı yeni bozulmuş genç profesör kadınlara karşı güvensiz ve öfkeli olsa da Phil bu durumu değiştirmeye kararlıdır.

Kısaca Phil’e davulda Berkan Tilavel, ney, elektrik gitar ve çağlamada Volkan İncüvez ve bas gitarda
Okan eşlik edecekler.

İlginizi çekebilir:  İBB Şehir Tiyatroları Kasım Programı
Sessiz Çoğunluk Konuşuyor (The Silent Majority Speaks), Bani Khoshnoudi
  • 05.05.2023 Cumartesi, saat 20.00
    Düşman Kardeşler (Rocco e i suoi fratelli)
    Yönetmen: Luchino Visconti
    Senaryo: Luchino Visconti, Suso Cecchi D'Amico, Vasco Pratolini, Pasquale Festa Campanile, Massimo
    Franciosa, Enrico Medioli, Giovanni Testori (roman)
    Oyuncular: Alain Delon, Annie Girardot, Renato Salvatori, Katina Paxinou, Spyros Fokas, Max Cartier,
    Rocco Vidolazzi, Claudia Cardinale
    İtalya, Fransa / 1960 / 179 dk. / Siyah Beyaz / İtalyanca / Türkçe Altyazılı

Visconti, “Düşman Kardeşler”inde diğer büyük filmleri “Senso” ya da “Leopar”ın aksine güncel bir hikâye
anlatıyor. “İtalyan ekonomik mucizesi”nin gerçekleşmekte olduğu 1960’lı yıllarda geçen film, daha iyi bir hayat umuduyla ülkenin güneyindeki yoksul köylerini terk ederek kuzeye göç eden bir ailenin hikâyesini
anlatır.

Kocasını kaybeden Rosario Parondi, oğulları Rocco, Simone, Ciro ve Luca’yı alıp beşinci oğlu Vincenzo’nun peşinden Milano’ya gelir. Toplu konutlardan birinde boş bir daireye sığınan ailenin büyük umutlar bağladığı şehir macerası böyle başlar. Her bir oğulun adıyla anılan bölümlerden oluşan film, Hıristiyan Demokrat Parti iktidarında kontrolsüzce büyüyen ekonominin yarattığı toplumsal değişimin bu aile üzerindeki etkilerini ele alırken, aynı kıza âşık olan Rocco ile Simone’un ilişkisindeki ahlaki ikilem merkezinde geleneksel erkeklik anlayışını ve çarpık ekonomik düzen ile sınanan iyilik, fedakârlık, sadakat, kahramanlık gibi yerleşik değerleri de sorgular.

  • 06.05.2023 Cumartesi, saat 14.00 
    Bir Ailenin Röntgeni (Radiograph of a Family)
    Yönetmen: Firouzeh Khosrovani
    Norveç, İran, İsviçre / 2020 / 82 dk. / Renkli / Farsça, Fransızca / Türkçe Altyazılı

İranlı belgeselci Firouzeh Khosrovani, 2020’de birçok festivalde gösterilen ve Amsterdam Uluslararası
Belgesel Film Festivali’nde (IDFA) ödül kazanan filminde kendi aile hikâyesini anlatır. Yönetmenin “Annem babamın bir fotoğrafıyla evlenmişti” cümlesiyle açılan filmde, İsviçre’de radyoloji tahsil etmekte olan Hüseyin, zamanında görüp beğendiği Tayi ile evlenmek ister, aileler anlaşır ancak Hüseyin o sırada memleketine dönebilecek durumda değildir, o yüzden evlilik töreni İran’da damadın yokluğunda gerçekleştirilir. Daha sonra Tayi yeni eşinin yanına İsviçre’ye gidecek; hiç tanımadığı bir dünyada hiç tanımadığı bir adamla sürdüreceği yeni hayatına başlayacaktır. Avrupa kültürünü benimsemiş, laik, ilerici bir adam olan Hüseyin ile giderek daha dindar ve gelenekçi bir Müslümana dönüşen Tayi arasındaki uçurum yıllar geçtikçe daha da büyür.

Annesiyle babası arasındaki bu çatışmanın gölgesinde büyüyen Firouzeh Khosrovani’nin, aile arşivinden fotoğraflar, videolar, mektuplar, notlar ve büyüdüğü evin farklı evrelerini temsil eden yeni çektiği stilistik görüntüleri bir araya getirdiği bu son derece kişisel film, 1979 İran Devrimi öncesinden bugüne modern İran tarihindeki temel çatışmalara ışık tutan bir toplumsal röntgen filmi aynı zamanda.

“Ludwig”, Luchino Visconti
  • 06.05.2023 Cumartesi, saat 18.30 
    Leopar (Il gattopardo)
    Yönetmen: Luchino Visconti
    Senaryo: Giuseppe Tomasi di Lampedusa (roman), Luchino Visconti, Suso Cecchi D'Amico, Pasquale
    Festa Campanile, Enrico Medioli, Massimo Franciosa
    Oyuncular: Burt Lancaster, Alain Delon, Claudia Cardinale
    İtalya, Fransa / 1963 / 186 dk. / Renkli / İtalyanca, Latince, Fransızca, Almanca / Türkçe Altyazılı

1963’te Altın Palmiye ödülü kazanan Leopar, Giuseppe Tomasi de Lampedusa’nın 1860’lı yıllarda geçen ve İtalyan aristokrasisinin düşüşünü konu alan ünlü romanının beyazperdeye uyarlaması. Savaş, aşk ve aile hayatına dair birbirini izleyen görkemli sahnelerden oluşan film, Burt Lancaster’ın performansıyla hayat bulan Prens Fabrizio Salina’nın duygu ve düşünce dünyasını resmedişiyle de dikkat çekiyor. İlk bölümünde, kişisel bir dramı tüm sosyal ve tarihsel arka planıyla ortaya koymadaki ustalıkla öne çıkarken, ardından gelen balo sahnesi ölümlülük kavramının sinema tarihindeki en etkileyici yorumlarından biri.

Prens Salina, yeni İtalya’da kendisinin ve ailesinin yerini muhafaza etme mücadelesi içindeki bir soyludur. Salina’nın genç alter egosu olarak da tanımlayabileceğimiz, isyancı yeğeni Tancredi (Alain Delon) yaşlanmakta olan Prens’ten daha tutkulu ve cesur fakat öte yandan daha tedbirsiz ve ölçüsüz bir aristokrattır. Tancredi toplumdaki ayrıcalıklı yerini korumak için saf değiştirmekten çekinmeyecektir,
Fabrizio için bu o kadar kolay değildir.

  • 07.05.2023 Pazar, saat 14.00
    İranlı Kadınların Kurtuluş Hareketi: Milat (Le mouvement de libération des femmes iraniennes:
    année zéro)
    Yönetmen: Sylvina Boissonnas, Claudine Mulard
    Senaryo: Claudine Mulard
    Fransa / 1979 / 12 dk. / Renkli / Fransızca, Farsça / Türkçe Altyazılı

Humeyni’nin kadınlar için örtünmenin zorunlu olacağını açıkladığı 7 Mart 1979’u takip eden hafta
boyunca sokaklar, kadınların yoğun protestosuna sahne olur. Bu sırada, feminist yazar Kate Millet’ın
yanı sıra bir grup Fransız feminist de yerel bir kadın komitesinin davetiyle Kadınlar Günü için İran’da
bulunmaktadır ve bu tarihî gösterileri filme alır. Ekip, İran’dan her biri 12 dakikalık dört adet 16mm
film makarasıyla döner. Kadınların Kurtuluş Hareketi MLF’nin içindeki fraksiyonlardan Psikanaliz ve
Politika üyelerinin de Fransa’ya dönmesinin ardından Claudine Mulard’ın anlatıcılığı ile kurgulanıp çok
geçmeden Paris’te gösterilse de hiçbir zaman resmen dağıtımı yapılmayan film, 2009’da İran
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından çevrimiçi dolaşıma girmiştir.

Film, Bani Khoshnoudi’nin “Sessiz Çoğunluk Konuşuyor (The Silent Majority Speaks)” filmiyle birlikte
gösterilecektir.

  • 07.05.2023 Pazar, saat 14.00 
    Sessiz Çoğunluk Konuşuyor (The Silent Majority Speaks)
    Yönetmen: Bani Khoshnoudi
    Senaryo: Bani Khoshnoudi
    Hollanda, İran / 2010 / 94 dk. / Renkli / Farsça / Türkçe Altyazılı

12 Haziran 2009’da yapılan İran Cumhurbaşkanlığı seçiminde muhafazakâr lider Ahmedinejad’ın rakibi reformist aday Musavi’nin seçmenleri umutluydu. Resmî sonuçlara göre Ahmedinejad’ın kazandığının duyurulmasının ardından seçim sahtekârlığına ilişkin haberler protesto gösterilerine yol açtı, gösterilerin şiddetle bastırılması ise ölümlerle sonuçlandı. Sessizliği ve unutmayı önlemek amacıyla kayıt altına almanın önemini vurgulayan Khoshnoudi, çoğunlukla cep telefonlarıyla kaydedilen görüntüleri, daha önce de kanla bastırılan direniş hareketlerinin arşiv görüntüleriyle; otoriter yöneticilere karşı verilen yüz yıllık mücadelenin tarihini, mücadelenin bu yeni safhasıyla harmanlıyor.

2013’e dek, anonim bir kolektif olan Sessiz Kolektif’in işi olarak dolaşıma gizli sokulan filmde yönetmen, katılımcıları tehlikeye atmamaya özen gösterirken diktatörlüğe karşı halk ayaklanmasını kayıt altına alıyor.

  • 07.05.2023 Pazar, saat 18.30
    Ludwig
    Yönetmen: Luchino Visconti
    Senaryo: Luchino Visconti, Enrico Medioli, Suso Cecchi D'Amico
    Oyuncular: Helmut Berger, Romy Schneider, Trevor Howard, Silvana Mangano
    İtalya, Fransa, Batı Almanya, Monako / 1973 / 238 dk. / Renkli / İtalyanca, İngilizce, Almanca,
    Fransızca / Türkçe Altyazılı

Visconti’nin “Lanetliler” (1969) ile başlayıp “Venedik’te Ölüm” (1971) ile devam eden Alman Üçlemesi’nin
son bölümü “Ludwig”, Bavyera Kralı II. Ludwig’i 1864’te taç giymesinden 1886’daki ölümüne dek
izleyen bir psikodrama-biyografi.

Savaş ve diplomasiden ziyade sanata ilgi duymasıyla kabinesini kısa sürede hayal kırıklığına uğratan kralın taç giydikten sonra ilk işi Richard Wagner’e hamilik etmek olur. Ludwig, Avusturya İmparatoriçesi kuzeni Elisabeth’e tutkun olsa da Elisabeth onu kız kardeşi Sophie’yle evlendirmeye kararlıdır. Ne Wagner’de ne de Elisabeth’te umduğu yakınlığı bulan Ludwig giderek içine kapanır. Kardeşi Otto’nun aksine Avusturya-Prusya Savaşı’na dahil olmayı reddeder. Zaman içinde eşcinselliğiyle barışır. Bu sırada art arda inşa ettirdiği gösterişli ve pahalı şatolar kralın Xanadu’su hâline gelirken hazineyi zorlamaktadır. 1886’da kabinesi ile Ludwig arasındaki gerilim son raddeye ulaşır.

Previous Story

:mentalKLINIK’in Yeni Sergisi Dirimart’ta

Next Story

“Dokunun” Art On Piyalepaşa’da

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.

Verified by MonsterInsights