Kuzey Işıklarından Müzik Yaratıldı

//

Bir biyolog ve besteci iş birliğiyle kuzey ışıklarından müzik ‘yaratılarak’ doğa ve sanat özel bir biçimde bir araya getirildi.

Aurora borealis, bilinen adıyla kuzey ışıkları, Kutup bölgelerinde gökyüzünde görülen, yeryüzünün manyetik alanı ile Güneş’ten gelen yüklü parçacıkların etkileşimi sonucu ortaya çıkan doğal ışımalara deniyor. Bu yayılan elektromanyetik dalgalar küçük bir cihaz yardımıyla ses dalgalarına çevrilerek insan kulağının duyabileceği seslere dönüştürülebiliyor.

Kutuplarda, Gizemli Seslerin Peşinde

İşte, bu gizemli seslerin oluşumu BBC Radio 3‘ün yeni belgeseli tarafından ele alındı. Songs of the Sky” (Gökyüzünün Şarkıları) adlı belgesel, biyolog Karin Lehmkuhl Bodony’nin bu sesi kaydetmek üzere, kutupların yaban doğasına kızağıyla gerçekleştirdiği geziyi takip ediyor. Bodony’nin kaydettiği bu sesse Alaskalı bir besteci tarafından müziğe çevrildi.

The Guardian’ın haberine göre, Alaska’nın Galena kasabasında yaşayan ve evinin bahçesinden bu ışıkları görebilen biyolog, on altı yıl önce düşük frekans alıcı cihazı kullanarak ışıkların sesini kaydedebileceğini anladı. Bodony, ışıklardan gelen sesin her defasında farklı olduğunu belirtirken sesleri “çok özel” olarak tanımladı.

Gökyüzünün Şarkılarını Dinlemek Kolay Değil

26 Aralık tarihinde yayınlanan “Songs of the Sky” için daha önce de doğa sesleriyle çalışan besteci Matthew Burnter görevlendirildi, Burtner’dan kaydedilen seslerden türetilen bir parça yaratması istendi.

Kuzey ışıklarını dinlemek için insan yapımı sesler ya da elektronik cihazlar gibi düşük frekanslı alıcıları etkileyebilecek faktörlerden en 4 mil uzağa gitmek gerekiyor. Dolayısıyla bu yolculuğa kızıyla çıkan Burtner’ın ıssız alanlara yürümesi gerekti.

Günün Her Saati Duyulabiliyor

Burtner “En şaşırtıcı şey, günün her saatinde bu sesleri duyabiliyorsunuz. Işıkları gece gördüğümüz için sesi de o zaman duyacağımızı düşünüyoruz ama aslında bu doğru değil. VLF kayıt cihazını hangi saatte çalıştırırsak çalıştıralım sesleri duyabildik” ifadelerini kullandı.

İlginizi çekebilir:  “Zaman Çemberi” Ankara'da

Cihazın kaydettiği seslerin çok net olmadığını fark eden besteci, ses dalgalarının titreşim genlikleri ve frekanslarını daha yüksek kaliteli synthesizer kullanarak haritalandırdı. Besteci kuzey ışıklarından müzik yapma deneyimini ” “Kuzey ışıklarına farklı enstrümanlar çaldırmaya” benzetirken, süreci “Bestecinin notaları yazıp bir müzisyenin bu müziği çalmasındansa, Kuzey ışıkları bir yandan müziği besteleyip bir yandan da çalıyor” şeklinde özetledi.

Daha Pek Çok Beste Yapılabilir

Burtner yarattığı altı dakikalık müzik ile insanlık ve doğal yaşam arasındaki diyalektiği aktarmayı umduğunu paylaşırken, Kuzey Işıkları’ndan çok daha fazla ‘müzik’ geldiğini söyledi. Besteci ışıklardan daha birçok beste yapılabileceğini öngörüyor.

İklim Değişikliğinin Kutuplardaki Etkisine de Değiniyor

Biyolog Bodony ışıklara duyduğumuz ilgiyi “Çevreye bağlı ve bütünleşiğiz, onun üzerinde bir gücümüz yok. Çoğu zaman kuzey ışıkları gibi doğal deneyimlere ilgi duyuyoruz çünkü kendimizden daha büyük bir şeyi temsil ediyorlar. Sizi, kontrolünüzde olmayan kocaman bir evrenin küçücük bir parçası gibi hissettiriyorlar. Bu çok sağlıklı bir şey”  diye özetlerken belgesel, iklim değişikliği nedeniyle hava sıcaklıklarının hızla arttığı bu bölgede, kuzey ışıklarının geleneksel anlamını da ele alıyor.

Çoğunlukla iyimser anlamlar çıkartılan ışıkların, avcıların yiyecek bulabilmeleri için ya da yas tutan birinin ölen yakınlarının daha iyi bir yerde olduğuna dair bir sinyal olduğu düşünülse de bazı mitolojiler Kuzey Işıklarını tehlikenin habercisi olarak görebiliyor.

Previous Story

456 Parçalık Nazi Koleksiyonu Amerikan Karargahında

Next Story

Trump Eylemleri Müzeye Taşınıyor

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.

Verified by MonsterInsights