Bir kitabı ödünç verirken geri dönmeyeceği endişesine kapılmayanımız yoktur. Kökü ve tarihi kimi uzmanlara göre binlerce yıl önceye dayanan ekslibris sanatı da bu endişeyi gidermenin yollarından… Ekslibris, kitapseverin ismiyle birlikte kendisini ifade eden çeşitli semboller ve desenlerle kitap üzerinde bir aidiyet ifade eden bir mühür. Aynı zamanda kitabın hangi kitaplıktan çıktığını belgeleyen bir iz… Ekslibris ve grafik sanatçısı Yudum İşbecer ile geçmiş ile bugün arasında bir köprü oluşturduğu ekslibris sanatıyla ilgili söyleştik.
Ekslibris sanatı nasıl ortaya çıktı, doğuş noktası nedir?
‘Libris’, Latince kitap demek, ekslibris ise ”…’nın kitabıdır, …’nın kütüphanesinden” anlamına geliyor. Günümüzde kitap mührü, kitap damgası, kitap etiketi, İngilizce’de bookstamp olarak da bilinen bir grafik sanatı. Kitapları hırsızlıktan ve kaybolmalardan korumak amacıyla ortaya çıkan bir mülkiyet işareti aslında. Kitapseveri ifade eden desenler, sembollerden oluşan tasarım, farklı baskı teknikleriyle çoğaltılır ve kitapların iç kapaklarına veya ilk sayfalarına yapıştırılmak/ basılmak suretiyle kullanılır. Böylece hem o kitabın sahibini tanıtır hem de ödünç alan geri getirsin diye bir uyarıda bulunur.
Okur olarak kitaplarımız kıymetli…
Hem kendi irademizle seçtiğimiz ve sevdiğimiz, kişisel bir bağ kurduğumuz bir ‘nesne’ hem de mevcut ekonomik şartlarda çok kolay satın alamıyoruz maalesef. Bu yüzden ödünç vermekten, ödünç verip de geri gelmemesinden, kaybetmekten korkuyoruz. Ekslibris naçizane bir önlem gibi gözükse de aslında kitaplar üzerinden kendimize dair bir iz bırakma aracı. Kişisel tarihimizin resimli özeti.
Siz ekslibris ile ne kadar süredir iç içesiniz?
Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi’nde aldığım Grafik ve Teknik Resim dersleri, kendimi çizerek ifade etmemi sağladı. Marmara Üniversitesi İngiliz Dili ve Eğitimi bölümü ise hem mesleğimi kazandırdı, -25 yıl İngilizce öğretmenliği yaptım- hem de edebiyata olan sevgimi pekiştirdi.
Yazamadığım zamanlar çiziyorum, çizemediğim zamanlar yazıyorum. Bazen her ikisiyle, yazıyla ve çizimle kendime dair bir iz bırakmaya çalışıyorum. 2014’ten beri ekslibris tasarlıyorum. Bugüne kadar yaklaşık iki bin kitapsevere farklı boyutlarda ekslibris tasarladım ve mühür hazırladım.
Keşfetme sürecinde neler yaşadınız? Dünyadan ve Türkiye’den üretimlerinize yön veren isimler oldu mu?
Bir arkadaşımın daha önceki çalışmalarımı görüp bana ekslibris siparişi vermesiyle başladı keşif sürecim. Ülkemizde ekslibris denilince akla ilk gelen isim sayın Prof. Dr. Hasip Pektaş’tır. Ben de bu sanatın inceliklerini ve prensiplerini kendisinin yazmış olduğu Ekslibris kitabından öğrendim. Yıllardır çizdiğim desenlerin ve tasarımların aslında ekslibris sanatını olduğunu sayesinde fark ettim ve sanat yolcuğuma bu alan üzerinden devam etmeye karar verdim.
Ekslibris sanatında sembollerin ve desenlerin önemi nedir? Nasıl bir işlev taşıyor?
Ekslibris bir sanat dalı olmasının yanında bir iletişim aracı olarak yapıldığı döneme ait kültürel, tarihi ve sanatsal özellikleri geleceğe taşıyor. Tasarımda yer alan desenler ve semboller bize o dönemin beğenilerini de gösteriyor. İlk dönem ekslibrislerinde çoğunlukla aile armaları ve bitki desenleri kullanılmışken zamanla kompozisyonlar, kullanılan semboller ve desenler de değişiklik gösteriyor. Ekslibrisler, aslında nesilden nesile aktarılan bir sanat tarihi atlası.
Üretim süreciniz nasıl bir seyir izliyor, tasarımlarınızı ortaya çıkarırken nelere dikkat ediyorsunuz? Nelerden ilham alıyorsunuz?
Ekslibris tasarımının kişiye özel olması gerekiyor. Bu yüzden önce kitapseverin hikâyesini öğrenmek istiyorum. Kimdir, nelerden hoşlanır, onu ifade eden kavramlar ve şeyler nelerdir. Bu bilgileri aldıktan sonra kendisi için taslak çalışmaları yapıyorum. Taslakta hemfikir olduktan sonra da tasarımı tamamlayıp mühür olarak hazırlıyorum.
Sizin tasarımlarınızı farklı kılan nedir?
Kişiye özel çalışıyorum, her bir ekslibris tasarımım tek ve benzersiz oluyor. Kaliteli kâğıda kaliteli mürekkeple elde çizim yapıyorum. Herhangi bir bilgisayar programı ya da şablon kullanmıyorum. Orijinal el çizimimi paspartulanmış olarak kitapsevere mühürle birlikte teslim ediyorum. Yaklaşık 5 cm çapına bir insanın hikâyesini işliyorum. Onu görünür kılıyorum.
Kullandığınız teknikle ilgili neler söylemek istersiniz?
Ekslibris tasarımını lastik damga (T3) tekniğiyle hazırlıyorum. Bizdeki mühür aslında. Böylece ıstampa mürekkebiyle çok sayıda kitaba baskı yapılmasına olanak sağlıyorum. Ekslibris ve mühür sanatını birleştiriyorum diyebilirim.
Türkiye’de bu gelenek ne kadar yaygın?
Ekslibris sanatı edebiyat ve sanat çevrelerinde oldukça iyi bilinen bir sanat dalı. İstanbul Ekslibris Derneği’nin ve Ekslibris Müzesi’nin çalışmaları bu sanatının tanıtılmasında büyük bir rol oynuyor. Ben de kendi çapımda ekslibris ve mühür sanatının tanıtımına katkı sağlamaya çalışıyorum.
Türkiye’de pek çok tanınmış isim için de ekslibris tasarımları ürettiniz. Bu isimler kimlerdi? Onlarla olan tasarım sürecinizi nasıl kurguladınız?
10 yıl içinde aralarında tanınmış isimlerin de olduğu çok sayıda kitapsever için tasarım yaptım. Hepsinde onları yansıtan kompozisyonlar oluşturmaya gayret ettim. Aralarında Ömer Koç, Murathan Mungan, Ercan Kesal, Sedat Ergin, Hasan Bülent Kahraman, Leyla Alaton, Ahmet Güneştekin, Doğan Hızlan ve Ata Demirer’in de olduğu birçok tanınmış isme özel tasarım ekslibrisler çalıştım.
Tasarım sürecinde özel istekleri olan var mıydı?
Her tasarım o kişi için özel aslında. Ama bazen kişiler sevdikleri için tasarım istediklerinde ilgili kişiye dair küçük ayrıntılar o kişinin hikâyesinin izdüşümü oluyor.
Sizi şimdiye kadar en çok heyecanlandıran ve etkileyen çalışma hangisiydi?
Evlilik teklifi için bir mühür isteği almıştım bir keresinde. Talep eden kişi sevdiği insanı anlatmıştı bana, nelerden hoşlandığını, hayallerini… Ona göre bir mühür hazırlamıştım. Mühürle birlikte evlilik teklifine evet yanıtını almıştı ekslibris çalışması isteyen. Benim içim çok romantik bir süreçti.
Ekslibris tasarımları nasıl bir teknikle çoğaltılıyor?
Linolyum, ağaç baskı, gravür vb kâğıt üzerinde baskı teknikleri var. Kullanım kolaylığı, dayanıklılık ve daha çok sayıda kitapta ıstampa mürekkebiyle kullanılan lastik damga tekniğini kullanıyorum.
Tasarımlarınızı üretirken dijital teknolojiden yaralanıyor musunuz?
Sanatımı ve yeteneğimi elde çizerek ifade etmeyi seviyorum. El emeği göz nuruna önem veriyorum.
Özel olarak hazırlamak istediğiniz çalışmalar var mı?
Özellikle kütüphaneler için ekslibris tasarlamak istiyorum. İstanbul’un 7 Mührünü tasarlamak istiyorum. Ayrıca Göbeklitepe, Efes, Nemrut gibi Anadolu’nun tarihi yerlerinin mührünü, hatta her ilin kendine özel mührünü yapmak gibi de bir hayalim var. Bunların yanı sıra Anadolu ve Türk motiflerinden esinlenerek farklı kreasyonlar hazırlamak istiyorum.
Bu sanatın Türkiye’deki geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Kitaplar var oldukça ekslibris sanatı da olacak. Ayrıca bizim binlerce yıldır devam eden bir mühür sanatımız da var. O yüzden kuşaklar boyunca bu geleneğin devam edeceğine inanıyorum. Mühürler bizim kişisel logomuz çünkü.