Pandemi ve Sanatçıların İç Dünyası – Nezaket Ekici

/

Küresel salgın, sağlığımız ve sevdiklerimizin sağlığından endişe etmek, ekonomik gerçeklikler, fiziksel yakınlık kuramamak; ilk kez yaşanan, bambaşka bir yeni ‘normal’… Neredeyse tüm dünyayı saran küresel korona virüsü salgını sürecinde herkes gibi sanatçılar da evlerinde, izolasyonda, kendilerinin ve sevdiklerinin sağlığından endişeli ve bu tarz bir ‘yaşam stili’ni ilk kez deneyimliyor. Pandemi ve izolasyon deneyimi; kimi sanatçılarda sanata, üretimlerine odaklanmak şeklinde tezahür ederken, kimi sanatçılarınsa süreci anlamak, sindirmek üzere kendi içlerine dönmelerine vesile oluyor. Farklı disiplinlerden 15 sanatçıya aşağıdaki tek paragraflık soruyu yönelttik.

Şu an hayatta olan insanlar korona virüs gibi global bir salgınla ilk kez karşılaşıyor. Ve dünyada pek çok şey değişti, değişiyor. Bu yaşananların sizin iç dünyanıza, üretiminize, yer verdiğiniz temalara etkisi nasıl oldu, olacak? Yaratıcılığınızı nasıl şekillendireceğini düşünüyorsunuz?

Benim için zor bir zaman. Bir performans sanatçısı olarak çoğunlukla seyahat ediyorum. Öyle ki, sanatım neredeyse orada evde hissettiğim için bana “sanat göçebesi” denmişti. Başka kültürlerden, mekanlardan insanlarla birlikte çalışmayınca, ilham bulmak benim için neredeyse imkansız. Aynı zamanda, izleyici benim canlı performanslarım için de çok önemli. Performanslarımda kendimi ve izleyicileri birlikte deneyimliyorum ve süreç interaktif bir biçimde gerçekleşiyor. Ayrıca sanat hakkındaki ortak paylaşımı da özlüyorum. Sanat üretmeyerek geçirdiğim bu kısa süreçte, kültürel etkinliklere katılmayı; sinemaya, müzeye, kütüphanelere gitmeyi gerçekten özledim. Ama insan başını da kuma gömmemeli. Hala çalışkan biriyim. Yeni işler için fikirler üretiyor, çizimler yapıyor ve yine performans sergiliyorum: Bu kez online.

İlginizi çekebilir:  CIA Merkezindeki 'Gizemli' Heykelin Sırrı Çözülmeyi Bekliyor

Birkaç format üzerinde düşündüm ve izleyicime hala nasıl ulaşabilirim üzerine denemeler yaptım. @nezaket.ekici Instagram hesabım üzerinden gerçekleştirdiğim, bir hafta süren canlı performans “Monday to Sunday/Instagram Video Flashmob”, izleyicilere her gün bir saat sanal ortamda benimle birlikte dans etme imkanı sundu. Onun dışında, yine Instagram üzerinden Mimar Sinan Üniversitesi doktora öğrencisi Tuğçe Arslan ile “Sanatçı konuşmaları”na ve birçok galerinin ve sanatçının katıldığı, Zoom üzerinden gerçekleştirilen “Galeriler ve Sanatçılarla Canlı Konuşma” etkinliklerine katıldım. Geçtiğimiz haftalarda Konrad Adenauer Stiftung (EHF 2010) web sitesinde yayınlanmak üzere; korona, işlerim ve planlarım üzerine 7 dakikalık bir video-açıklama hazırladım. Instagram’daki yeni projemse canlı performans etkinliği olacak. Canlı olarak, takipçilerimle performans bölümlerini icra edeceğim. İnternetin, sanal ortamın dilini en iyi şekilde anlamaya ve kullanmaya çalışıyorum. Şu süreçte Instagram hesabım, Zoom ve Skype konuşmalarım bana çok yardımcı oluyor.

Yaratıcılık konusu ise şöyle: Değişen iletişim kanallarının yaratıcılığımı farklılaştırdığını ya da arttırdığını söyleyemem. Geçmişte de çeşitli işlerin insanların korkularından ve var olan krizlerden beslendiğine dair farkındalığım oluşmuştu. Kaygı, kapalı kalma, panik gibi temalara önceki işlerimde de yer vermiştim: Örneğin “Screaming Feathers” (2006 kuş gribi)… Instagram sayfamda da kendimi alçı içinden kurtardığım “Blind” ve bir oda dolusu nesneyi kırmızı bir rujla öperek iz bıraktığım “Emotion in Motion” işlerimin, korona virüsü krizine dair öngörüler olduğu şeklinde yorumlar görüyorum.

Previous Story

Pandemi ve Sanatçıların İç Dünyası – Çağatay Odabaş

Next Story

Pandemi ve Sanatçıların İç Dünyası – Fırat Engin

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.