Nermin Er. Fotoğraf: Elif Kahveci
Nermin Er. Fotoğraf: Elif Kahveci

Nermin Er: Küçük Dünyalar ve Büyük Hayaller

Nermin Er sanat dünyasında yirminci yaşını yeni sergisiyle kutluyor. Sanatçının iç dünyasına yönelik müzikal bir ritim ve akış içinde birbirini izleyen işlerden oluşan yeni sergisi “Sıradaki Şarkı”yı konuştuk: "Hayatı algılayışım, kendimi eğlendirme arayışım genellikle kendi yarattığım küçük dünyaların içinde hikayecikler halinde belirdi önümde. Gördüğüm en küçük beni etkileyen şey günlerce hayalimde yaşattığım dünyaları mümkün kılıyordu."

/

Nermin Er’in sanatının yirminci yılına denk düşen sergisi “Sıradaki Şarkı”, sanatçının zaman içinde değişen, gelişen veya birbirini tamamlayan görsel dilini bütünsel bir kurguda sunuyor. Bursa Nilüfer Belediyesi Meteor I Balat Kültürevi ev sahipliğindeki sergideki eserler, tıpkı müzikte birbirini takip eden melodilerin yarattığı akış ve arka plandaki ritimler gibi, sanatçının iç dünyasına yönelik müzikal bir ritim ve akış içinde birbirini izliyor.

Sergide, Er’in çoğunlukla kâğıdın çeşitli kullanımlarıyla oluşturduğu eser grupları, monokrom desenler, rölyefler, bu işlerle ilişkili video ve enstalasyonları görülebiliyor. Nermin Er’in sanatının yirmi yıllık sürecine bakan serginin küratörlüğünü de Gizem Gedik üstleniyor. Sanatçı ile sırada ne bekleyebileceğine dair de mizahi ve umutlu bir çağrışım yapan sergisi “Sıradaki Şarkı”yı konuştuk.

Eserlerinizde sıklıkla gözlemlediğimiz parçadan bütüne ilişkisi, bu sergide farklı zaman dilimlerinden günümüze uzanan eserlerinizin bir araya gelmesi ile vurgulanıyor. Sıradaki Şarkı sergisi bu açıdan bakıldığında sizde ne gibi farklı duygular uyandırdı?

Sergi teklifi geldiğinde, Gizem Gedik ile birlikte genellikle seriler halinde çalıştığım işlere baktığımızda, mekânın da yardımı ile bir seçki oluşturduk. Genellikle daha yakın zamanda ürettiğim işleri kullanmaya karar verdik, yine mekân sayesinde anlatım olarak karanlıkta ve aydınlıkta olması gereken çalışmaları iki temel aks etrafına yerleştirdik. Daha önce farklı sergilerde gösterdiğim bu işlerin, bir arada ve belli bir akışla galeri mekanına yayılması, benim de uzun zamana yayılan üretimimi toplu görme şansı yakalamamı sağladı.

Nermin Er, Karşılaşmalar 8, 2023, Kağıt üzerine kağıt rölyef ve mürekkep, 50 x 132 cm
Nermin Er, Karşılaşmalar 8, 2023, Kağıt üzerine kağıt rölyef ve mürekkep, 50 x 132 cm

Nermin Er ve Kişisel Hikayesinde Müzik

Sergi için seçtiğiniz isim ile sizin için önemini vurguladığınız müzik, eserlerinizdeki temaları ve duyguları nasıl şekillendiriyor?

Müzik/ses/ritim benim üzerinde düşündüğüm ve çok ilgilendiğim bir konu. Kişisel hikayemde TRT Radyosu’nun gece gündüz hiç kapanmadığı bir evde büyüdüm. Gündelik hayatım da şu anda radyo hep var. Radyo dinlerken yayın akışına ya da programcının seçtiği parçaya hâkim olamayıp biraz merakla bekleme hali sevdiğim ve paralellik kurduğum bir şey sanırım.

Bir proje üzerine düşünürken, çeşitli parçacıklar beliriyor genellikle ilk önce, bazen birer kelime ya da kısa cümlecikler. Bunlardan yola çıkarak bir kurgu yapıyorum genellikle, ama bu üretimlere girişirken bazen planlamadığınız şeyler olabiliyor, okuduğunuz kitabın bir cümlesi, izlediğiniz bir filmin sizdeki etkisi, iz bırakıyor ve yansıması işlere de yansıyabiliyor. Bu “yolda olma” halini seviyorum.

Sıkça belirttiğiniz gibi, mekanlarla bağ kurmayı seviyorsunuz. Serginin gerçekleştiği Meteor Balat Kültürevi, sizinle ve eserlerinizle nasıl bir bağ kurdu?

Mekân çok uygun oldu kafamızdaki işleri yerleştirme ve seçme sürecine. Çok büyük ebatta çalışmalarım yok bu sergide, tavan yüksekliği, duvar ölçüleri, mekânın da bir anlamda benim işlerime yaklaşması gibi bir his uyandırdı. Karanlıkta ve aydınlıkta göstermek istediğimiz işleri, yine mekânın da yardımı ile iki ana bölüm şeklinde yerleştirebildik. Birbirinin içinden geçen odalar, o odacıkların büyüklüğü, göstermek istediğim serileri rahatlıkla yerleştirmemize imkân verdi.

Nermin Er, Yol’da, Peyzajlar 6, 2023, Işıklı kutu ve kağıt rölyef, 40 x 55 cm
Nermin Er, Yol’da, Peyzajlar 6, 2023, Işıklı kutu ve kağıt rölyef, 40 x 55 cm

İçe Dönük Bir Çocukluk

2017 yılında ANKA Animasyonun Kadınları Derneği’ne verdiğiniz bir röportajda, içe dönük bir çocuk olduğunuzu ve kağıtları keserek, dal parçalarını yontarak oyunlar oynadığınızı belirtmiştiniz. Buradan özellikle kâğıt ile olan bağınızın erken yaşlarda başladığını söyleyebiliriz. Sizce çocukluğunuzda oynadığınız oyunlar bir sanatçı olarak üretimlerinizi nasıl etkiledi?

İlginizi çekebilir:  Mülkiyet Fikri İçin Buzdan İki Sözcük: Mülkiyet Yoktur

Aslında sanırım pek çok görsel sanatçının benzer hikayesinde rastlanan elle üretim hali, ifadenin arayışı benim geçmişimde de çevrenin imkanlarıyla, olanı dönüştürmek üzerine gerçekleşti. Eldeki imkanlar/imkansızlıklar yaratıcığı tetikleyen bir şeye dönüştü, neredeyse o yıllardan günümüze paralellikler var diyebilirim bazı çalışmalarımın arasında. Hayatı algılayışım, kendimi eğlendirme arayışım genellikle kendi yarattığım küçük dünyaların içinde hikayecikler halinde belirdi önümde. Gördüğüm en küçük beni etkileyen şey günlerce hayalimde yaşattığım dünyaları mümkün kılıyordu.

Doğa, kent ve insan temaları eserlerinizde sıkça karşımıza çıkıyor. Bu üçlü arasındaki diyalogları eserlerinizde işleme süreciniz nasıl gelişti? Kent ile sizin aranızdaki ilişkiden bize biraz bahseder misiniz?

İstanbul da bahçeli bir evde geçti çocukluğum hem kentin içinde hem doğanın yakınında. Benim için ikisi birbirinden uzak ya da ayrı şeyler değildi o yıllarda. Paylaştığımız alanlar birbirine eşit imkanlar sunuyordu mesela beslediğimiz kediler, köpekler ve kuşlarla. Tabii o yıllarda çocukluğunuzun geçti yer dünyanın tamamı gibi zannediyorsunuz. Ben büyüdükçe bahçe kayboldu, o yakın doğa parçaları da yok oldu, sadece kent ve kediler, köpekler, kuşlar kaldı. Özellikle mürekkepli işlerimin bir kısmında, silüetlerde kaybolmaya yüz tutmuş bu canlıların sessiz tanıklıklarına rastlanılabiliyor diyebilirim.

Mürekkep, sizin için farklı boya tekniklerinden nasıl ayrılıyor? Kendine has bir doğası olan bu malzemenin sizin için önemi nedir?

Mürekkep ilk yaklaştığım malzemelerden biri oldu benim için, lise ve üniversite çağlarımda mizah dergilerine karikatürler, çizgi romanlar yapardım. Cağaloğlu’nda bir süre grafikerlik yaptım. Baskıda en iyi görünen ilk temel malzemelerden oluşu, pek çok leke, boş dolu gibi anlatımların kendi desenlerimde keşfi mürekkep sayesinde oldu. Belki de kâğıt kesme işlerin de başlangıç noktası olabilir diye de düşündüm çoğu kez. Işığın form üzerindeki lekesel anlatımı benim için hem çok heyecan verici hem çok öğretici oldu zaman içinde.

Aynı Anda Başka bir Yerde, 2022, Video (loop)
Aynı Anda Başka bir Yerde, 2022, Video (loop)

Nermin Er: Biraz Temkinli İlerliyorum

Son zamanlarda ilginizi çeken ve deneyimlemek istediğiniz yeni malzemeler, teknikler var mı?

Ben meraklı biriyim, pek çok şey ilgimi çekiyor. Denemek istediğim birden fazla malzeme ve teknik var. Sadece bunu yaparken üretmeyi düşündüğüm şeyin konusu ne ise onun ruhuna uygun bir metot ile yapmak istediğim için biraz temkinli ilerliyorum. Zanaat içeren üretim biçimleri olduğu kadar mesela teknolojinin sanat eserleri ile paralel yol alması ve sunduğu imkanlar da heyecan veriyor.

Kurgularınızda zaman zaman yer verdiğiniz tek canlı varlık olan köpekler, eserlerinizde ne zaman belirmeye başladı ve sizin için neyi simgeliyor?

Zaman zaman başvurduğum bir figür köpek, biraz form itibariyle sevdiğim için, biraz da başka hayvanların temsiliyeti ile ilgili seçtiğim bir canlı. Kompozisyonlarda yerleştiği mekân ya da anlatılarda şu ana kadar başka bir canlı uygun düşmedi. Aslında birlikte yaşadığımız tüm canlıların işareti gibi de okumak mümkün.

Son olarak, şu anda üretim aşamasında olan işlerinizden bize biraz bahsetmek ister misiniz? Sırada hangi şarkı bizleri bekliyor?

Önümüzdeki günler için üzerinde çalıştığım bazı projeler var. Konusu itibariyle de birbirinden ayrı şeyler, denemek istediğim farklı yöntemler ve teknikler var, birlikte göreceğiz diyeyim şimdilik…

 

Sıradaki Şarkı”, Bursa Nilüfer Belediyesi Meteor I Balat Kültürevi’nde 11 Nisan’a dek ziyaret edilebilir.

Nermin Er’in “Sıradaki Şarkı”sı


Previous Story

Anadolu Hisarı: 600 Yıllık Tarih

Next Story

Harabe Estetiği: 600 Yıllık Tarih

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.