Gazze Bienali Sanatla Direnmek - ArtDog Istanbul
Alaà Al Shawa, Kırılgan Maskeler, kağıt üzerine suluboya, her biri 40 x 40 cm, 2024. İstanbul Pavyonu tarafından renkli reprodüksiyon olarak sunulmuştur. 120 x 60 cm. ©Alaà Al Shawa. Sanatçı ve House of Taswir’in izniyle.

Gazze Bienali Sanatla Direnmek

Gazze Bienali – İstanbul Pavyonu: Elimde Bir Bulut 19 Eylül’de Depo’da açıldı. 2024’ten bu yana farklı şehirlerde gerçekleşen Gazze Bienali’nin İstanbul ayağı, izleyenleri Filistinli sanatçılarla dayanışma içinde olmaya ve hikâyelerini görünür kılmaya çağırıyor.

/

“Hiçbir savaş hayalperestlerin hayallerini durduramaz, hiçbir tahakküm mekanizması yaratıcıların kalplerindeki ve zihinlerindeki ışığı söndüremez.”

— Gazze Bienali Kolektif Bildirisi, 2024

“Hiçbir ‘biz’ yoktur. Yalnızca acıya bakmaya istekli olan ve olmayan insanlar vardır.” Susan Sontag, Başkalarının Acısına Bakmak

Savaşa alıştık mı? Basında, sosyal medyada karşımıza çıkan rastlantısal görseller olmakla mı sınırlı kalıyor bize etkisi? Bize görmemiz için ne sunuluyor ve biz ne kadarını görmeyi tercih ediyoruz? Savaşın getirdiği her türlü kaynağa ulaşamama durumu kişinin olduğu insandan, bir sanatçıysa üretiminden ne götürür? Görmemeyi yeğleyenlere sanat aracılığıyla savaşı göstermek mümkün mü? Belki yanıtları hiçbir zaman verilemeyecek ya da tek bir yanıta sığmayacak sorular. Yine de Gazze Bienali İnisiyatifini oluşturan sanatçılar direnmek için sanatı araç olarak kullanarak sorulara yanıtlar ve ardından yeni sorular üretmeye devam ediyorlar.

“Sanat dünyası bugün Gazze’nin gerçekliğine dikkatini yöneltebilir mi? Gazzeli sanatçılar soykırımın ağırlığı altında sanat yaratmalı mı? Sanat dünyası bu eserleri sömürmek yerine onurlandıracak mı?” Nisan 2024’te temelleri atılan Gazze Bienali bu sorularla uğraşıyor. “Sanatı küresel bir uyanışın ön saflarına yerleştirme, sanat alanını soykırımın ağırlığını hesaba katmaya zorlama, bir direnç modeli sunma ve insan hayatının derinliğini ve karmaşıklığını kabul etme konusundaki acil ihtiyacı karşılama,” amacı güdüyor.

Akbank
Akbank Mobil

Taysir Batniji, Gazze Duvarları, fortoğraf, 59 x 80 cm, 2001. © Taysir Batniji. Sanatçının izniyle.

KUŞATMA ALTINDA BİR KUMSALDAN

“Geleneksel sergi çerçevelerinin ötesinde” yaratıcı yöntemlerle gerçekleşen bienalin “sanatsal amacının merkezinde, bir halkın hayatta kalma mücadelesi” yer alıyor. İzleyicilere çağrıları çok katmanlı ve keskin: Bienal onları, “kendilerine derinlemesine bakmaya, mücadeleden ders almaya ve bu dünyadaki yaşamın kırılganlığı karşısında alçakgönüllülükle eğilmeye” davet ediyor. 2024’te yayınladıkları bildiride inisiyatif; dünyayı, sanatçıları ve kültür kurumlarını ise, “Filistinli sanatçılarla dayanışma içinde olma, onları destekleme çağrısı, seslerinin ve hikâyelerinin var olmaya devam etmesini, eserlerinin mücadele ve direnişin kanıtı olarak kalmasını, en zor zamanlarda insanlık için yolu aydınlatan bir ışık olmasını sağlamak üzere birlikte çalışmaya,” çağırıyor çünkü “hiçbir savaş hayalperestlerin hayallerini durduramaz, hiçbir tahakküm mekanizması yaratıcıların kalplerindeki ve zihinlerindeki ışığı söndüremez.”

2024 yılında Gazzeli sanatçılar, Ramallah Al Risan dağındaki Forbidden Museum Al Risan (Ramallah) işbirliğiyle, bir sanatsal direniş biçimi olarak Gazze Bienali’ni kuşatma altındaki bir kumsaldan başlattılar. O günden bu yana dünyanın farklı yerlerinden sanat kurumları diasporik dayanışma eylemleriyle, Gazze Bienali Pavyonları’na ev sahipliği yapıyor. İstanbul’daki ev sahipliğini ise Depo üstleniyor.

Mohammed Alhaj, Abu Al-Kuffiyeh, kâğıt üzerine kurşunkalem, çeşitli boyutlarda, 2024. İstanbul Pavyonu tarafından, Furkan Akhan’ın sanatçı ile işbirliği içinde gerçekleştirdiği füzen duvar resmi olarak sunulmuştur. 800 x 220 cm. ©Mohammed Alhaj. ©Furkan Akhan. Mohammed Alhaj, Furkan Akhan ve House of Taswir’in izniyle.

GAZZE BİENALİ İSTANBUL’DA

Gazze Bienali’nin İstanbul Pavyonu 19 Eylül akşamı Depo’da açılıyor. Gazze Bienali – İstanbul Pavyonu: Elimde Bir Bulut savaş ve yıkıma karşı dayanışma, yine de üretme ve paylaşmanın yollarını araştırma niteliğinde. Gazze ve farklı coğrafyalardan elliden fazla sanatçının işlerinin bir araya geldiği serginin küratörlüğünü House of Taswir üstleniyor. Bienal; Fransa, Danimarka ve Edinburg Pavyonlarını ardından İstanbul’da açılacak. İstanbul’un ardından New York ve Valencia Pavyonları gerçekleşecek. 18 Eylül’de açılacak Yunan Payvonu sırasında İstanbul Pavyonu etkinliklerinden canlı yayın yapılacak.

Gazze Bienali – İstanbul Pavyonu: Elimde Bir Bulut, Gazze Bienali İnisiyatifi’nden 50’den fazla sanatçı, Addar Center İstanbul ve Forbidden Museum Al Risan (Ramallah) işbirliği; Reine Chahine, Khaled Tanji, Kubilay Özmen ve Sinan Eren Erk’in katkılarıyla House of Taswir küratörlüğünde gerçekleşiyor. House of Taswir, A.S. Bruckstein Çoruh’un kurucusu ve sanat direktörü olduğu, sanatsal araştırma ve diasporik düşünce için uluslararası bir platformu. Dünya çapında sanatçılar, düşünürler, akademisyenler, koleksiyoncular ve kurumlarla işbirliği içinde sergiler ve araştırma projeleri yürüten oluşum; yeni kurumsal formatlar keşfediyor, serbest çağrışım ve şiirsel uygulama tekniklerini geliştiriyor, yaygınlaştırma ilkelerini araştırıyor ve nesneleri, konumları, insanları ve yerleri birbirine bağlıyor.

Gazze Bienali’nin İstanbul Pavyonu’na iş bağışlayan sanatçılar arasında Alfredo Jaar, Walid Raad, Ghayath Almadhoun, Eyal Weizman & Forensic Architecture, Michael Barenboim ve Furkan Akhan da yer alıyor.

Gazze Bienali – İstanbul Pavyonu: Elimde Bir Bulut çok gerçek bir sorunun üstesinden gelmek zorunda. Gazzeli sanatçıların ne kendilerinin ne de işlerinin dolaşımı mümkün. Bienalde böylesi bir güçlüğün üstesinden gelmek için yaratıcı düşünme ve sergileme biçimleri kullanılıyor. Ortak yaratım, hayalet yazarlık, tele-söyleşiler ve işbirliğine dayalı enstalasyonların yer aldığı Bienal, sergi pratiklerini de yeniden düşündürüyor. Video portreler, cep telefonu diyalogları, duvar yazıları, sergide yer alacak ayrıksı formatlardan bazıları.

BİENAL KİTAP SAYFALARI GİBİ

Bienal bölümler halinde düzenlenmiş, sergiyi sanki açık bir kitabın sayfalarını çevirir gibi gezmek mümkün. Her bölümün Yakınlıkların ve Uzaktaki Birlikteliklerin Müzesi, Düşünürler Masası gibi başlıkları var ve başlıklar için bir sözlük hazırlanmış. Sözlük önümüzdeki günlerde gazete formatında yayınlanacak. Yine bu bölümlerden biri olan Yüz Yüze alanının yanı başında sergilenen Mosab Abu Toha’nın şiir dikkat çekici:

Gazze’de

nefes almak bir görev,

gülümsemek ise

kendi yüzümüze yaptığımız

estetik ameliyattır

ve sabahları uyanmak,

bir gün daha

hayatta kalmak için,

ölümden geri dönmektir.

Zorlu Egzersiz, Çev: Sinan Erek Erk

Gazze Bienali’nin İstanbul Pavyonu sanat ekonomisine de genelgeçerden uzak bir yaklaşım getiriyor. “Dostluğun Ekonomisi” adı verilen bu yaklaşım; dayanışma, dostluk ve sevgiyi, kaynağı sınırsız bir para birimine döndürüyor. A.S. Bruckstein Çoruh ile House of Taswir, tüm Gazze Bienali sanatçıları, eş küratörler Reine Chahine, Khaled Tanji, Kubilay Özmen ve Sinan Eren Erk, tüm İstanbul Pavyonu Ekibi ve bu Bienal’in tüm dostları imzalı metin ise şöyle: “İstanbul Pavyonu, kendini tesadüfi ve içten gelen cömertliklerle finanse etmektedir. Pavyonumuzun bütçesi, hükümetler veya vakıflar tarafından değil, kişisel ve spontane karşılaşmaların beklenmedik armağanları, yakın çevrenin, arkadaşların ve meslektaşların katkıları, sanatçı dostların cömert bağışları ve dost galeriler ile özel koleksiyonların destekleriyle karşılanmaktadır.

Bu samimi, kişisel ve öngörülemez jestlerden, özerk bir destek ağı ortaya çıkmıştır. Bu ağ içinde özel alanlar kamusal hâle gelir, özel ilişkiler efendisi olmayan bir ekonomi yaratır. Bağımsız ve dirençli, güven, sevgi ve tesadüfi karşılaşmalarla beslenen bir ekonomi. Dayanışma, Gazzeli sanatçıların cesaretini ve direncini mümkün olduğunca yansıtan ve bu sevgiyi dostluk, hayranlık ve hatta sevgiden başka hiçbir şeyle sürdürmeyen, anarşik ve bolca bulunan bir para birimi hâline getirir.

Bu ekonomi açık ve gelişmekte olan bir ekonomidir. Sanatseverler ve dostlar, eserleri satın alarak, yeni eserler üretmemize yardımcı olarak (bazı duvarlar hâlâ eserlerini bekliyor) veya posterlerimizi veya “inanç sembollerimizi” evlerine götürerek katılmaya davetlidirler. Bugün tüm Gazze sakinlerinin hayatlarını yöneten ölümün gücüne karşı, sanatçılar birer tanık olarak durmaktadır; onların eserleri tarihten silinmeyecektir ve silinemez de. Ziyaretçiler ve dostların her bir katkısı, Bienali ve sanatçılarını doğrudan desteklemekte, dünyaya mucizevi başlangıçların ortaya çıkabileceği küçük bir pencere, bir çatlak açmaktadır.”

Yasmeen Al Daya, Hayatt, fırın kili, değişken boyutlarda, 2024. İstanbul Pavyonu tarafından diasec baskı olarak sunulmuştur. ©Yasmeen Al Daya. Sanatçı ve House of Taswir’in izniyle.

SANATIN İŞLEVİNİ YENİDEN DÜŞÜNMEK

Yedi haftaya yayılan Bienal, kamusal programı ile de dikkat çekiyor. Bienal’in kamusal programının öne çıkan etkinlikleri arasında, 20 Eylül Cumartesi 19.00’da Gülen Güler ve Khaled Tanji’nin moderatörlüğünde ve tanıtımında gerçekleşecek Filistin Filmleri gösterimleri ve 21 Eylül Pazar 12.00’de gerçekleşecek sanatçı ve küratör Hala Alnaji (Gazze/Malmö), katılımcı sanatçı Azza Ezzat (Kahire), Gazze Bienali sanatçısı Mohammad Suliman (Gazze/Kahire) ve House of Taswir üyelerinin katılımıyla Düşünürler Masası: Gazze’yi Haritalamak yer alıyor. Yıkımın kuşattığı günümüzde sanatın işlevini yeniden düşündüren Gazze Bienali – İstanbul Pavyonu: Elimde Bir Bulut 8 Kasım tarihine dek Depo’da görülebilir.

Mohammad Suliman, Yıkıntılardan Bir Görüntü, alçı, siyah pigment, demir tel, plastik gazlı bez, kum. 2,5 x 2 m, 2025.
İstanbul Pavyonu tarafından 9 adet fotoğraf reprodüksiyonu olarak sunulmuştur. Farklı boyutlarda.
©Mohammad Suliman. Sanatçının izniyle.

Gazze Bienali – İstanbul Pavyonu Sanatçıları

Adam Mghari, Ahmad Aladawi, Ahmad Al Assar, Ahmad Muhanna, Ahmed Adnan, Alaa Abu Saif, Alaá Al Shawa, Ali Tayeh, Ashraf Sahwiel, Ameera Al-Hamayda, Aya Juha, Aya Mghari, Bassel Aklouk, Diana Alhosary, Emad Badwan, Essam Mkhimer, Fadel Tafesh, Farah Qarmout, Fares Ayash, Fatima Ali Abu Owdah, Firas Thabet, Ghanem Al Den, Hala Eid Alnaji, Hamada Elkept, Hazem Alzomar, Ibrahim Al Sultan, Jehad Jarbou, Khaled Huseyin, Kholoud Al Dosouqi, Liza Madi, Mahmoud AlBalawi, Malaka Abu Owda, Maysa Khaled, Maysa Yousef, Mohammad Alkurd, Mohammad Suliman, Mohammed Al Farra, Mohammed Alhaj, Mohammed Mghari, Mohanad Al Sayes, Morad Al Assar, Mosaab Abusal, Motaz Naim ,Ola Al Shrif, Osama Hussein, Rami Abu Jamous, Rasha Alrayes, Rawan Khzaiq, Ruba Mahmoud Hassan, Rufaida Sahweel, Suhail Salem, Tasneem Shatat, Wafaa Alkahlout, Yahya Alsholy, Yara Zuhod, Yasmeen Al Daya.

İstanbul Pavyonu’na İş Hediye Eden Sanatçılar ve Akademisyenler

Alfredo Jaar, Angela Harutyunyan, Azza Ezzat, Bassel Zaraa, Christine Gedeon Elisabeth Masé, Eyal Weizman & Forensic Architecture, Furkan Akhan, Ghayath Almadhoun, Jassem Hindi, Khaled Alsaid, Kenizé Mourad, Khaled Tanji, Mahmoud Darwish, Marwan Nassar, Michael Barenboim, Mosab Abu Toha, Navid Kermani, Patrizia Bach, Reyan Polat, Silvina Der Meguerditchian, Taysir Bathniji, Tyme Khleif, Valerie Cachard, Walid Raad.

Previous Story

18. İstanbul Bienali Kırılgan Ama Dirençli

0 0,00