Türkiye genelinde tüm Güzel Sanatlar Fakülteleri’nin resim, heykel, fotoğraf ve video, grafik tasarım, görsel iletişim tasarımı, baskı sanatları, cam ve seramik, tekstil bölümlerinden yeni mezun öğrencilere yönelik açık çağrıyla düzenlenen BASE, bu yıl “Gerçekliğin İçinde, Düşlerin Kıyısında” temasıyla öne çıkıyor. Bu yıl 7’inci edisyonu yapılan ve küratörlüğünü Derya Yücel’in üstlendiği ortak mezuniyet sergisinde, 26 şehirden 38 üniversiteden 120 genç sanatçı 130 eseriyle yer alıyor. 17 Aralık’a dek Akaretler Sıraevler’de görülebilecek BASE 2023’ü ve bu yılki temasını küratörü Derya Yücel, şöyle anlatıyor:
“Base’in bu yılki başlığı ‘Gerçeğin İçinde, Düşlerin Kıyısında’… Genel olarak seçici kuruldan sonra üretimler netleştiğinde üretimlerin hepsi; yan yanalıkları, birbirleri arasındaki diyalogları, içerikleri ve formlarıyla ilişkili olarak genel bir sahne sunuyor. Aslında ben her yıl ortaya çıkan bu sahne üzerine başlığa karar veriyorum. Bu yıl dikkatimi çeken de sanat üretiminin gerçeklikle olan kopmaz bağlarını gösterme noktası oldu. Çünkü sanatçılar, yaratıcılıkları aracılıklarıyla gerçekliği yadsıyarak çarpıtabilir, bilinçli olarak bu olgudan uzaklaşabilir, onu aşmaya, reddetmeye ya da kırmaya çalışabilirler. Elbette bunu kendi gerçeklik tasarılarını yani düşlerini yapıtları aracılığıyla paylaşırlar. BASE 2023 seçkisi temasını da yeni mezun genç sanatçıların gerçeklik ve düşlere dair yorumlarından aldı. Sergi, sanatçıların duygu, düşünce ve hayallerini barındıran bir sahne ortaya çıkartırken, yaşamdaki karşılığının ötesinde tasarlanan gerçeklik ve düşler arasındaki bağlara, umutsuzluk ve umutlarına dair çok sesli yolculuklarındaki farklılık ve ortaklıklara da işaret ediyor.”
Yeni mezun sanatçıların mezuniyetten profesyonel sanat hayatına geçişte önemli bir fırsat olarak gördükleri BASE’in bu yılki edisyonunu kurucularından Aslı Boduroğlu ise şu sözlerle özetliyor:
“Bu yıl BASE’in en kalabalık senelerinden biri diyebilirim. 120 sanatçı yer alıyor BASE 2023’te. Biz normalde herhangi bir ana başlıkta eser başvurusu toplamıyoruz. Genç yeni mezun sanatçılar aslında her yıl, kendilerini mezuniyette en güçlü hissettikleri eserlerle BASE’e başvuruda bulunuyorlar. Ama her yıl Türkiye genelinde ortak bir tema ortaya çıktı. Çünkü Türkiye’nin neresinde olursa olsun gençlerin kaygıları, umutları, umutsuzlukları hayalleri ortak. Bu nedenle bu yıl küratörümüz Derya Yücel, ‘Gerçekliğin İçinde, Düşlerin Kıyısında’ diye bir ana başlık belirledi BASE için. Türkiye’nin farklı şehirlerinden sanatçıların geleceğe dair, umutları hayalleri ve vermek istediği mesajları bu sene de burada görüyoruz. Her sene olduğu gibi bu sene de gençlerin yaratıcığı ve cesaretini bu yıl da görüyoruz. Çok farklı teknikler deniyorlar. BASE sergisinde kendilerini ilk kez gösterecekleri için çok farklı bir şekillerde yaratıcılıklarını dile getiriyorlar. Bu yıl farklı dinamiklerden çok çok güçlü başvurular geldi. Üretimlerde önceki yıllara göre dijitalin ve teknolojinin çok daha ön planda olduğunu görüyoruz.”
“Gerçekliğin İçinde, Düşlerin Kıyısında” temasıyla öne çıkan BASE 2023’ü ve üretimlerini Türkiye’nin farklı üniversitelerinden gelen yedi genç sanatçıyla konuştuk.
Selin Çeliktaş / Dokuz Eylül Üniversitesi, Sanat ve Tasarım
Kızkardeşlik 3 / Sisterhood3, 2022
“9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü mezunuyum. Yüksek lisansımı da aynı üniversitede sanat ve tasarım bölümünde yaptım. Feminist bir çalışma üzerine tezimi verdim. Şu anda burada olduğum için çok mutluyum. BASE benim her zaman katılmayı arzu ettiğim bir platformdu. Lisans mezuniyetimde maalesef yoktu BASE. Yer almayı hep çok arzu etmiştim. Çünkü kalitesine çok güvendiğim ve genç sanatçılar açısından görünürlüğünün etkili olduğuna inandığım bir platform. Hayalimdi ve şu an bu gerçekleşmiş oldu. BASE, en başta genç sanatçıların daha büyük kitlelere ulaşma imkanı sağlıyor. Galericilerle koleksiyonerlerle bağlantı kurma fırsatı sağlıyor ve işlerinizin görünürlüğü artırıyor.
“Benim çalışmalarım feminist sanat üzerine odaklanıyor. Kadın bedeni, kadın kimliği, kadının temsiliyeti, sanattaki yeri, popüler kültürdeki yeri, kısaca kadın ve kadın bedeni üzerine yoğunlaşıyorum. Burada Sisterhood serisinden bir eserim sergileniyor. Serideki en sevdiğim işim ve yine çıkış noktasını feminist sanattaki kardeşlikten alıyor. Eser renklerini ve duygusunu Ingmar Bergaman’ın Çığlıklar ve Fısıltılar filminden alıyor. Benim en sevdiğim yönetmenin en sevdiğim filmi aynı zamanda. Sergide Noir isimli bir eserim daha var; karışık teknikte kağıt üzerine ürettiğim, monokrom bir iş. Dokuz parçadan oluşuyor ve o parçalanmayla, insan duygusuna bir gönderme yapıyor.”
Beyza Salcı / Anadolu Üniversitesi Resim–İş Öğretmenliği Yüksek Lisans
Yaşayan Perde / Living Curtain, 2022
“Anadolu Üniversitesi Resim –İş Öğretmenliği Bölümü’nde yüksek lisansımı bu yıl tamamladım. Yaşanmışlığı olan nesneler üzerine sorgumlalar yapıyorum. Antikacıdan bulduğum veya kendi aileme ait evde sandıkta bulduğum nesnelerle çalışıyorum. Bunlar ruhu olan nesneler diyebilirim; kokusu veya dokusu beni etkileyen nesneler. Ben bu nesneleri bir süre sonra sanatsal yaşamımda sorgulamaya başlıyorum ve bu şekilde sanatsal üretimimin birer parçası haline geliyorlar. Bu arkadaki çalışmam da bir perde çalışması. Yaşanmışlığı olan perde aslında. 1980’li yıllarda ailemin yaşam alanında bulunan perde. Bu perdenin altında birçok duygunun yaşandığını düşünerek sanatsal sorgulamamın bir parçası haline getirdim.
“Biz normalde evimizde perdeyi çekeriz, içerisi görünmesin deriz; biraz mahremiyet ve gizlilik duygusu da barındırır bu anlamda perde. Ama şimdilerde sosyal medyada bunun tam tersini yaparak her şeyimizi görünür hale getiriyoruz. Ben bunu sorgulayarak çalışmamda perdeyi kullandım. Üzerindeki fotoğraf ise antikacıda karşılaştığım bir buluntu fotoğraf. Ben bu fotoğrafın üstünden birer kadraj aldım. Göstermek istediğim kadarını gösterdim. Bu bir bebek görseliydi ve o görseldeki bebeği tanımıyordum. İçinden bir kadraj almayı düşündüm. Bu şekilde onu bir tık da gizlemiş oldum. Bu perdeyle ilk karşılaştığımda bir kokusu vardı. Bu koku da aslında beni çok etkiledi. Bir naftalin kokusuydu ve bu perde bu sayede bir şekilde muhafaza edilmiş ve korunmuştu. 1980’li yıllardan bu zamana kadar, ben de perdenin üzerindeki bu kokuyla birlikte sorgulamama dahil ettim.
“Hepimiz genç bir sanatçı adayı olarak aslında üretimlerimizde bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Yaşamımızdaki bir çok şeyi sorguluyoruz. Aslında herkes kendi sorgulamasını sanatına dahil ediyor. Bunu sanat ortamında görünür kılmak için, BASE gibi prestijli projelere dahil olmaya çalışıyoruz. Aslında kimimiz seçiliyor, kimimiz bir şekilde dahil olmuyor. Ben lisans dönemimde de başvurmuştum olmamıştı ama şu an buradayım. Aslında iyi ki de şu an olmuş diyorum. Çünkü şu anki çalışmamla benim diyebiliyorum. Bu tür yarışmaların da aslında hepimizi daha çok görünür kıldığını da düşünüyorum. Ayrıca kendimiz bir sorgulama yapıyoruz ama burada sergiyi görmeye gelen insanların, yani hedef kitlenin yorumlarıyla kendimizi de besliyoruz. Bu nedenle bu tür etkinliklerin kendi gelişimize katkı sağladığını düşünüyorum. Bizim için prestij de sağlıyor. Ayrıca farklı açıdan nasıl bakabilirmişim açısından çok önemli bir deneyim oldu. ‘Aaa evet bu açıdan ben de düşünmüştüm ama bu açıdan sorgulamamıştım,’ dediğim üretimler var. Burada onlarla bir arada olmak, etkileşim halinde olmaktan ve projeleriyle kendi projemi yan yana görmekten dolayı mutluyum.”
Selda Yurtsever / Hacettepe Güzel Sanatlar Resim Yüksek Lisansı
Onarım / Repair, 2022
“Sanat benim çocukluktan beri hayalimdi. Bunu da meslek haline dönüştürdüm. Üretimlerimde konu olarak antroposen çağı işliyorum. Çağın dünyaya vermiş olduğu zararları işliyorum. Doğa olayları, doğa felaketi… Bunun içine ne girebilirse hepsini işliyorum. Farklı materyallerle çalışıyorum. Ben çok duygusal bir insanım. Bu duygularımı ‘nasıl ifade edebilirim’ ya da ‘nasıl somutlaştırabilirim’ diye sorgularken nesneleri keşfettim ve kendimi nesnelerle ifade etmeye başladım. Bu çalışmamı üretirken duygularımı yoğun yaşadığım süreç deprem süreciydi. Bu duygularımı nasıl ifade edebilirim diye sorgulamaya başlamıştım ve yara bantları benim burada yardımıma koştu. O yaraları onarmak üzerine düşünürken de böyle bir iş çıktı.
“Genç bir sanatçı olarak BASE’i yakından takip ediyorum. Burada olmak çok güzel, farklı insanlarla , farklı sanatçılarla iletişim halinde olmamız çok güzel. Burada olmaktan dolayı mutluyum. Buradaki sergi boyunca bizi anlayabilecek insanlarla karşılaşmanın bize faydası olacağını düşünüyorum.”
İbrahim Halil Mekik /Anadolu Üniversitesi Resim Bölümü
Bekleme Odası / Waiting Room, 2022
“Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü’nden 2023’te mezun oldum. Şu anda Eskişehir’de yaşıyorum. BASE gibi bir organizasyona seçildiğim için gerçekten çok mutluyum. Bana ne gibi artıları olacak bunu da tabii zamanla görmüş olacağım. Ben resimlerimde genelde geleneksel motifleri kullanmayı seviyorum. Özellikle halı ve kilimde kullandığımız motiflerin sembolik anlamları çok derin ve güzel geliyor. Bu da tuvalin başına geçtiğim ve resim yapmaya başladığım zaman benim için güzel bir başlama noktası oluyor. Bu tabii sadece bir başlama noktası. Ondan sonrasında ben genel olarak kadın figürleri kullanırım resimlerimde. Çünkü sosyal olarak ataerkil düzene birazcık karşı olduğum için, kadınların ruhsal durumunu motiflerle birleştirerek bir ifade biçimi oluşturmaya çalışıyorum. Şimdiye kadar iki kişisel sergim oldu. Çeşitli karma sergilere de katıldım. Üretmeye ve çalışmaya halen devam ediyorum. Umarım bir gün sanatçı ve eğitimci sıfatlarını hak edebilecek bir konuma gelebilirim.”
Gülşen Mutlu / Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Seramik ve Cam
Kendine İyi Bak / Take Care of Yourself, 2021
“Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Seramik ve Cam Anasanat Dalı’ndan mezun oldum. BASE’e Kendine İyi Bak adlı çalışmamla katılıyorum. Kendine İyi Bak seramik bir çalışma ve tamamen seramikten oluşuyor. GDO kavramına değiniyorum bu çalışmada. Çalışma tamamen zıtlıklarla dolu. Olması gerekenden daha büyük formlar ve farklı renklerde zıtlıklar aslında bunlar. Renkleri tamamen farklı, pop art renkleri, çünkü pop art renkleri akımından faydalanılarak bu çalışma yapıldı. Üzerindeki kabartmalar, puantiyeler tutulamayacak kadar sivriler. Bu da irkiltici ve ürpertici bir şey.
“Aslında işlediğim konular, güncel sorunlar ve güncel sorunlara değinmeyi seviyorum. GDO, radyasyon, plastik, kadın ve kadınların yaşadıkları sorunlar üzerine yoğunlaşıyorum. Bu konuya eğildiğim bir kişisel sergim de oldu bir ay önce orada ise giyilebilir seramikten kıyafetler çalıştım ve bu yolla kadınların toplum içerisinde yaşadıkları sorunlara dikkat çekmeye çalıştım.
“BASE’de bütünün bir parçası olmak, gerçekten çok gurur verici ve genç sanatçılar olarak bize sağladı şey çok önemli. BASE, biz genç sanatçılara aslında bir tanınırlık sağlıyor. İzleyiciyle sanatçıyı tanıştırıyor. Koleksiyonerle sanatçıyı tanıştırıyor ve bu bizim için çok kıymetli.”
Deniz Varlı / Hacettepe Üniversitesi Resim Anabilim Dalı
Kadınların Fermanı / Women’s Edict, 2023
“Hacettepe Üniversitesi’nde yüksek lisans öğrencisiyim. Genel olarak resim ağırlıklı çalışıyorum. Burada da dijital bir resmin var. Kumaş üzerine baskı yaptım, aynı zamanda dikişle birlikte. Bir yerleştirmeye dönüştü. Genel olarak feminizm başlığı altında toplumsal cinsiyet çeşitliliğine değiniyorum. Burada gördüğünüz de 2022’de Ankara 8 Mart Yürüyüşündeki çektiğim görüntülerle oluşturduğum bir çalışma. Dijital çizim olarak yerleştirdim. Daha sonrasında baskısını aldım ve oklavayla birlikte birleştirerek ferman olarak kadınların sesi olarak böyle bir çalışma yaptım.
“BASE ülkemizdeki prestijli etkinliklerden biri ve burada çalışmamla birlikte yer almak çok güzel. Çok heyecanlıyım. Çünkü çalışmalarımızın ve bizim tanınabilirliğimiz açısından çok önemli bir yer burası. Ayrıca BASE’in, başka platformlarla da çalışabilmek açısında da bir kapı araladığını düşünüyorum. ”
Şeyma Kandil / Balıkesir Üniversitesi Resim Anasanat Dalı
Ören Anne / Kinnitting Mother, 2023
“BASE’e Ören Anne çalışmamla katılıyorum. Kadınlar üzerine çalışıyorum. Bu konuyu çalışmaya da annemden yola çıkarak başladım. Çalışmamı annemin kullandığı ören bayan ipliklerini kullanarak annemle özdeşleştirmeye çalıştım. Annemin örgülerinden ürettiği çalışmalarla ailemizin ekonomisine katkıda bulundu, hatta yeri geldi bana okul harçlığı oldu. Ben de bunlardan yola çıkarak bu çalışmayı çıkardım. Aslında çalışmalarım genel olarak kadın porteleri üzerin. Potreler üzerinde valör tekniği kullanıyorum.
“Ben Balıkesir’de okudum. İstanbul, sanat dünyası açısından daha merkezi bir yer. Ama biz de orada üniversite çatısı altında ya da kişisel çabalarımızla küçük çaplı sergilerle işlerimizi sergileme fırsatı buluyorduk. BASE’de yer almak her zaman hayalimdi. Buradan sonra yolumuzun daha açılacağını ve görünürlüğümüz artacağını düşünüyorum.”
Seçici kurulunda Ahmet Doğu İpek, Alp Sime, Belkıs Balpınar, Derya Yücel, Ebru Nalan Sülün, Erkan Özgen, Erol Tabanca, Günnur Özsoy, Mehtap Baydu, Misal Adnan Yıldız, Neriman Polat, Ömer Özyürek, Selen Sarıoğlu Süloş, Tayfun Erdoğmuş, Volkan Aslan ve Yasemin Özcan’ın yer aldığı BASE 2023, 17 Aralık’a kadar Akaretler Sıraevler’de ücretsiz görülebilecek.