Müzelerde Çocuk Eğitimi: Sanatla Öğrenmenin Sınırsız Dünyası - ArtDog Istanbul

Müzelerde Çocuk Eğitimi: Sanatla Öğrenmenin Sınırsız Dünyası

İstanbul Modern’in Eğitim ve Sosyal Projeler Direktörü Neslihan Varol'la müze eğitiminin çocukların gelişiminde nasıl dönüştürücü bir rol üstlendiğini, sanatın eğitime nasıl ilham verdiğini ve herkes için erişilebilir hale gelmesi adına yürütülen projeleri konuştuk.

/

Müzeler, tarihin, kültürün ve sanatın izlerini taşıyan mekânlar olmanın ötesinde, özellikle çocuklar için birer öğrenme ve keşif alanı haline geliyor. İstanbul Modern’in Eğitim ve Sosyal Projeler Direktörü Neslihan Varol ile yaptığımız bu röportajda, müzelerin çocukların yaratıcı ve entelektüel gelişimindeki rolünü, modern ve çağdaş sanatın eğitimdeki önemini ve İstanbul Modern’in sunduğu yenilikçi eğitim programlarını konuştuk. Varol, bize müze eğitiminin çocukların hayal gücünü nasıl beslediğini, sanatın farklı disiplinlerle nasıl bir araya geldiğini ve dezavantajlı grupların sanata erişimini kolaylaştırmak için yürüttükleri projeleri anlatıyor. Bu röportaj, müzelerin sadece geçmişe değil, geleceğe de ışık tutan birer eğitim merkezi olduğunu bir kez daha hatırlatmaktadır.

Kendinizi tanıtır mısınız? Müze eğitimi alanında çalışmak için size ne ilham verdi?

İstanbul’da doğdum ve büyüdüm. Müzelere ilgim ilköğretim öğretmenimin planladığı sınıf gezileri sayesinde başladı. Hiçbir şeye dokunmamamız, sessiz olmamız, sıramızı bozmamamız gibi telkinlerle belki de biraz tedirgin hatırlarım bu etkinlikleri. Ancak yine de büyüleyiciydiler. Hiçbir bilgi edinmeden ziyaretimizi tamamlardık ama kendimi yine de bir zaman yolcusu gibi hissederdim.  Bu deneyimler aklımda yer etti. Daha önce hiç görmediğim madeni paralar, taşların üzerine kazınmış şekiller, kocaman halılar, kimsenin üzerinde görmediğim giysiler anlamını bulamayan bir rüya gibi hafızama kazınmışlar meğerse.

CI BLOOM
CI BLOOM Mobil

Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi’nde Sanat Yönetimi Bölümü’nde eğitim gördüm. Ardından aynı üniversitede Müzecilik Yüksek Lisans Programı’nı ve Pedagojik Formasyon Programı’nı tamamladım. 2000’li yılların başında Eczacıbaşı Sanal Müzesi, Sanat Fuarı Sergisi’nde ziyaretçi deneyiminin tasarlanması konusunda görev alırken ilk sanat eğitimi çalışmalarına da aynı proje ile başlamış oldum.

Neslihan Varol

2004 yılında Türkiye’nin ilk modern ve çağdaş sanat müzesi olarak açılan İstanbul Modern’in Eğitim ve Sosyal Projeler Bölümü’nün kurucu ekibinde görev aldım. İstanbul Modern’de Eğitim ve Sosyal Projeler Direktörü olarak, müze eğitimi alanında çalışmalarıma devam ediyorum. Müzeyi büyüleyici olduğu kadar, yaratıcı bir öğrenme mekânı olarak değerlendirilmesine aracı olan projeler geliştirip  sanat eğitimi alanında çalışmalar gerçekleştiriyorum.

Müzelerde Çocuk Eğitimi

Sizce müzelerde çocuk eğitimi neden önemlidir? Modern ve çağdaş sanat, okullardaki sanat eğitimine kıyasla çocukların yaratıcı ve entelektüel gelişimine nasıl katkıda bulunur? Müze eğitim programları, ne gibi farklı avantajlar sunuyor?

Modern ve çağdaş sanat alanına odaklanan bir sanat eğitimi yaklaşımı, duygu ve düşünceyi somutlaştırmanın farklı ifade olanaklarıyla tanıştırır. Gözleme, eleştiriye ve analitik düşünmeye dayalı üretim süreçleri bilişsel becerilerin gelişimini destekler. Modern ve çağdaş sanat eğitimi uygulamalarında anlatı oluşturmak ya da karşılaşılan sanatsal üretimleri analiz etmek, dilin doğası gereği uygulamacıyı ontolojik bir sorgulamaya çağırır. Kendinizi kavramları, verileri, varlıkları sorgularken, bütün bunların birbiriyle ilişkisini, temsiliyetlerini analiz ederken bulabilirsiniz. Yani bildiklerinizi yeniden düşünür, yeni bağlantılar kurarsınız. Dolayısıyla yaşamla anlamlı ve derin bağlar kurmak için sanat eğitimi eşsiz bir yol. Özellikle örgün eğitimin ayrılmaz bir parçası ve yaşam boyu da devam etmesi gereken bir deneyim alanı..

Özellikle bu konuda müzede eğitimin sağladığı avantajlar çok kıymetli. İlk akla gelen şüphesiz müzenin izleyiciye sunduğu sanat yapıtlarıyla karşılaşma olanağıdır. Dolayısıyla da sergilere, koleksiyonuna erişim olanaklarıdır. Elbette düzenledikleri programlar; bunlar farklı bakış açılarına sahip sanatçıları tanımanıza ya da sanatın farklı aktörleriyle bir araya gelerek farklı okuma biçimlerini keşfetmenize aracı olabilir. Bu bakımdan müzelerin sanat eğitimi programları geliştirmesi ve sunması kıymetlidir. Yetişmekte olan çocuklar ve genlerin müzenin sağlayabileceği bilgi ve becerilerle desteklenmesi, sanata duyarlı bir toplum geliştirmenin önemli bir adımıdır.

İstanbul Modern. Fotoğraf: Murat Germen, 2023

İstanbul Modern’de çocuklar için bir eğitim programı tasarlarken göz önünde bulundurduğunuz temel ilkeler nelerdir? Çocukların ilgisini çekerken öğrenmelerini sağlamak için eğitim ve eğlenceyi nasıl dengeliyorsunuz ve interaktif öğrenme programlarınızda nasıl bir rol oynuyor?

İstanbul Modern’in disiplinlerarası eğitim programlarıyla işleyen yaratıcı öğrenme alanları, her yaştan izleyicinin sanatsal gelişimini destekler. Özellikle çocuklar, aileler ve okul grupları İstanbul Modern Eğitim Programları’na katılarak sanat yapıtlarını yorumlar, sanatın farklı teknik ve uygulama pratiklerini dener ve fikirlerini sanatla ifade eder. Eğitim programlarımızı tasarlarken ilk olarak müze koleksiyonumuzda yer alan sanat yapıtlarından ve sergilerimizden ilham alıyoruz. Programlarımız tek bir sanat yapıtına, bir sanat yaşamına, ya da bir üretim tekniğine odaklanabildiği gibi sergilerin işaret ettiği temaları da işleyebiliyor. Eğitim programı ile belirlenen konunun kapsamını, alt başlıkları, ele alınacak kavramları, derinliğini elbette katılımcılarımızın yaşına bağlı gelişimsel özelliklerine, hangi kademede okuduklarına göre yapılandırıyoruz. Her eğitim programının kazanım hedeflerini tanımlıyor ve çocuklarımızı buna ulaştıracak deneyimi aşamalı olarak tanımlıyor, öğrendikleri bilgileri daha önce öğrendiğini bildiğimiz bilgilerle ilişkilendiriyor, çıkarımda bulunmalarına ve yorumlamalarına aracı oluyoruz.

Çocuklara sunduğumuz bu deneyim sadece müzede gerçekleşmiyor. Öğretmenlerle paylaştığımız içerikler, müzeye gelmeden önce başlayıp müzeden ayrıldıktan sonra sınıfta yapabilecekleri pekiştirme çalışmalarıyla devam ediyor. Programların içeriğinde yer alan etkinlik kartları ve diğer eğitim materyalleri müze öncesi, müze ve müzeden sonra devam eden bu deneyimi eğlenceli ve nitelikli kılmamıza aracı oluyor.

Sanata Erişim

Eğitim programlarınızın dezavantajlı olanlar da dahil olmak üzere farklı geçmişlere sahip çocuklar için kapsayıcı ve erişilebilir olmasını nasıl sağlıyorsunuz? Bu konuda çocukların ilgisini çekmek için uyguladığınız özel stratejiler var mı? Ayrıca İstanbul Modern okullarla, sivil toplum kuruluşlarıyla ya da devlet kurumlarıyla nasıl iş birliği yapıyor?

İstanbul Modern Eğitim ve Sosyal Projeler Bölümü yaratıcı, çok yönlü, kapsayıcı, katılımcı ve erişilebilir faaliyetleriyle sanatı her yaştan izleyiciyle buluşturup paylaşmayı amaçlar. Açılışından bugüne 1 milyon katılımcıya ücretsiz eğitim programı sunan ekibimiz, sağladığımız bu olanaklardan herkesin yararlanabilmesi için müze dışında da özel çalışmalar yürütür. Eğitim programlarımızdan toplumun her kesiminden erişimi sağlamak, eğitimde fırsat eşitliğini desteklemek için Milli Eğitim Müdürlükleri, belediyeler gibi merkezi ve yerel yönetim kurumları ile iş birliği protokolleri gerçekleştirir. Farklı sosyal çevrelerden, özel eğitim gruplarından katılımcılara sivil toplum kuruluşları ile ulaşılır. İstanbul Modern’in okullarla iş birliği de önemli bir başlığı oluşturur. Farklı eğitim kademelerini kapsayan programlar, öğretmenlere özel düzenlenen atölye çalışmaları okul iş birliklerimizin sürekliliğini destekler.

Eğitimde fırsat eşitliğini destekleyen programların içinde özel eğitim gruplarına ayrılan projeler önemli bir başlık bizim için. Görmeyen çocuklar için yürüttüğümüz ‘Dokunduğum Renk’, özel gereksinimliler için gerçekleştirdiğimiz ‘Buluşma’ ve işitme kaybı olan çocuk ve gençlerin katılımına açık gerçekleştirilen ‘Sanatın Sözleri’ özel ihtiyaca göre yapılandırılmış sergi gezilerinden ve atölye uygulamalarından oluşur.

İstanbul Modern. Fotoğraf: Murat Germen, 2023
İstanbul Modern. Fotoğraf: Murat Germen, 2023

Müzenin çocuklara yönelik mevcut eğitim programları hakkında genel bir bilgi verebilir misiniz? Bu programların çocukların sanatsal gelişimi üzerindeki etkisine dair ölçülebilir verileriniz ya da geri bildirimleriniz varsa benimle paylaşabilir misiniz?

İstanbul Modern’de ziyaretçiler, sergilerden ilham alan özel eğitim programlarına katılarak hayal güçlerini geliştiriyor ve yaratıcı öğrenme alanlarında sanat dolu bir yolculuğa çıkıyor. Mimar Renzo Piano imzasını taşıyan yeni müze binasındaki ziyaretçiyi merkezine alan tasarım anlayışı eğitim mekânlarına da yansıyor. Sanat eğitimine ayrılan öğrenme alanları ve programlarıyla İstanbul Modern, çocuk ve gençleri modern ve çağdaş sanatla buluşturuyor.

Müze koleksiyonundaki sanatçıların üretimlerinden ilham alınarak tasarlanan Keşif Alanı, çocuklar ve aileler için eğitim programı sunuyor. Giriş katında konumlanan, özel olarak kurgulanan Keşif Alanı, kapsadığı sanat uygulamaları ile Türkiye’de modern ve çağdaş sanatın gelişimine çalışmalarıyla yön vermiş sanatçıların ve onların yaratım süreçlerinin keşfedilmesine aracı oluyor. “Zeid’in Renkleri” adını taşıyan ilk etkinlik için yapılan değerlendirme çalışmaları, programa katılan çocuklarımızın tamamının Fahrelnissa Zeid’in ilham kaynaklarını ve üretim yöntemlerini tanımalarını sağladığını ortaya koydu.

Yine müzenin giriş katında yer alan, 12 yaş ve üzeri gençlerin katılımına açık olan Eco Art Lab, müze koleksiyonunda yer alan doğa ve çevre konularına işaret eden sanat yapıtlarından ilhamla tasarlandı. Yeniden üretim ve dönüşüme odaklanan Eco Art Lab, doğayla ve çevreyle kurduğumuz bağı sanat yoluyla güçlendirmemize aracı olan atölyeler sunar. Gençler bu öğrenme mekânında “Kağıdın Dönüşümü” başlıklı atölyede, atık kâğıtları geri kazandırırken, sanat yapıtlarından ilhamla el yapımı kâğıtlara desen çalışmaları gerçekleştiriyor.

Disiplinlerarası bir deneyim alanı olan Stüdyo STEAM, 15 yaş ve üzeri gençleri sanat, bilim, teknoloji, mühendislik ve yapay zekâ kavramlarıyla buluşturuyor. Sanatçılarla birlikte tasarlanan “Biolojik Materyallerle Sanat”, “Nedensiz Makinalar”, “Kelimeler ve Algoritmalar” başlıklı programlara katılan gençler, bu eğitim programları sayesinde sanatı disiplinlerarası bakış açısıyla tecrübe ettiler.

Hafta içi okul gruplarına özel düzenlenen sergi gezileri, her Çarşamba günü okul öncesi çocuklar için gerçekleştirilen “Okul Öncesi Müzede” eğitim programı, hafta sonları uygulanan çocuk ve aile atölyeleri çocukları temel sanat kavramlarıyla tanıştırıyor, onlara sanatçıları tanıtıyor ve sanatsal ifade biçimlerini keşfedebilecekleri deneyim alanları sunuyor.

İstanbul Modern, 2023, Fotoğraf: Cemal Emden

Müzeniz bünyesindeki sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik veya yapay zekâ tabanlı öğrenme deneyimleri gibi dijital araçlar içeren programlarınızdan bahseder misiniz? Müze eğitiminde İstanbul Modern’i ayrıcalıklı kılan özgün bir yöntem ya da yaklaşımlardan bahseder misiniz?

Müze eğitimcileri ve küratörleri tarafından geliştirilen AG (Arttırılmış Gerçeklik) Sergi Deneyimi ile İstanbul Modern, izleyicilerini koleksiyon sergisini yeni teknolojilerle deneyimlemeye davet eder. Sekiz yaş üzeri çocuklar, gençler ve yetişkinler için tasarlanan program, sanat yapıtları hakkında bilgileri ve ilham verici videoları içerir. Sanat çalışmalarının önünde, yapıta dair bilgileri eğlenceli yöntemlerle keşfetmeyi sağlayan bu teknolojik deneyime herkes, tablet ya da cep telefonuyla katılabilir.   

Dijital Öğrenme başlığıyla gerçekleştirdiğimiz bu çalışmanın yanı sıra çocuklu ailelerin aile içi iletişimini özel tasarlanan dijital kaynaklarla da desteklemeye çalışıyoruz. Müzenin web sayfasından kolaylıkla erişilebilen Aileler İçin Gezi Rehberleri sergilere paralel tasarlanıyor. Müzeye gelen ailelere özel hazırlanan rehberler, ebeveynlerin yapıt ve sergilere dair bilgi edinmesini sağlıyor. Müzenin web sayfasında ayrıca ailelerin müze gezisi öncesi ve sonrasında faydalanabilecekleri ve evde birlikte yapabilecekleri etkinlik içeriklerine ve sanat yapıtlarına dair bilgiler sunan videolar ve öneriler de yer alıyor.

Çocuklar müze ziyaretleri sırasında ne tür uygulamalı etkinliklere katılıyor? Öte yandan sanatçıların yönettiği atölye çalışmaları öğrenme deneyimini nasıl geliştiriyor?

Sanatçılarla iş birliğinde yürüttüğümüz programlardan biri “Bir Hayalin İzinde” başlıklı eğitim projemiz. Müze koleksiyonunda yapıtları yer alan kadın sanatçılardan esinlenen program, kız öğrencilerin yaratıcılıklarını keşfetmelerine aracı oluyor. Eğitim kurumları iş birliğinde gerçekleştirilen bu gelişim programı, bir yıl boyunca devam eden sanat tarihi derslerinden, yapıt inceleme çalışmalarından, sanatçı atölyelerinden ve branş derslerinden oluşuyor.

Kız öğrencilerin sanatsal ifade becerilerini güçlendirmelerini, yaratıcı ve yenilikçi bakış açısı geliştirmelerini ve alanında rol model olacak sanatçılarla tanışmalarını sağlayan ‘Bir Hayalin İzinde’ Ekim 2023’de hayata geçirildi. Uygulamalarına devam eden proje henüz birinci yılındayken Uluslararası Müzeler Konseyi’ne (ICOM) bağlı Uluslararası Modern Sanat Müzeleri ve Koleksiyonları Komitesi (CIMAM) tarafından “Üstün Müzecilik Uygulamaları Ödülü”ne (Outstanding Museum Practice Award OMPA) layık görüldü.  2021 yılından bu yana modern ve çağdaş sanat müzelerinin yenilikçi uygulamalarına, insan ve topluma katkı sunan sürdürülebilir ve iş birliğine dayalı projelere verilen bu ödül Panama Çağdaş Sanat Müzesi (2023), Kokama Müzeleri, Brezilya (2022) ve Queens Müzesi ABD (2021) gibi dünya çapında prestijli kurumlara verilmişti.

Ebeveynlerin yer aldığı eğitim programlarındaki geri dönüşleriniz nasıl?

İstanbul Modern’in aileler için düzenlediği programlar, 2 yaş çocuklu ailelerle başlıyor. Eğitim programlarımız, özellikle ailelerin müze deneyimini derinleştirmeyi amaçlıyor. Dolayısıyla içeriği mutlaka sergi gezisi ile başlıyor. Sanat yapıtlarını arayıp bulmak, yapıtları tanımlamak, yorumlamak aile içi iletişimin sanatla zenginleştiriyor. Sergi deneyiminin ardından aileler atölyede, çocuklarının sanatsal becerilerini geliştirmelerinde onları nasıl destek olabileceklerine dair ipuçları edinebilecekleri etkinliklere katılıyor. Nitelikli deneyimlerin pesinde olan ailelerimizin çocukları büyüdükçe programlarımızı takip ettiklerini, bir üst yaş grubu eğitim programlarına katıldıklarını görmek mutluluk verici.    

Önümüzdeki on yılda çocuklar için müze eğitiminin nasıl gelişeceğini düşünüyorsunuz? İstanbul Modern’de eğitim bölümü için planlanan yeni girişimler veya genişlemeler var mı?

Yeni müze binası ile birçok yeni eğitim programını hayata geçirdik. Özellikle eğitime ayrılan yaratıcı öğrenme alanlarımızın ilgiyle karşılandığını görmek mutluluk verici. İlham verici öğrenme alanları ve eğitim programları sunmaya devem edeceğiz.

Bir çocuk eğitim programında işinizin önemini pekiştiren özellikle unutulmaz bir anınız var mı?

Yıllar önce, müzemizin ilk eğitim programlarından birinde kullanmak için bir “camera obscura” tasarlamıştık. Fotoğraf makinasının çalışma prensibini keşfetmemizi sağlayan bu eğitim aracı, müzenin bahçesindeki ağacın ters görüntüsüyle çocukları çok heyecanlandırmıştı. Aralarından biri “gözümüz de acaba ters mi görüyor?” diye sordu. Kısacık bir deneyimin, çocuğa kendi duyusunu ve algılama biçimini bile sorgulatabilmişti. Bu beni çok etkilemişti.

Müzeyi ziyaret eden her bir çocuğun geleceği umut dolu sonsuz bir olasılık… Karşılaştığı sanat yapıtları, müze eğitimcileriyle keşfettiği bilgiler, atölyemizde geliştirdiği bir fikir, sıradan malzemelerle ürettiği sıra dışı sanat çalışmaları bunların hepsi gelecek için heyecan verici bir etki potansiyeli. Geçtiğimiz günlerde bir okulumuz öğrencilerini “Okul Öncesi Müzede” eğitim programına getirdi. Meğer öğretmenimiz çocukluk ve gençlik yıllarında İstanbul Modern’in eğitim programlarına katılarak büyümüş. Hatta kısa bir dönem üniversite yıllarında gönüllümüz olmuş. Şunu anlıyorum ki müzenin eğitim programlarıyla topluma katkısı her geçen yıl çoğalarak büyüyor.

Müzelerin çocuk eğitimindeki rolü hakkında eğitimciler ve ebeveynlerle paylaşmak istediğiniz önemli bir mesaj olsaydı, bu ne olurdu?

Çocuklar, müzeleri küçük yaşlardan başlayarak, içinde keşfedebilecekleri, eğlenerek öğrenebilecekleri mekânlar olarak tanımalı. Bunun için müzelere büyük rol düşüyor şüphesiz. Ancak müzeler kadar öğretmenlerin ve ebeveynlerin de bu konuda sorumlulukları var. Müzeleri ziyaret etmek, sergide yapıtlar üzerine konuşmak, müze etkinliklerine katılmak çocuklarımızın öğrenme dünyalarını geliştirecektir. Hatta öğretmenlerimizin ve ebeveynlerin bu konuda müzelerden destek talep etmelerinin de müzelerin, bir öğrenme alanı kabul edilmesine, tanınmasına katkı sağlayacağını düşünüyorum. Böylece bir gün umuyorum ki tüm müzelerin eğitim programları ve eğitim kadroları olacak.

Previous Story

CI Bloom 4. Edisyon’da Öğrencilere Özel Yenilik 

Next Story

Cazın Tutkulu Yolculuğunda Bir Ses: Rişe Özkan

0 0,00