Yaz ayları yaklaştıkça vizyon da mevsimin ruhuna uygun bir şekilde daha şenlikli bir hâl almaya başlıyor. Her yaz olduğu gibi bol seyirci garantili süper kahraman hikâyeleri, yüksek bütçeli korku filmleri, seyir keyfi vadeden romantik komediler ve geçtiğimiz senenin ödüllü festival hitleri mayıs-haziran aylarında Türkiye vizyonunda seyirciyle buluşmaya hazırlanıyor.
TAKVİM YİNE DOLU DOLU!
Yaz aylarında birçok seyirciyi salona çekmesi hedeflenen yüksek bütçeli stüdyo filmleri ve ödül sezonundan arda kalan bağımsız yapımlar, önümüzdeki aylarda Türkiye’de de vizyona uğruyor.
İlk iki filmiyle Marvel evreninin en çok izlenen yapımlarından birine dönüşen ve Groot karakteriyle ikonikleşen Guardians of the Galaxy serisinin yeni filmi Guardians of the Galaxy Vol.3 (5 Mayıs), Gamora’nın ölümünden sonra hayata devam etmeye çalışan Peter ve ekibinin evreni kurtarmak için verdikleri son mücadeleye odaklanıyor. Jamie Patterson imzalı bir korku filmi olan The Kindred (5 Mayıs), babasının intiharından sonra bilinç kaybı yaşayan bir kadının kendisine musallat olan hayaletlerin gizemini çözmesini konu ediniyor.
Cruel Intentions (1999) gibi kült bir filmin yanı sıra popüler dizi projeleriyle de bilinen Roger Kumble’ın yeni filmi Beautiful Disaster (5 Mayıs), yeni geldiği okulun kötü çocuğuna âşık olan Abby’nin geçmişin karanlığından kurtulmaya çalışmasını anlatıyor. Kariyerine kısa filmlerle başlayan Julius Avery’nin üçüncü uzun metrajlı filmi The Pope’s Exorcist (5 Mayıs), Russell Crowe’u Vatikan’ın kirli ve şeytani sırlarını çözmeye çalışan rahip rolüyle buluşturuyor.
Türkiye seyircisiyle ilk kez Filmekimi’nde buluşan Revoir Paris (5 Mayıs), Paris’te maruz kaldığı bir terörist saldırısı sonrası travmatize olan Mia’nın normal hayatına geri dönme çabalarını anlatıyor. Televizyon dizileriyle bilinen Brad Anderson’ın yeni korku filmi Blood (12 Mayıs), yeni taşındıkları çiftlik evinde bir köpek saldırısına uğrayan Owen ve ailesinin başına gelen esrarengiz olayları merkezine alıyor.
Fantastik filmlerin yarıştığı Sitges Film Festivali’nde gösterilen ve olumlu eleştiriler alan Norveç yapımı Nightmare (12 Mayıs), beraber bir hayat düzeni kurmaya çalışan genç bir çiftin başına gelen korkunç olayları konu ediniyor. Fransız oyuncu Louis Garrel’in yazıp yönettiği ve aynı zamanda başrolünde yer aldığı The Innocent (12 Mayıs), annesinin hapiste yatan bir adamla evlenmek üzere olduğunu duyunca çıldıran Abel’in macera dolu hikâyesini komedisi yüksek bir şekilde anlatıyor.
Yıllara yayılan başarılı filmleriyle ve epik sahneleriyle büyük bir fenomene dönüşen Fast & Furious serisinin son ayağı olan Fast X (19 Mayıs), Jason Momoa’nın kötü adam olarak seriye giriş yaptığı aksiyonu bol bir seyir zevki vadediyor. Londra’da yaşayan Pakistanlı bir adamın evlilik yolunda yaşadıklarını anlatan romantik-komedi What’s Love Got to Do with It? (19 Mayıs), usta oyuncu Emma Thompson’ın varlığıyla dikkat çekiyor.
Usta yönetmen François Ozon’ın yeni filmi The Crime Is Mine (19 Mayıs), ünlü bir yapımcıyı öldürmekle suçlanan beş parasız bir aktrisin başına gelen beklenmedik olayları dramedi türünde ele alıyor. Disney’in animasyon uyarlamalarının bir yenisi olan ve fragmanı yayınlandığı günden beri büyük bir heyecan uyandırmaya devam eden The Little Mermaid (26 Mayıs), sahip olduğu güzel sesini insan vücuduyla değiştirebilmek için bir deniz cadısıyla anlaşma yapan Ariel’in klasik hikâyesini yeniden yorumluyor.
Finding Neverland (2004) ve Stranger than Fiction (2006) gibi başarılı filmlerin yönetmeni Marc Foster’ın imzasıyla Wonder isimli çok satan kitaptan uyarlanan White Bird: A Wonder Story (26 Mayıs), bir iyiliğin yıllar boyu unutulamayacağına dair ilham verici bir hikâye anlatıyor. Tilda Swinton’ın başrolünde yer aldığı Joanna Hogg’un son filmi The Eternal Daughter (2 Haziran), lanetli bir otelde geçmişin gizemleriyle yüzleşen bir sanatçı ve annesinin gerilimli ilişkisini merkezine alıyor.
Sinema tarihinin en başarılı ve en çok beğenilen örümcek adam filmlerinden biri olmayı başaran Spider-Man: Into the Spider-Verse’ün (2018) devam filmi olan Spider-Man: Across the Spider-Verse (2 Haziran), Miles Morales’in yeniden kahraman olma yolundaki maceralarını anlatıyor. Altın Palmiyeli yönetmenler Dardenne Kardeşler’in yeni filmi Tori and Lokita (2 Haziran), Belçika’da yaşayan iki genç mültecinin hayatta var olma çabalarını gerçekçi bir perspektiften aktarıyor.
Hereditary (2018) ve Midsommar (2019) filmleriyle korku janrını alt üst eden Ari Aster’ın merakla beklenen yeni filmin Beau Is Afraid (9 Haziran), annesinin ani ölümünden sonra en büyük korkularıyla yüzleşecek olan Beau’nun epik yolculuğunu konvansiyonların dışında bir anlatı tarzıyla ele alıyor. César Ödülleri’nde En İyi İlk Film ödülünü kazanan Saint Omer (9 Haziran), Senegalli mülteci bir öğrencinin davasını izlemeye giden edebiyat profesörü Rama’nın dava sürecinde tanık olduğu ve duyduğu olaylar karşısında kendi hayatını sorgulamaya başlamasını anlatıyor.
Moonrise Kingdom (2012) ve The Grand Budapest Hotel (2014) gibi son dönem filmleriyle daha geniş bir seyirci kitlesine ulaşan Wes Anderson’ın yıldız isimlerle dolu son alamet-i farikası Astreoid City (16 Haziran), 1950’li yıllarda bir çöl kasabasında gerçekleşen uzay gözlemcileri kongresinde yaşanan olayları konu ediniyor. 1980’li yılların efsanevi Indiana Jones serisini, 2008’deki devam filminden tam 15 sene sonra yeniden diriltecek olan Indiana Jones and the Dial of Destiny (30 Haziran), Cannes’daki prömiyerinden sonra hiç vakit kaybetmeden Türkiye sinemalarına da uğruyor.
