Heykelleri ve enstalasyonlarıyla uluslararası tanınan Hint asıllı İngiliz sanatçı Anish Kapoor Venedik Bienali’nde açılan iki sergisi öncesinde The Guardian gazetesine konuştu. Venedik’teki Gallerie dell’Accademia ve Palazzo Manfrin’de sergisi açılan ilk İngiliz sanatçı Kapoor, nanoteknoloji yardımıyla ürettiği eserleri sergiliyor.
Serginin gerçekleştiği Gallerie dell’Accademia’da özellikle Rönesans dönemine ait eserler ile tarihte önemli yer edinmiş usta ressamların eserlerinin sergilediği biliniyor. İki bölümden oluşan sergi, 9 Ekim’e kadar gezilebilecek.
Dünyanın En ‘Siyah’ı
Venedik’te sergilenen eserler arasında dikkat çeken bir bölümünde Kapoor, Vantablack adlı maddeyi kullanıyor. Karbon nanotüplerden yapılmış ve görünür ışığın yüzde 99.96’sını yutan bu madde, bu özelliği ile dünyanın en siyah maddesi olarak biliniyor. İngiliz Surrey NanoSystems adlı firma tarafından üretilen madde ile sanatçının tanışması ise sekiz yıl öncesine dayanıyor.
The Guardian’ın bir haberinde firmanın kurucusu Ben Jensen’ı ve şirketini keşfettikten sonra Vantablack’ı kullanmaya karar veren Kapoor’un maddenin kullanım haklarını alması sanat dünyasında “Renk kimsenin tekelinde olamaz” tartışmalarına neden olmuştu. Bu tartışmalarla ilgili yorum yapan Kapoor, “Bu madde tüpten çıkan bir şey değil. Kullanımı çok karışık. 7-8 yıldır üzerinde çalışıyorum ve 10-12 iş yapabildim” diye konuştu.
Olmak – Olmamak Meselesi
Bu en koyu siyaha olan ilgisini ‘var olmak’ ve ‘olmamak’ kavramlarına duyduğu ilginin devamı olarak niteleyen sanatçı, “Resim yapmak, objelere görünüm kazandırır. Bense nesnelere görünmezlik veriyorum” dedi.
Sanatçının Vantablack kullandığı işlerinin yanı sıra yağlı boya eserleri; aynaların yer aldığı ya da renk ve formlarıyla dikkat çeken enstalasyonları ve özellikle kırmızı renkli balmumu kullanarak ürettiği eserleri de dikkat çekenler arasında.