/

Çile Bülbülüm Çile

Cem Mumcu’nun Beyoğlu Belediyesi İstiklal Sanat Galerisi’nde gerçekleşen sergisi, Inhibition/Exhibition; (Çile Bülbülüm Çile), insan psikolojisini, hislerin, sıkıntıları hem dilsel boyutta hem de görsel boyutta ortaya koyar nitelikte. Derya Yücel küratörlüğünde açılan sergide Cem Mumcu’nun insan psikolojisini ve yaşadığımız zamanların sıkışmışlığını nasıl ele aldığını görüyoruz. Diğer

/

Rüya Mağaraları’nda Ruhsal Yolculuk

Serina Haratoka’nın Tokatlıyan Han’da gerçekleşen Rüya Mağaraları adlı sergisi içsel bir yoluculuğun ifadesi. Haratoka, bu bağlamda farklı aşamalarda mitoloji, arkeoloji, antik medeniyetlere değiniyor. Ancak, tüm bunların ortasına ve kendi odağına da insan ve ruh sevgisini koyuyor. Denizhan Özer küratörlüğünde gerçekleşen Rüya Mağaraları rüya,

/

Murat Morova’nın Şiirsel Dünyası

Murat Morova’nın Kuş Ölür, Sen Uçuşu Hatırla adlı sergisi, günümüzde süregelen tüm problemlerin ve sıkıntıların, şiirsel teknikle ortaya çıkan latif bir anlatımı. Serginin ismini şair Füruğ Ferruhzad’ın Kuş Ölür adlı şiirinin son dizesi ‘Kuş Ölür, Sen Uçuşu Hatırla’ dan alıyor. Morova serginin

//

George Baselitz’in Gizemli Dünyası

1970’ler ve 60’larda avangart sanatta, tüm sanatçılar soyut ve kavramsal eserler üretmeye odaklanmışken, George Baselitz figürden asla vazgeçmeyen, o zamanlarda şiddetle reddedilen sanatsal duruşu benimseyerek, figürü öne çıkaran eserler yapıyor ve bu sayede gerçek bir direniş sergiliyordu. Onun resimlerinde, figürler, yoğun renk

//

Kommagene Bienali: İyileşmek

İlki 2022 yılında düzenlenen Kommagene Bienali bu yıl Şubat 2023’te yaşanan deprem felaketinin ardından “iyileşmek” temasıyla düzenleniyor. 24 Ağustos – 8 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek olan bienalin küratörü, Macaristan Güzel Sanatlar Üniversitesi profesörü sanatçı István Erőss iyileşmek ve iyileşmenin sanatla olan ilişkisine

//

Leros Adası’nda Yeniden Sanat

Perasma’nın yeni sergisi All Things Become Islands Before My Senses, 30 Haziran’da Yunanistan’ın Leros adasında ziyarete açıldı. Adadaki tarihi mekânlarla diyalog hâlinde gerçekleşen karma sergi, William Kentridge, Goshka Macuga, Cevdet Erek, Maryam Turkey ve Lindsey Mendick’in de aralarında bulunduğu 17’den fazla uluslararası

//

Güvencesizlik, Öfke ve Utancın Hareket Alanı

Altı yılın ardından İstanbul serginizi gerçekleştiriyorsunuz. Bundan önceki eserlerinizde toplumsal olaylarla, bu olaylara bağlı hikâyeleri konu etmiştiniz. Bu sergide ne tür bir üretim pratiğine odaklandınız? Lise ve üniversitede resim bölümlerinde okudum. Üniversiteden mezun olduktan sonra resim yapmaya devam ettim. Zaman içerisinde pratiğim

/

Madde Üçlemesi’yle En Başa Dönelim

Itziar Barrio, eserlerinde teknolojinin yozlaşmasını, bozulmuş yapıları, gücün nasıl el değiştirdiğini, emek ve sınıf çatışmalarını, kadın ve erkek rollerinin güç açısından nasıl yozlaştığını göstermeyi ve bu fikirler arasında gidip gelerek eser üretmeyi seven bir sanatçı. Bomb Magazine dergisine verdiği bir röportajda (2021)

//

“Sanatın Paylaşılması Önemlidir”

Hitay Vakfı ne zaman kuruldu? Vakfın vizyonu ve misyonundan bahseder misiniz? Vizyon ve misyonlarınızı belirlerken nasıl bir yol izlediniz? Hitay Vakfı’nı resmi olarak 2019’da kurduk, ancak öncesinde uzun bir süre vakfın yapılanması, açılması için bürokratik çalışma süreçleri devam etti. Covid 19 salgınından

//

Şimdiye Dek Ne Kadar Fire Verdik?

Sergiyi şekillendirdiğiniz genel çerçeve aslında bir şeyin eksikliği üzerine yoğunlaşıyor, ‘fire’ kelimesini bu şekilde konumluyorsunuz. Bu bağlamda, teknoloji ve sanat üretimini nasıl yorumluyorsunuz?  Öncelikle, bu sergide “fire veren” olguların ne olduğu özetlenebilir: Örneğin teknolojinin gittikçe artarak sanatta üretim sürecine girmesiyle birlikte, geleneksel