2020’nin ilk aylarından itibaren tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi, her alanda olduğu gibi sinemada da birçok etkinliğin iptal edilmesine ya da ertelenmesine, vizyon tarihlerinin ve dağıtım kanallarının değişmesine, prodüksiyonların aksamasına neden olmuş, dijital platformları sevindirirken sinema salonlarını tehlikeye sokmuştu. Dünyanın en büyük ve en prestijli sinema buluşması Cannes Film Festivali’nin II. Dünya Savaşı yıllarından beri ilk kez iptal olmasına yol açan şartlara rağmen, film festivalleri farklı yöntemler ve önlemlerle kısa sürede yeni normale uyum sağlamayı başardı. Sinema, önceki yıllara göre çok daha sönük geçerek de olsa güz festivalleriyle kaldığı yerden devam ediyor.
Rotterdam, Sundance ve Berlin Film Festivalleri ile olağan akışında başlayan 2020 yılı, sinema dünyasının en önemli festivali Cannes Film Festivali’nin iptaliyle buruk bir ilkbahar yaşadı. Festival, haziran ayının ilk günlerinde, 12-23 Mayıs tarihleri arasında düzenlenemeyen 73. Cannes Film Festivali’nde gösterilmesi planlanan elli altı filmden oluşan Cannes 2020 resmî seçkisini duyurdu. Güz festivallerinde Cannes etiketiyle gösterilecek filmler arasında, Wes Anderson, Naomi Kawase, Maïwenn, Steve McQueen, François Ozon ve Thomas Vinterberg gibi yönetmenlerin yeni filmleri de bulunuyor. Birkaç ay sonra, Avrupa’nın önemli festivallerinden Locarno Film Festivali, 5-15 Ağustos tarihleri arasında sınırlı seyirciye açık fiziksel gösterimlerin yanı sıra çevrimiçi olarak programını tüm dünyaya açtı. Festivalin ana yarışması ise The Films After Tomorrow başlığı altında bir destek fonuna dönüştü; pandemi nedeniyle prodüksiyonu aksayan ya da duran, bu nedenle zarara uğrayan, proje aşamasındaki filmler yarıştı ve uluslararası kategoride büyük ödül Altın Leopar’ı kazanan Arjantinli yönetmen Lucrecia Martel’in Chocobar projesi oldu.
Yaz sonu gelmesine rağmen, küresel krizin halen aşılamaması sonucu gözler bir kez daha güz festivallerine çevrildi. Son yıllarda birçok önemli yapımın ödül sezonu macerasının başlangıcı kabul edilen, 1974’ten beri fazlasıyla seçici bir konuk listesiyle Colorado’daki küçük bir kasabada üç gün boyunca gösterimler düzenleyen Telluride Film Festivali, tarihinde ilk kez iptal edildi. 77. Venedik Film Festivali (2-12 Eylül), 45. Toronto Film Festivali (10-20 Eylül) ve 58. New York Film Festivali’nin (25 Eylül – 11 Ekim) ise azaltılmış izleyici kapasitesi, sınırlı akreditasyon ve dijitale taşınan etkinlikler gibi önlem ve kısıtlamalarla gerçekleşeceğini duyuruldu.
77.Venedik Film Festivali: Pandemiye Rağmen
Maskelerin gündelik giyim alışkanlıklarımızın bir parçası haline geldiği bu yılda, yeni normalin ilk büyük sinema organizasyonu maskeleriyle ünlü Venedik Karnavalı’nın şehrinde düzenlendi. 77. Venedik Film Festivali, pandemiye rağmen, planlandığı gibi 2-12 Eylül tarihleri arasında moralleri düşük, planları altüst sektörü bir araya getirerek umut oldu. Stili ve filmografisiyle daima kalıpların dışına çıkan, Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nün kazananı Tilda Swinton’ın maskesinin konuşulmasıyla başlayan festival, Michel Franco, Andrei Konchalovsky, Majid Majidi, Kornél Mundruczó, Małgorzata Szumowska, Jasmila Žbanić ve Chloé Zhao gibi yönetmenlerin yeni filmlerinin prömiyerlerine sahne oldu. Cate Blanchett başkanlığındaki jüri, festivalin büyük ödülü Altın Aslan’ı Chloé Zhao imzalı Nomadland’e layık gördü. Frances McDormand’ın başrolünde yer aldığı film, ekonomik krizin ardından her şeyini kaybeden bir kadının, yaşamına modern bir göçebe olarak devam etme kararını ve batı ABD’deki yolculuğunu konu alıyor. Son yıllarda Altın Aslan kazanan Joker (2019), Roma (2018) ve The Shape of Water (2017) gibi filmlerin başarısını ve Venedik Film Festivali’nin son yıllarda ödül sezonuna olan etkisini referans alarak, yönetmen Chloé Zhao’nun En İyi Yönetmen kategorisinde Oscar’a aday gösterilen ilk Asyalı kadın yönetmen olacağını öngörmek mümkün.
Azra Deniz Okyay’dan “Hayaletler”
77.Venedik Film Festivali’nin Uluslararası Eleştirmenler Haftası bölümünde gösterilen filmler arasında, Türkiye’den bir film de vardı: Adını başarılı kısa filmleriyle duyduğumuz Azra Deniz Okyay’ın ilk uzun metrajlı filmi Hayaletler. Yönetmen, Küçük Kara Balıklar adlı kısa filmiyle 2013’te !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nde En İyi Kısa Film ödülünü kazanmış, 2016’da iki genç kadının dans ile direniş hikâyelerini anlattığı kısa belgeseli Sulukule Mon Amour’un özel çevrimiçi gösterimiyle 20 binden fazla kişiye ulaşmıştı. Azra Deniz Okyay’ın yazıp yönettiği Hayaletler, Türkiye genelinde saatlerce süren bir elektrik kesintisi yaşandığı sırada, İstanbul’un Sucular semtinde yaşananları konu alıyor. Hiphop dansçısı olmak isteyen bir genç kadın, belediyede çalışan bir temizlik görevlisi, kentsel dönüşümden yararlanan bir fırsatçı ve mahallenin çocuklarına gönüllü film dersleri veren bir idealistin yollarını kesiştiren film, günümüz Türkiye’sine dair distopik bir portre çiziyor. Dünya prömiyerini 77. Venedik Film Festivali’nin Uluslararası Eleştirmenler Haftası bölümünde yapan Hayaletler, İtalyan Film Eleştirmenleri Birliği tarafından Büyük Ödül’e layık görüldü. Filmin Türkiye prömiyeri, ekim ayında Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde yapılacak.
Türkiye’de Festivaller Yollarına Devam Ediyor
Pandemi nedeniyle planlandığı gibi ilkbahar aylarında gerçekleşemeyen İstanbul ve Ankara festivalleri de izleyicileriyle buluşmanın ve Türkiye sinemasının güncel örneklerini görücüye çıkarmanın bir yolunu bulmakta gecikmedi. İKSV’nin mayıs ve haziran aylarında çevrimiçi gösterimlerle festival programında yer almasını planladıkları filmleri evlerimize taşıyan 39. İstanbul Film Festivali, temmuz ayında çevrimiçi gösterimlere ek olarak 17-28 Temmuz tarihleri arasında açık havada düzenlenen fiziksel gösterimlerle Ulusal Yarışma bölümünü izleyiciyle buluşturdu. Ümit Ünal’ın Altın Lale ile ödüllendirilen aşk filmi Aşk, Büyü vs., Ercan Kesal’ın politik taşlaması Nasipse Adayız ve Orçun Behram’ın teknik başarılarıyla öne çıkan distopya filmi Bina ödüller kazandı. 31. Ankara Film Festivali ise 3-11 Eylül tarihleri arasında fiziksel gösterimler yaptı. Leyla Yılmaz’ın İstanbul Film Festivali’nde de yarışan Bilmemek filmi, En İyi Film seçildi. İstanbul Film Festivali ile işbirliği yapan 27. Adana Altın Koza Film Festivali (14-20 Eylül) ve Başka Sinema Ayvalık Film Festivali (21-26 Eylül), İKSV’nin çevrimiçi gösterim altyapısını kullanarak filmlerini izleyiciyle buluştururken, 57. Antalya Altın Portakal Film Festivali, 3-10 Ekim tarihleri arasında fiziksel gösterimlerle yoluna devam ediyor.
KISA KISA…
Berlin Film Festivali Cinsiyetsiz
Dünyanın üç büyük film festivali arasında sayılan Berlin Film Festivali, film endüstrisinde cinsiyete daha duyarlı bir farkındalık yaratmak için oyuncu ödüllerindeki cinsiyet ayrımını kaldırdığını duyurdu. Berlinale’de oyuncu ödülleri, 11-21 Şubat 2021 tarihleri arasında gerçekleşecek yetmiş birinci festivalden itibaren En İyi Başrol Oyuncu Performansı ve En İyi Yardımcı Oyuncu Performansı olarak verilecek.
SİYAD Ödülleri’nde “Kız Kardeşler” Zaferi
Sinema Yazarları Derneği, adaylarını 14 Ocak’ta açıkladığı 52. SİYAD Türkiye Sineması Ödülleri’ni pandemi sebebiyle, planlandığı gibi mart ayı içerisinde dağıtamamıştı. Kazananlar, 23 Ağustos’taki çevrimiçi törenle açıklandı. Emin Alper’in on bir adaylığı bulunan Kız Kardeşler filmi, En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Senaryo dahil sekiz ödül kazandı. Küçük Şeyler, Sibel, Görülmüştür ve Kraliçe Lear da ödüllendirilen filmler arasında yer aldı.
Ödül Sezonu Başka Bahara Kaldı
Pandemi nedeniyle, başta Akademi Ödülleri olmak üzere ödül sezonu için önem taşıyan birçok organizasyon, değerlendirmeye alacağı tarih aralıkları ile adaylarını açıklayacağı ve ödüllerini dağıtacağı tarihleri değiştirdi. Buna göre Altın Küre Ödülleri 28 Şubat’a, İngiliz Film Akademisi Ödülleri 11 Nisan’a, Akademi Ödülleri ise 25 Nisan’a ertelendi. Pandemi nedeniyle sinema salonlarında gösterilemeden çevrimiçi platformlarda erişime açılan birçok filmin de istisnai bir şekilde değerlendirmeye alınacağı bu sezondaki ödüller için, normal şartlarda olması gerektiği gibi sadece 1 Ocak – 31 Aralık 2020 tarihleri arasında gösterime girmiş filmler değil, gösterimi 28 Şubat 2021’e kadar ötelenmiş filmler de başvuruda bulunabilecek.
Tenet Sinemayı Kurtarabilecek Mi?
Çağımızın en yaratıcı yönetmenlerinden, gişede daima yüzü gülen Christopher Nolan’ın son filmi Tenet’in tüm dünyada 17 Temmuz’da vizyona sokulması ve IMAX, 35mm ve 70mm kopyalarla sinema salonlarında gösterilmesi planlanıyordu. Film, önce 31 Temmuz’a, ardından 12 Ağustos’a ve son olarak 26 Ağustos’a ertelendi. Türkiye dahil yetmiş ülkede bu tarihte, ABD’de ise 3 Eylül’de gösterilmeye başladı. Tenet, ABD’deki ilk hafta sonunda 20.2 milyon dolarlık gişe elde ederken, ABD dışındaki ülkelerde iki hafta sonunda 126 milyon dolarlık gişeye ulaştı. Pandemi şartlarına rağmen bu rakamlara ulaşılabilmesini umut verici görenler bir yana, Tenet’in tek bir film için kapılarını açmak ve çalışanlarını işe döndürmek zorunda kalan sinemaları daha da zor duruma soktuğunu düşünenlerin sayısı hiç de az değil.
Yılın En İyi Dizileri “Schitt’s Creek” ve “Succession”
72.Primetime Emmy Ödülleri, 20 Eylül gecesi düzenlenen, Jimmy Kimmel’ın sunduğu çevrimiçi törenle sahiplerini buldu. Toplamda 26 kategoride listelenen HBO mini-dizisi Watchmen, En İyi Mini-dizi dahil 11 ödül kazanırken, En İyi Drama dizisi Succession, En İyi Komedi dizisi ise Schitt’s Creek seçildi. Ana kategorilerdeki tüm komedi ödüllerini toplayarak bir rekora imza atan Schitt’s Creek küçük bir kasabada hayata sıfırdan başlamak zorunda kalan bir ailenin dönüşümünü, Succession ise medya imparatorluğu kurmuş bir ailenin içindeki entrikaları konu alıyor.