Sadece kabare tiyatrosunun ya da Türkiye tiyatrosunun değil, Türkiye’deki kültür sanatın da son 60 yılının içeriden ve birebir tanıklarından biri Metin Akpınar. Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım oyunu ile profesyonel olarak adım attığı sanat hayatında sinemadan televizyona, oyunculuktan yönetmenliğe her zaman üretim ve
Altı dönemdir Refah, Fazilet ve AKP’nin kazandığı Beyoğlu’nda 31 Mart seçimlerinde bu kez Cumhuriyet Halk Partisi adayı İnan Güney galip çıktı. 1999’dan beri AKP’nin yönettiği Beyoğlu’nda özellikle son yıllarda Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi’nin yaşadığı dönüşüm ve değişim, en çok “şikayet edilen”
Her geçen gün sahip olduğu renklerinden bir parça koparsa da İstanbul’un atar damarıydı Beyoğlu… Kimileri sadece gelip, geçti kimileri ise “müdavimi” oldu. Ama her kesin hafızasında mıh gibi çakılı durdu. Şimdilerde ise Türkiye toplumunun içinde bulunduğu sosyal, siyasal ve ekonomik dönüşümün adeta
Mayıs-Haziran şehre son derece müzikli ve şenlikli geliyor. The Last Shadow of Puppets’ın yarısı olarak tanınan Miles Kane, solo projesinin son ürünü One Man Band albümünün turnesi kapsamında IKSV Salon’da. Modern caz ve hip hop ekseninde parçalarıyla bilinen BadBadNotGood, klasikleşmiş rock parçalarını
Nihat Özdal çok yönlü bir kültür sanat insanı. Bienaller, kitaplar, şiirler ve sergilerle sanatın birçok alanında kazı yapan yaratıcı dünyasının son ürünü ise Kumaş adını verdiği yeni şiir kitabı. İnsanlık tarihinin en eskilerinden olan kumaş üzerine birçok açıdan düşünmeye davet eden şiirler,
Altı yılın ardından İstanbul serginizi gerçekleştiriyorsunuz. Bundan önceki eserlerinizde toplumsal olaylarla, bu olaylara bağlı hikâyeleri konu etmiştiniz. Bu sergide ne tür bir üretim pratiğine odaklandınız? Lise ve üniversitede resim bölümlerinde okudum. Üniversiteden mezun olduktan sonra resim yapmaya devam ettim. Zaman içerisinde pratiğim
Güneş Terkol’un kolektiflerle, performatif bir pratikle ürettikleri A Song to the World isimli iki yeni pankart eseri, 60. Venedik Bienali’nde Adriano Pedrosa’nın küratörlüğünü üstlendiği Yabancılar Her Yerde (Foreigners Everywhere) başlıklı sergide izleyici ile buluştu. CO.GE.S don Lorenzo Milani ve Casa Punto Froce
Türkiye’nin hem siyasi hem de sosyal hayatına dair çizdiği karikatürlerle kendine önemli bir yer edinen karikatüristlerinden Latif Demirci’nin yarım asırlık sanat hayatından izler taşıyan sergisi, 30 Haziran’a dek görülebilir. Küratörlüğünü sanatçının kızı Yasemin Demirci ile yakın dostu, gazeteci İhsan Yılmaz’ın üstlendiği Demirci’nin
Sergiye Göz Göre Göre: 25 Yıllık Tanıklık adını koyarken neyi amaçladınız? Sergi başlangıcını, 1998’de Atlas dergisine başlamamla aldık. Benim 25 yıllık retrospektifim gibi düşünülebilir. Sergide Atlas’ta 1998-2005 arası yaptığım işler de olacak, Atlas’tan ayrıldıktan sonra ürettiğim işler de. Atlas’tan ayrıldıktan sonra 2004’ün
Venedik Bienali sırasında 9 Dragon Heads adlı uluslararası bir sanat grubunun düzenlediği Nomadic Party adlı uluslararası sergiye katılan sanatçılardan biriydiniz. Davet edilme süreciniz nasıl başladı, gelişti ve sonuçlandı? Süreç hakkında bilgi alabilir miyiz? Evet. Bu benim sanat hayatım için gerçekten çok önemli
Nil Yalter’in Topak Ev adlı eseri, 60. Venedik Bienali ana sergisinde. Yaşamını hak ve adaletler arayışı içinde sürdüren Fransız feminist sanat akımının ve 1970’lerdeki video sanatının öncü temsilcilerinden olan Nil Yalter, küratörlüğünü Adriano Pedrosa’nın üstlendiği Foreigners Everywhere|Stranieri Ovunque, Türkçe ismi ile Yabancılar