Sinema dünyasının en prestijli festivallerinden biri olarak görülen Cannes Film Festivali, bu sene 16-27 Mayıs tarihleri arasında 76. kez gerçekleşiyor. 2020’de Covid19 salgını nedeniyle iptal edilen festival, 2021’de pandeminin etkilerinin sürmesi üzerine temmuz ayına ertelenmiş ve ancak geçtiğimiz sene geleneksel mayıs ayı gösterimlerine geri dönebilmişti. Avrupa sineması başta olmak üzere dünya sahnesinden birçok filmin kendine platform bulduğu, yolu Oscar Ödülleri’ne dek uzanan filmlerin prömiyerini gerçekleştirdiği ve yeni sinema sezonunun gündeminin belirlendiği festivalin bu seneki seçkisi ise yine oldukça heyecan verici.
CANNES FİLM FESTİVALİ’NDE HEYECAN VERİCİ BİR SEÇKİ
Son 10 yıl içinde Parasite (2019), Kış Uykusu (2014) ve Blue is the Warmest Color (2013) gibi yapımların büyük ödüle kavuştuğu ve dünyanın dört bir yanından özenle seçilmiş filmlerin sadece davetli seyircilerle buluştuğu sinema dünyasının en prestijli festivallerinden.
Akademi Ödülleri’nde En İyi Film, Yönetmen ve Özgün Senaryo kategorilerinde Oscar’a aday gösterilen Triangle of Sadness’ın (2022) Altın Palmiye’ye uzandığı, ülkemizde de büyük yankı uyandıran Aftersun’ın (2022) prömiyerini gerçekleştirdiği ve Top Gun: Maverick’le (2022) sinemaları yeniden canlandıran Tom Cruise’un onur ödülüne layık görüldüğü festivalin sinema gündemi üzerinde yarattığı büyük etkiyi bu sene de sürdüreceği ön görülüyor.
Festivalin jüri başkanlığını Force Majeure (2014) ile dünya çapında bir üne kavuştuktan sonra The Square (2017) ve Triangle of Sadness (2022) filmleriyle Altın Palmiye’nin sahibi olan başarılı yönetmen Ruben Östlund üstlenirken ülkemizin yurt dışı festivallerdeki en önemli temsilcisi Nuri Bilge Ceylan’ın son filmi Kuru Otlar Üstüne (2023) de yarışmanın erken favorilerinden biri olarak öne çıkıyor.
Ana yarışma kategorisinde 6 kadın yönetmenin yer alması festival tarihinde bir rekor niteliği taşırken Johnny Depp’in başrolünde olduğu Jeanne du Barry’nin (2023) festivalin açılışını yapacak olması büyük tepkilere sebep olmuştu; fakat festival başkanının Depp üzerinden yapılan eleştirileri “Film, Depp hakkında değil” diyerek dikkate almadığı görülüyor.
Tepkilerin ve heyecanlı bekleyişlerin ortasında sinema gündemini belirlemeye devam Cannes Film Festivali’nin yarışma seçkisinde yer alan filmler ise hem usta isimlerden oluşan kadrolarıyla hem de çarpıcı hikâyeleriyle dikkat çekiyor.
Little Joe’yla (2019) daha önce de Altın Palmiye için yarışan Jessica Hausner’in yeni filmi Club Zero, prestijli bir okulda işe başlayan genç bir öğretmenin öğrencileriyle kurduğu ilişkiyi irdelerken; Birth (2003) ve Under the Skin (2014) filmleriyle tanınan Jonathan Glazer’ın yeni filmi The Zone of Interest ise toplama kampı komutanının kızına âşık olan bir Nazi’yi merkezine alıyor.
Son filmi The Other Side of the Hope’la (2017) Berlin Film Festivali’nde Gümüş Ayı kazanan usta yönetmen Aki Kaurismaki, Fallen Leaves’le sinemaya heyecan verici bir dönüş yaparken; Shoplifters’la (2018) Altın Palmiye’ye uzanan Kore-eda Hirokazu’nun filmi Monster, kesişen hayatlar anlatısıyla merak uyandırıyor. Öte yandan Altın Palmiye’ye hiç de yabancı olmayan usta yönetmenlerden Ken Loach ise yeni filmi The Old Oak’ta kamerasını İngiltere’nin kuzeydoğusunda yaşayan Suriyeli mültecilere çeviriyor.
Alicia Vikander, Eddie Marsan ve Jude Law gibi yıldız isimleri bir araya getiren Karim Ainouz yönetmenliğindeki Firebrand, Kraliçe Catherine Parr ve 8. Henry’nin evliliklerine odaklanırken bir başka yıldız kadro da Asteroid City’de dikkat çekiyor. Wes Anderson imzalı filmde; Scarlett Johansson, Tom Hanks, Tilda Swinton, Jeffrey Wright, Edward Norton, Adrien Brody, Hong Chau, Margot Robbie, Steve Carrell ve Jason Schwartzman gibi yıldız oyuncular yer alıyor.
Justine Triet yönetmenliğindeki Anatomie d’un chute, kocasının ölümüyle yargılanan bir kadının ve olayın tek görgü tanığı olan oğlunun hikâyesini merkezine alırken bir başka suçlama hikâyesi Nuri Bilge Ceylan’dan geliyor. Ceylan’ın uzun bir süredir merakla beklenen filmi Kuru Otlar Üstüne, doğu görevini tamamlamak üzere olan genç bir öğretmenin taciz suçlamalarıyla hayatının alt üst oluşunu konu ediniyor. Hikâyenin ve karakterlerin nasıl ve hangi açılardan ele alınacağı henüz bilinmezken; filmin, içinde bulunduğumuz politik gündemde tacizle suçlanan bir erkek öğretmeni merkezine alması büyük tepkilere yol açmış durumda.
Happy as Lazzaro (2018) ve The Wonders (2014) filmleriyle tanınan İtalyan sinemacı Alice Rohrwacher, yeni filmi La chimera’yla 1980’li yıllarda yaşayan bir grup arkeoloğun maceralarına odaklanırken; usta yönetmen Wim Wenders, kamerasını Japonya’da yaşayan bir hademenin hayatına çevirdiği Perfect Days filmiyle görücüye çıkıyor.
Far from Heaven (2002) ve Carol (2015) gibi klasikleri sinemaya armağan eden Todd Haynes’ın son filmi May December, Natalie Portman ve Julianne Moore ikilisini bir araya getirirken; Anh Hun Tran imzalı The Pot au Feu, dünya sinemasının en heyecan verici aktrislerinden Juliette Binoche’un varlığıyla dikkat çekiyor.
Catherine Breillat imzalı L’été dernier, eşinin bir önceki evliliğinden olan oğluyla yakın ve tehlikeli bir ilişki yaşayan Anne’in hikâyesini anlatırken; Marco Bellocchio’nun yeni filmi Rapito ise 1850’li yıllarda kaçırılan ve Katolik mezhebine devşirilen Yahudi bir çocuğu konu alıyor.
The Son’s Room (2001) filmiyle Altın Palmiye’nin sahibi olan Cannes gediklisi yönetmenlerden Nanni Morretti’nin Il sol dell’avvenire’si, Dead Souls’la (2018) yine Cannes’da Altın Göz ödülüne layık görülen Bing Wang’ın Youth (Spring)’u, Beauty and the Dogs’la (2017) Belirli Bir Bakış bölümünde yarışan Kaouther Ben Hania’nın Four Daughters’ı ve seçkideki tek ilk film olma özelliği taşıyan Ramata-Toulaye Sy imzalı Banel & Adama, festivalin merakla beklenen diğer filmleri olarak öne çıkıyor.