Amerikan yerlilerinin kapitalizm ve sömürgecilikten kurtuluşuna adanmış bir örgüt olan Kızıl Ulus (the Red Nation), 13 Ekim 2023 tarihinde Filistin halkıyla dayanışma çağrısında bulunan bir bildiri yayınladı. Bildiride şu ifadeler yer aldı:
“Kabile liderleri ve tüm yerli halklar için topraklarını geri almak ve sömürgecilikten kurtulmak için mücadele eden Filistin halkıyla aynı yolda olduğumuz açık olmalıdır. Yerli uluslar ve halklar, Filistinli kardeşlerimizin üzerine çöken aynı yerleşimci ve sömürgeci şiddetle karşı karşıyadır.”
İsrail’in gerçekleştirdiği ve insan hakları örgütleri tarafından doğrulanan Gazze’deki soykırımın ortasında, günümüz Kuzey Amerika’sındaki yerli halkların ve Filistin halkının ortak mücadeleleri gündeme geldi. Bir süredir sanatçılardan ve tasarımcılardan oluşan bir grup Amerika yerlisi Gazze’de yaşanan drama destek vermek için anlamlı ve duyarlı işler üretiyorlar.
Bu sanatçılardan biri Victor Pascual, şu anda Minneapolis, Minnesota’da yaşayan bir grafik tasarımcı. Ekim ayından bu yana, giderek büyüyen Filistin dayanışması hareketini desteklemek amacıyla posterler tasarlayıp Instagram hesabında paylaşıyor. En çok ilgi görenlerden biri, Navajo ve diğer Amerikan yerli kültürlerinde yüzyıllardır şifa için kullanılan bir uygulama olan kum boyamadan esinlenerek tasarladığı poster oldu.
Amerika Yerlileri ve Filistin Direnişi
Pascual, Diné Yaratılış Destanı’ndaki kültürel figürler olan İlk Erkek ve İlk Kadın’ı Filistin topraklarının koruyucuları olarak resmediyor. Haritanın ana hatlarının çevresinde uzanan kahverengi ve mavi renkteki şeritler, Pascual’in yerel geleneğinde uyum ve dengeyi simgeliyor. Bu şeritler haritanın yukarısında birleşmek yerine, destana göre yaratılışın Dünya’ya giriş noktasını simgeleyen bir açıklık bırakıyor.
Hyperallergic‘e konuşan Pascual, “Bu eserle aktarmak istediğim fikir korumaydı, çünkü insanlar olarak yaptığımız şey bu,” diyor. “Sadece kendimizi korumakla kalmıyor, etrafımızdakileri de koruyoruz. Aynı zamanda ve en önemlisi, dünyayı koruyoruz.”
İçe doğru bakan kırmızı ok kümeleri, Pascual’ın dünyanın dört bir yanındaki yerli kültürlerinde önemli olduğunu açıkladığı dört yöne gönderme yapıyor. Pascual’e göre dört yön, güneşin doğduğu ve battığı yerler, yaz ve kış gündönümleri ve her iki gündönümü arasındaki ekinokslar gibi kâinatla olan bağlantıyı temsil ediyor.
“Filistin Topraklarını Koruma Görevi Bize Verildi”
Pascual, bir başka tasarımında Filistin direnişinin sembolü olan karpuzun renklerini çeşitli yerel kültürlerden görsel unsurlarla birleştirdi: Spiral bir tasarım Kuzey Amerika, Şili ve Peru’daki tarihi taş baskılarda görüldüğü gibi evreni temsil ediyor. “Amacım, hey, sizi duyuyoruz demekti. Bizler bu toprakların yerlileriyiz ve en önemlisi de yeryüzünün insanlarıyız,” diye ekliyor sanatçı, “Bizler toprağın gerçek koruyucularıyız ve Filistin topraklarını koruma görevi de bize verildi.”
Manitoba Matey Federasyonu vatandaşı olan bir Anishinaabe’li ve Michif’l dövme sanatçısı Nipinet Landsem, “Özgür Filistin” hareketine dayanışma olarak Aralık 2023’te bir afiş tasarladı. Bu dijital sanat eserinde iç içe geçmiş iki el görülüyor; biri Filistin kefiyesini, diğeri ise yerel çiçek desenli “kokum eşarbı” tutuyor. Ojibwe, Cree ve Michif kültüründe ortak bir sembol olan kır gülü de dahil olmak üzere yeşil ve kırmızı çiçekler afişi çevreliyor.
Afişin üst ve alt şeritlerinde, İsrail ordusu tarafından yok edilen Filistin bahçelerine bir gönderme olan zeytin dalları yer alıyor ve afişin dört tarafını saran çerçevede, eserin de başlığı olan “Nehirden denize, Filistin özgür olacak” ifadesinin Michif dilindeki karşılığı olarak “La rivyer oschi la mer ishi, Palestine ka-tipeymishowak” yazıyor.
“Sömürgeleştirme Her Yerde Aynıdır”
Landsem ve Pascual’in çalışmaları; Kızıl Ulus (the Red Nation) tarafından düzenlenen “Filistin için Yerlilerle Dayanışma” (The Indigenous Solidarity for Palestine) kampanyası doğrultusunda, sözcükler ve genellemelerle çoğu zaman karmaşık hale getirilebilen bir fikri anlatmak üzere sosyal medya paylaşımlarında ve web sitelerinde dijital sanata yer verilerek kullanıldı. Bu fikri basit ama karmaşıklaştırılan fikri Landsem, Hyperallergic‘e şöyle ifade etti:
“Sömürgeleştirme her yerde aynıdır. Yerli halk bu travmayı taşıyor ve biz bunun tekrar tekrar canlandırıldığını görüyoruz. Ama aynı zamanda en yoğun dayanışma da buradan geliyor – yine de bu kimsenin yaşamaması gereken bir şey.”
Kuzey Dakota’daki Standing Rock Sioux Kabilesi’nin bir üyesi olan Danielle SeeWalker‘ın bir çalışması beklenmedik bir tartışma yarattı. SeeWalker, “G is for Genocide” (Soykırımın S’si) başlıklı tablonun fotoğrafını ilk olarak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Instagram’da paylaştı. SeeWalker’ın Colorado’nun Vail kasabasında bir sanatçı programına katılması planlanmıştı, ancak resmi paylaşmasının ardından bu programa katılımı iptal edildi.
Akrilik, sprey ve yağlı boya ile yapılan bu resim, SeeWalker’ın yıllardır ürettiği yerli kadın portreleri serisinin bir parçası. SeeWalker, Hyperallergic‘e yaptığı açıklamada bu çalışmayı Yerli kadın ile Filistinli kadının “birleşmesi” olarak tanımladı. Kadın, bazı Amerikan yerlilerinin geleneklerinde prestiji simgeleyen geyik dişi desenli bir elbise ve tüylerle süslü bir kefiye takıyor. Kadının saç örgüsünün parlak kırmızı renkte olması ise Filistin bayrağına gönderme yapıyor. SeeWalker, “Haberlerdeki tüm o korkunç görüntüleri duyuyor ve görüyordum ve bu durum zihnimde atalarımın başına gelenlerle pek çok paralel çağrışım yaptı,” diyor.
Kadının bakışlarındaki kararlılık, tanıklık eden ve söze gerek bırakmadan açık bir dayanışma mesajı ileten eserin ruhunu yansıtıyor. SeeWalker, “Resmin temasının hüzün ya da umutsuzluk olmasını istemedim, daha çok direniş ve dayanıklılığı göstermek istedim” dedi.
“Halkımın tarihine baktığımda, şu anda ABD nüfusunun yüzde 2’sinden daha azız ama bir zamanlar kalabalıktık ve milyonlardık. Direndik, dayanıklılık gösterdik ve hayatta kaldık. Bakıyorum ve aynı şeyin Filistinliler için de geçerli olduğunu görüyorum.”