Fırat Nehri’ne ‘tüzel kişilik’ talebi

Yazar-Şair Nihat Özdal, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına, Fırat Nehri’nin ‘tüzel kişilik’ statüsüne kavuşması için dilekçe verdi.

Adıyaman’da Commagene LAR “Bir Metaforun Değeri” temasıyla 23 Aralık’a kadar sürecek  Türkiye’nin ilk Land ve River Art Bienali’nin  küratörü şair -yazar Nihat Özdal, Yenizelanda’da Whanganui Nehri, Hindistan’daki Ganj ve Yamuna nehirleri ile Bangladeş’teki tüm nehirlere 2017 yılında verilen ‘tüzel kişilik’ uygulamasının Fırat Nehri’ne de verilmesi talep etti.

“Fırat, insanlığın ve tarihin mihenk taşlarındandır”

Fırat Nehri’ne de benzer bir statü kazandırılmasının, nehirlerin ekosistemine ve kültürel önemine uygun bir adım olacağını ifade eden Özdal, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına nehrin ‘tüzel kişilik’ statüsüne kavuşması için bir dilekçe verdi. Özdal, verdiği dilekçede şu ifadelere yer verdi:

“Fırat nehri kıyısında doğmuş ailesi binlerce yıl bu nehrin sularından beslenmiş bir “nehir insanı” olarak, bu dilekçe aracılığıyla Fırat Nehri’ne tüzel kişilik verilmesi konusundaki düşüncelerimi ve taleplerimi sizinle paylaşmak istiyorum.

“Fırat Nehri, sadece coğrafi bir olgu değil, aynı zamanda insanlığın ve tarihin mihenk taşlarındandır. Bu nehir, zaman içinde birçok olaya tanıklık etmiş, coğrafyaları belirlemiş, tarihe yön vermiş ve yatağı ile sınırlar çizmiştir. Yaşamı mümkün kılan harekettir, binlerce yıldır bu hareket, bölgede hayatı mümkün kılmıştır. Nehrin sesi, duyanlara anlam taşımış ve varlığıyla doğal ve kültürel zenginlikleri bir araya getirmiştir.

“Fırat Nehri’nin bu özellikleri, ona sadece coğrafi bir durum değil, aynı zamanda hukuken bir kişiliğin taşıyabileceği unsurların tümünü ihtiva eden bir varlık olarak nitelendirmemize olanak tanır.

“Nehirler, dağlar, hatta bazen bir hayvan veya doğal oluşumlar, dünya genelindeki örneklerine paralel olarak “kişilik” niteliği ile değerlendirilebilir. Bu bağlamda, Fırat Nehri’nin sadece coğrafi bir varlık olarak değil, aynı zamanda bir tüzel kişilik olarak kabul edilmesi, yaşamın ve doğal varlıkların haklarına duyduğumuz saygının bir yansıması olacaktır. Fırat Nehri’nin bu statüye sahip olması, sadece onun korunması ve sürdürülebilir yönetimi için değil, aynı zamanda tüm dünya topluluklarına doğal varlıklara duyulan saygının bir örneği olması açısından önemlidir.

“Bu sebeple, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yasama yetkisi ve Anayasamızın amir hükümleri çerçevesinde, Fırat Nehri’ne tüzel kişilik tanınması ve tüm bir tüzel kişiliğin sahip olabileceği haklara sahip olacak şekilde donatılması talep ediyorum.

“Fırat Nehri’nin yaşamın bir parçası olarak hak ettiği statüyü kazanması, sadece bölgesel değil, aynı zamanda küresel bir çaba ve sorumluluk gerektiren bir konudur. Bu konuda alınacak adımların, gelecek nesiller için daha sağlıklı bir çevre ve daha sürdürülebilir bir dünya yaratma amacına hizmet edeceğine inanıyorum.”

Türkiye’de bir ilk

Adıyaman’da ilki geçtiğimiz yıl “Hayali bir uygarlık” temasıyla hayata geçirilen bienal, doğanın ve nehirlerin geleceğine ve felsefesine odaklanan eserleriyle dikkat çekiyor. Bu yıl Commagene LAR Para ve Çevre: Bir Metaforun Değeri temasıyla 23 Aralık’a kadar devam edecek bienalin ruhu ve ilham kaynağı ise Fırat Nehri olarak belirlendi. Adıyaman’ın Kahta ilçesinde üç faklı mekana yayılan Land& River Art (Arazi&Nehir Sanatı) Bienali, Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyor.

İlginizi çekebilir:  Gülten Akın ve Fonda Çalkantılı Bir Türkiye
Previous Story

Documenta’da istifa krizi

Next Story

Kurmak ve Onarmak

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.