Geleceği Seramik ile Düşünmek

Pera Müzesi Gelecek Hatıraları sergisi, geçmiş ile gelecek arasında ördüğü bağlarla, geleneksel yöntemlerle üretilmiş seramik eserlerle, üretim pratiğinde seramiğe özel bir alan açan sanatçıların işlerini bir araya getiriyor.

//

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, geçmiş ile geleceğin birleştiği, geleneksel sanatlarla çağdaş formların iç içe geçtiği Gelecek Hatıraları başlıklı grup sergisine ev sahipliği yapıyor. Küratörlüğünü Ulya Soley’in üstlendiği sergi, birçok çağdaş sanatçının işini bir araya getirmesi ve izleyicilere seramik sanatına dair bütünlüklü bir bakış sunmasıyla da ön plana çıkıyor.

Gastronomy
Gastronomy Mobil

Pera Müzesi’nin Kütahya Çini ve Seramikleri Koleksiyonu’nu oluşturan Suna Kıraç’ın anısına düzenlediği Gelecek Hatıraları sergisi, öncelikle geçmiş ile gelecek arasında ördüğü bağlarla dikkat çekiyor. Bir yandan geleneksel yöntemlerle üretilmiş seramik eserlere ev sahipliği yapan sergi, öte taraftan üretim pratiğinde seramiğe özel bir alan açan sanatçıların işlerini bir araya getiriyor. Zamansal sıçramalarla geçmiş ile şimdi, şimdi ile gelecek arasında sürekli mekik dokuyan söz konusu sergi ve işler, geleceğin ne denli farklı şekillerde tahayyül edilebileceğini de yeni simge ve imge dünyaları üzerinden ortaya koyuyor. Hafıza, geçmiş ve gelecek tahayyülleri arasında kurulan, inşa edilen, geliştirilen bu bağlar, İstanbul’un temsil tarihine dair de yeni perspektifler geliş(tir)me amacı güdüyor.

Merkezinde “Gelecek, geçmişte biriktirilen tanıdık nesneler aracılığıyla hatırlanabilir mi? Gelecekte parça parça belirecek hatıraları şekillendirmek, geçmişi anlamayı ve korumayı kolaylaştıran bir araç olabilir mi?” gibi önemli soru(nsal)ların yer aldığı Gelecek Hatıraları, sergi için üretilmiş yeni işlerle Kütahya Çini ve Seramikleri Koleksiyonu’ndan seçilmiş özel işleri bir araya getiriyor. Böylelikle bir parçası olduğu koleksiyon ve arşive gelecek temelli/yönelimli bir bakış açısı geliştirmeyi önceleyen sergi, izleyicilerin dikkatini geçmiş ve nostaljiden gelecek ve rüyalara çeviriyor. Hatıralar yerini düşlere bırakıyor.

Volkan Aslan, Huzur, 2022, HD video, renkli, döngülü, Sanatçı ve artSümer’in izniyle

Farklı düşüncelerle oluşturulan dört oda

Dört bölümden meydana gelen Gelecek Hatıraları, Pera Müzesi’nde yayıldığı her bir alanda/odada/mekânda farklı bir konsept ve dünya ile izleyicilerin karşısına çıkıyor. Bu anlamda serginin her bir odası farklı bir düşünce üzerine inşa edilirken ön plana çıkarılan temel mesele, kavram ve düşünsel zemin de sürekli değişiyor. Sergideki bu katmanlaşma, tekrardan uzaklaşma arzusu ve yenilenebilirlik, ne denli çok “gelecek tahayyülü”nün söz konusu olabileceğini de herkes için imliyor.

ArtDog Istanbul 19. Sayı150,00“CUMHURİYET’İN İKİNCİ YÜZYILI” Sayısı

ArtDog Istanbul basılı dergi satış noktalarını görmek için tıklayın.

Kapak Görseli: Mustafa Kemal Atatürk, Ankara’da açılan bir sergide heykeli incelerken, 1934, BYEGM
Kapak Tasarımı: Burcu Ocak

Başarılı

Motiflerin Hatırlattıkları, serginin üzerine kurulduğu en temel katmanlardan biri olarak kabul edilebilir. Bu bölümde geleneksel seramik bezemelerde sıkça kullanılan motifler bir araya getirilirken izleyicilere seramiğin geçmişine dair modern bir panorama da sunulmuş olur. Geçmişin çok renkli ve çok katmanlı dünyasını bünyesinde barındıran bu işler; lale, karanfil, servi gibi motifler aracılığıyla geçmiş ile bugün arasında çeşitli bağlar kurmayı da ihmal etmez. Kendi içerisinde çeşitli sorgulamalar barındıran bu işler, geleneksel motiflerin bugünün sanatında kendisine nasıl bir yer bulduğunu ve geleneğin bugüne nasıl aksettiğini de ortaya koyar. Günümüz sanatçılarının bugünün dünyasından geçmişe seramik üzerinden geliştirdikleri yeni yorumla(mala)r, malzemeyi ve içeriği yeniden düzenleme arzusu, Motiflerin Hatırlattıkları’nı daha da değerli kılar. Adriana Varejão’nun Tuvaller Üzerine Karo Seramik Döşeme’si(1999), Burçak Bingöl’ün Sal Yolu Rotası(2023), Elif Uras’ın Çifte Niş’i (2023) ve Ay Parçası (2023), Francesco Simeti’nin Yabanı Sevmek’i (2023) ve Taner Ceylan’ın Duvar (2018) ile sergi için ürettiği Arkeoloji’si (2023) bu bölüme ruhunu verir.

Burçak Bingöl, Saz Yolu Rotası Serisi, 2023, Yerleştirme, Sanatçının izniyle

Hafıza temsillerinin somutlaştığı alan

Serginin ikinci bölümü olan Nesnelerin Hafızası, izleyicilere aktardığı hikâyeler ve bu hikâyelerin vermek istediği mesajlarla ön plana çıkar. Merkezinde türlü nesnenin yer aldığı bu bölüm, hafıza temsillerinin somutlaştığı bir alan olarak da tasavvur edilebilir. Hiçbir şey uçucu değildir; her şey kendisine somutlaşacağı bir alan, bir nesne/obje ve görünüm arar. Nesnelerin Hafızası da bu düşünce üzerine kuruludur. Bu bölümde dile getirecek bir hikâyesi olan, hikâyesini alışılmışın ötesinde bir malzeme/form kullanımı ve temsil yöntemiyle işleyen sanatçıları bir araya getiren Ulya Soley, bu kez bir anlatı dünyasının peşinden gider. Her bir sanatçı, kendi imgelem dünyası içerisinde yeni bir hikâye üretir ve bu hikâyeyi seramiğe nakşeder. Nesneler, salt kendi görünümlerine ev sahipliği yapmakla kalmaz, aynı zamanda “gören gözler” için bir anlatı sunar, her şey zamanla akışkan bir form kazanır. Böylelikle her bir iş, bir arada bulunduğu diğer eserlerle diyaloğa girer, onlarla beraber yeni bir dil ve anlatı dünyası inşa eder. Seramik nesnelerin sahip olduğu motifler, renk ve çizgilerle ne derece zengin hikâye ve göndermelere ev sahipliği yapabileceği böylelikle daha anlaşılır bir hâle gelir. Sanatçı ikilisi Skuja Braden’in Zamanın Akışı(2023), Metehan Törer’in Yeryüzüne Doğanlar’ı (2023), sanatçı kolektifi oddviz’in Voronoi’si (2020), Liva Marin’in Geriye Kalanlar’ı (2018) ve Yasemin Özcan’ın Tablet’i (2023) bu bölümde nesnelerin ne denli zengin bir imge dünyasına sahip olduğunu ortaya koyar.

İlginizi çekebilir:  Reina Sofia Müzesi'nde Ateşkes Çağrısı

Bölgenin Hafızası başlıklı bölüm, gerek serginin çıkış noktasına ve içerdiği coğrafyaya dair ortaya koyduğu tarihçe, gerekse her şeyin merkezinde yer alan temel kavram ve fikirleri bünyesinde barındırmasıyla ön plana çıkar. Bölüm başlığında da belirtildiği gibi bir tür “bölge araştırması” olarak görülebilecek bu alan, aynı zamanda serginin coğrafyasına da işaret eder. Bu bölümde yer alan mekânsal müdahaleler ve mekâna özgü yerleştirmeler, alan ve konunun çağdaş sanatçılar tarafından ne denli farklı şekillerde algılanabileceğini, ele alınıp işlenebileceğini/yorumlanabileceğini görünür kılar. Aslı Çavuşoğlu’nun Hem Kök Hem Sap Hem Var Hem Yok’u (2023), Jorge Otero-Pailos’un Pera Müzesi Hatırası(2023), Candice Lin’in Sert, Beyaz Bir Beden; Geçirgen Bir Astar’ı (2017), Bilal Yılmaz ve Lydia Chatziiakovou’nun ortak projesi Creative-Craft Platform, Bölgenin Hafızası’nda izleyicileri selamlar.

Elif Uras, Çifte Niş, 2023, Yerleştirme, 300 x 480 cm, Sanatçı ve Galerist’in izniyle, Fotoğraf | Photography: Zeynep Fırat

Yeniden inşa edilen geçmişle bugün

Geleceği Hatırlamak giderek genişleyen ve farklı katmanlar üzerinden derinleşen serginin yüzünü farklı bir yöne doğru çevirir. Sergi boyunca sürekli yeniden inşa edilen ve geliştirilen geçmiş ile bugün arasındaki bağlar, bu kez işin içerisine geleceğin de dâhil olmasıyla farklı bir kaynak üzerine akar, gelişir. Gelecek, hem tahayyül edilecek bir kavram/sözcük olarak ön plana çıkar, hem de içerisinde yine spekülatif bir hatırlama eylemi barındırır. Olmayan, henüz yaşanmamış, ne olup biteceği kestirilemeyen bir geleceği hatırlamak, bu bölümde yer alan kimi spekülatif kimi varsayımsal işlerde kendisine yeni bir karşılık bulur. Soley’in bu bölümde bir araya getirdiği işler, nesne, video ve fotoğraflar ne tür bir gelecek tahayyülünün söz konusu olabileceğini ve bu geleceğin çağdaş sanatçılar tarafından ne derece farklı bir şekilde ele alınabileceğini ortaya koyar. Nitekim henüz yaşanmamış olan, aynı zamanda speküle edilmeye müsait olandır. Bir “tahayyül eden”/“hayal eden” olarak sanatçılar da geleceğin bu muğlak atmosferi üzerinden hareket eder; ortaya yeni dünyalar, yeni coğrafya ve hayaller çıkarır. Deniz Eroğlu’nun Gül Yolu I-II’si (2023), Volkan Aslan’ın Huzur, Ertesi Gün ve Yürüyüş’ü (2022), Zsófia Keresztes’in Şimdiki Zaman’ı (2022) ve Neven Allegeier’in Çevre’si (2019-2023) izleyicileri yakın geleceğe dair insansız manzaralarla karşı karşıya bırakır.

Gelecek Hatıraları, kendi içerisinde birçok multidisipliner sanatçıyı bir araya getiren, arşiv/koleksiyon olgusu ile bugünün sanatını iç içe geçiren özel bir sergi olarak görülebilir. Sergi kapsamında Adriana Varejão, Aslı Çavuşoğlu, Bilal Yılmaz, Burçak Bingöl, Candice Lin, Deniz Eroğlu, Elif Uras, Francesco Simeti, Jorge Otero-Pailos, Livia Marin, Metehan Törer, Neven Allgeier, oddviz, Skuja Braden, Taner Ceylan, Volkan Aslan, Yasemin Özcan ve Zsófia Keresztes’in işlerini bir araya getiren sergi, izleyicilere her bir bölümde farklı bir hikâye ve anlatının ön plana çıktığı katmanlı ve zengin bir deneyim vaadediyor.

Gelecek Hatıraları başlıklı grup sergisi 25 Şubat 2024 tarihine kadar Pera Müzesi’nde görülebilir.

Previous Story

Bienale ‘anti-semitizm’ iptali

Next Story

“Bul Beni” Brieflyart’ta

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.