Sanat Piyasasında Mecburi Duraklama

Aralık ortasında Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve tüm dünyaya iki ay içinde yayılan Covid19 dünya ekonomisini durma noktasında getirdi. Yılın ilk üç ayını kapsayan birinci çeyrekte şimdilik % 3 ile küçülmüş gözüken Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere tüm ülkeler büyük buhranı hatırlatan işsizlik girdabına girdiler.

Dünya sanat piyasaları en son 2008-2009 yıllarında ABD’de başlayan Avrupa ekonomilerini ve birçok gelişmekte olan piyasaları etkileyen ipotek kriziyle sarsılmış ve sanat eserleri satışlarından ciddi bir gerileme olmuş ancak piyasalar bir yıl içinde ve özellikle Çin ve Asya ülkelerindeki koleksiyonerlerin yoğun talebiyle hızla canlanmıştı. Ancak şimdi durum biraz daha farklı ve birçok sinyal 1929-1932 yılları arasında dünya ekonomilerinin ciddi küçülmesine ve işsizliğin artmasına sebep olan Büyük Buhran’la karşılaştırılmakta.

Sanat piyasası en geniş anlamdaki eğlence ve kültür sektörünün yaklaşık % 2’sine karşılık gelirken istihdam açısından daha ciddi bir yer tutuyor. Mart ayından itibaren kapanan müzeler, galeriler, iptal edilen ve ertelenen sanat fuarları, sergiler ve birçok sanat ve kültür aktivitesinin yapılamadığı bir süreçten geçiyoruz/geçtik. Güçlü olanın ayakta kalacağı bu dönemde sanal platformlarda sanata olan ilgiyi canlı tutmak ve yeni bağlantı ve sanatsever grupları oluşturmak büyük önem taşıyor.

Fakat küçük ve orta ölçekteki galeriler zaten bir süredir finansal güçlüklerle mücadele etmekte büyük ölçekteki galerilerle rekabette zorlanmaktaydı. Önümüzdeki süreçte dünya galeri piyasasında konsolidasyon kaçınılmaz gözüküyor. Son zamanlarda Paris’in Londra’ya alternatif bir “hub” olarak öne çıkması tartışılırken pandemi sonrası için yapılan tahminler ise çok iç karartıcı. Comité Professionnel des Galeries d’Art’ın yaptırdığı bir araştırmaya göre Paris’teki galerilerin üçte birinin bu yıl sonuna kadar kapanacağı tahmin ediliyor. Sendikaya üye 279 galeriden 168 tanesinin katıldığı ankete göre galeriler Haziran ayına kadar olan gelir kayıplarının 200 milyon dolara yakın olacağını belirtiyor. Rapora göre galerilerin sadece % 10’u 6500 civarında bir sanatçıyı temsil ederken yılda ortalama 3,3 milyon dolar satış elde ediyor. Kapanma riski taşıyan galerilerin çoğu yeni açılan ve pandemiye dayanabilecek yeterli finansal sermayeye sahip olmayan galeriler. Bu süreçte Fransa hükümeti galerilere 2 milyon dolardan fazla finansal destek sağladı. Ulusal Çağdaş Sanat Fonu da 1,2 milyon dolar ek destekte bulunacağını açıklamıştı.

Los Angeles Times’ın LA’deki 35 galeriyle yaptığı ankete göre bu galerilerden 9 tanesi 2020 içinde kapanmanın söz konusu olabileceğini belirtti. Ankete katılan 17 galeride çalışan sayısı 1-3 arasında, 12 galeride 4-8 iken, sadece 5 galeride 9 ve üzerinde çalışan var.

Süper galeriler dünyadaki yaklaşık 1500 civarındaki milyarder koleksiyonerlerden oluşmuş müşteri portföyleri ve geniş ve güvenli sermaye temelleriyle zaten bir müddettir online sergileme ve satışlar yapmaktaydı.

David Zwirner Covid-19 sonrası daha az bölgesel fuarların olmasının ve daha çok online satışlara ağırlık verilmesi gerektiğini söylerken önemli bir noktaya dikkat çekiyor. Bir galeri için fuara katılmak fuar alanı kirasının dışında ilave masrafları da beraberinde getiriyor: ulaşım, taşıma, sigorta, otel, tanıtım yemek ve kokteyller fuarın önemine göre çeşitlilik gösteriyor. Bir yandan da galeri satışlarının % 45 civarı fuarlardan elde ediliyor.

2008’de 140 olan global sanat fuarı sayısı 2019’a gelindiğinde 300 civarındaydı. Galeriler coğrafi yakınlık ve koleksiyoner hedeflerine göre bir fuar takvimi oluşturmakta, satışlar da dört beş güne sığdırılmaya çalışılan bu fuar süresince bir yoğunlukta gerçekleşmekteydi. Ancak örneğin Artsy gibi online bir platforma üye olan bir galeri 7/24 tüm yıl bir fuar görünürlüğünde koleksiyonerlere ulaşabilmekte. Artsy 3200 galeriden fazla galeriye aynı anda görünürlük hizmeti veren bir platform. Sanat eserlerinin şeffaf ve karşılaştırılabilir fiyatlarla online’dan ulaşılabilir ve bir tıkla satın alınabilir, kişiselleştirilmiş, güvenilir ödeme platformlarında sunulması koleksiyonerler ve opak sanat piyasasını anlamaya çalışan ve takip edenler için son derece önem taşıyor.

David Zwirner ilk kez 2017’de online galerisini (“viewing room”) açtı ve burada 54 sergi düzenledi ve son bir yılda Zwirner galerinin online satışları dört kat arttı. Mart 2019’da da Gagosian galeri 1988 Alman sanatçı Albert Oehlen’in 1988 yılına ait bir eserini 6 milyon dolara online galerisinden sattı. eMarketer’in araştırmasına göre online satışların toplam satışlardaki oranı sanat piyasası için % 9 civarında. Ancak HNW koleksiyonerlerin % 61’i sanat eseri satın almadan önce Instagram’ı incelediklerini belirtmiş. Online müzayedeler içi de aynı trend gözlemlenmekte: Invaluable’ın raporuna göre online müzayedeler 2009’da toplam müzayedelerin % 3.5’u iken 2019’da bu oran % 11.8’e ulaşmış. Artlogic galerilere ayda 95 sterlin karşılığında “online viewing room” fonksiyonu kuran bir teknoloji firması ve bu dönemde hizmetlerine çok ciddi bir talep artışı olmuş.

İlginizi çekebilir:  Sanatı İzleyiciye Sunma Biçimi Değişecek - ARTER

Bu yılki Armory Show sırasında Artsy satışlarının % 100 arttığını belirtmekte. Bu yıl Frieze New York ise Art Basel Hong Kong gibi online gerçekleşti. 31 tane eser 1 milyon dolar ve üzeri bir fiyattan satışa sunulurken bu eserlerden dört tanesi alıcı buldu. Bu anlamda yüksek hacimde satışlarda bir yavaşlama gözlemlendi.

Bu süreçte dikkat çeken bazı yenilikçi uygulamalar öne çıkıyor. David Zwirner online sayfasında genç galeri ve sanat inisiyatiflerine görünürlük kazandırmak ve destek olma amacıyla Platform: New York adında bir bölüm açtı. Burada 12 galeriden bir sanatçılarını ve işlerini sunmalarına fırsat veriliyor. Bu galeriler David Zwirner’in “dost ve komşularım” diye tanıttığı galeriler: 47 Canal, Bridget Donahue, Bureau, Company, David Lewis, Elijah Wheat Showroom, Essex Street, James Fuentes, JTT, Magenta Plains, Queer Thought ve Ramiken. David Zwirner galeri şu sıralar benzer bir stratejiyi Brüksel ve Paris’ten bazı galeriler için de uygulayacak.

Piyasa oynak olduğu zaman daha net ve keskin olmak gerektiğini söyleyen Larry Gagosian ise galerisinin online sayfasında her hafta tek bir sanatçının bir işini öne çıkarıyor. Ayrıca Gagosian ve Jeffrey Deitch 60 Los Angeles galerisini bir araya getiren bir online satış platformu kurdu.

Galeri Lisson ise 23 Nisan’dan itibaren müşterilerine Augment ile farklı bir deneyim yaşatmayı tercih etti. Sanatseverler beğendikleri eserleri bu aplikasyonla evlerinin istedikleri bir yerine yansıtabiliyor ve fotoğraf çekebiliyorlar.

New York’tan Sargent’s Daughters galerisi ise mail listesindeki kişilere her hafta liste fiyatının altında bir fiyata bir eser sunuyor.

Daha radikal bir galeri olan Ramiken galerinin sahibi Mike Egan ise “underground”, gizli, mekan bağımsız sergiler açma yolunu seçmiş. Yüksek kiralara ve satışların kötü gittiği bir dönemde “gerilla galeriler” daha çok karşımıza çıkacakmış gibi duruyor.

Sanatçılar da farklı işbirlikleriyle dikkat çekiyorlar. Amerikalı pop şarkıcısı Billie Eilish ve Takashi Murakami Uniqlo için Mayıs sonunda çıkacak spor ayakkabı ve tişörtlerden oluşan bir koleksiyon tasarladılar:

Türk sanat piyasasında da galeriler online sergilere, sanatçı, koleksiyoner, küratör buluşmalarına, instagram canlı yayınlarıyla takipçilerine farklı deneyimler yaşatma gayreti içindeler. Galerilerin bu süreçte görünürlüklerini ve koleksiyoner tabanlarını ne ölçüde arttırdıkları, yenilikçi projeleri ve online’da ne ölçüde var olmak istedikleri ve bu alandaki yatırım ve projeleriyle ilgili bir anket galeri piyasasının ihtiyaç duyduğu finansal desteklerin boyutuyla ilgili bir fikir verebilir. Bu süreçte galeriler sigortalı çalışanları için İşkur’un en fazla üç ay sürebilecek kısa dönem çalışma desteğinden faydalanabildi. Ancak galerilerin en önemli harcama kalemlerinin başında kiralar gelmekte.

Önümüzdeki aylarda ekonomideki yavaşlamaya, inşaat ve turizm gelirlerindeki düşüşe paralel olarak sanat satışlarının düşeceğini söyleyebiliriz. Ancak online teknolojiler yeni birçok startup projesinin hayata geçmesine imkan veriyor. Sanat piyasası artık venture capital firmalarına, startup ekosisteminin yıldızlarına odaklanmalı. Bazı galeriler birleşme yoluna gidebilir yada ortak mekan, sosyal pazarlama ve front desk ekipleri kullanabilirler. Şehir dışında bir antrepo, ya da ortak bir mekana sahip olabilirler. Dubai Alserkal tarzı bir oluşumda kira bedeli de şehir içindeki mekanlardan daha uygun maliyetlere gerçekleşebilir.

Online’da eserlerin gösterilmesi ve satışının ya da ön satışının gerçekleşmesi, şeffaf fiyatlar, online’da print, sanatçı tasarımlı objelerin satışı, sanatçı ve galeri markasını öne çıkaracak ve galerinin bir tür piyasada bilinirlik endeksini “conversational currency” yükseltecek yenilikçi girişimlerdir. Galerilerin çeşitli işbirlikleri koleksiyoner ve sanat takipçilerinin “cluster” oluşturmasına yarayacak, olumlu geri dönüşler getirecektir. Bu tarz girişimleri, ortak canlı yayınları duymaktayız.

Neticede sanat öncelikle insanlara iyi geldiği için vardır. Sanat her şeyden önce bir yaşam biçimidir. Sanatın her türlüsünün hayatımızın içinde daha çok olması alışkanlıklarla bağlıdır. Sanat eserlerini yatırım ve finansal araç olarak değil üstünde konuşulan, hikayesi, hatırası olan, bizlerle yaşayan, yaş alan hayata dair izler olarak görmeliyiz.

Previous Story

Kültür Ekonomisi Raporu

Next Story

“Post-Pandemi Döneminin Şifreleri: Sadelik, Tasarım, Dayanışma ve Tasarruf”

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.

Verified by MonsterInsights