Büyükada Rum Yetimhanesi İçin Çağrı - ArtDog Istanbul
Büyükada Rum Yetimhanesi. Fotoğraf: Murat Germen

Büyükada Rum Yetimhanesi İçin Çağrı

Büyükada Rum Yetimhanesi, yıllardır kaderine terk edilmişken şimdi de Patrikhane’nin “turizme açma” kararıyla gündemde. Yazar Gündüz Vassaf, Europa Nostra üyesi İlhan Nebioğlu ve sivil toplum temsilcileri ortak bir metinle bu karara karşı çıkarak yapının korunmasını talep etti.

Avrupa’nın en büyük, dünyanın ikinci en büyük ahşap yapısı olan Büyükada Rum Yetimhanesi, yıllardır kaderine terk edilmiş durumda. Şimdi ise İstanbul Rum Patrikhanesi’nin aldığı “turizme açma” kararı yeni bir tartışmayı alevlendirdi. Aralarında yazar Gündüz Vassaf, Europa Nostra üyesi İlhan Nebioğlu, Adalar Hepimizin inisiyatifi ve Dünya Mirası Adalar Ekoloji ve Kültür Derneği’nin bulunduğu imzacılar, ortak bir metinle seslendi. İşte o metin:

Büyükada Rum Yetimhanesi Yıkılmasın

Büyükada Rum Yetimhanesi, yalnızca Avrupa’nın en büyük, dünyanın ikinci en büyük ahşap yapısı değil; aynı zamanda Osmanlı modernleşme döneminin en çarpıcı mimari ve kültürel miraslarından biridir. 19. yüzyılın sonlarında inşa edilen bu yapı, Batılılaşma ile yerel geleneklerin kesiştiği, İstanbul’un çok kültürlü hafızasını yansıtan eşsiz bir örnektir. İstanbul merkezinde silinen bu hafıza, Adalar’da hâlâ nefes almaktadır.

Yetimhane, uzun yıllar boyunca yetim çocuklara yuva olmuş, kentin çok kültürlü kimliğinin simgesi haline gelmiştir. Ancak bugün bu eşsiz yapı, “turizm geliştirme” gerekçesiyle yıkım tehdidi altındadır. 2018’de Europa Nostra tarafından “Tehlike Altındaki Yedi Kültürel Miras” listesine alınmasına rağmen, yapı 1964’ten bu yana tek bir çivi çakılmadan ayakta kalmaya çalışmış, Türkiye Ulusal Ahşap Komitesi’nin uyarılarına rağmen çöküşe terk edilmiştir. Yapı sadece taş ve ahşaptan ibaret değildir; zamanın belleğini, insanlığın travmalarını ve umutlarını taşır.

Patrikhane Kararı ve Endişeler

3 Haziran 2025’te İstanbul Rum Patrikhanesi Kutsal ve Mukaddes Sinod Meclisi, Yetimhane’nin turizm amaçlı işlevlerle dönüştürüleceğini duyurmuştur. Bu karar, Patrikhane’nin kutsal değerleriyle çelişmekte ve ulaşımı zor, mevsimi sınırlı bir alanda turizm kararı Büyükada’daki yangın riskini de ciddi şekilde artırmaktadır. Adalar’ın %60’ı ormanla kaplıdır; iklim krizi, doğal örtünün bozulması ve kontrolsüz ziyaretçi baskısı nedeniyle sürekli yangın tehlikesi altındadır.

Uluslararası ve Toplumsal Sahiplenme

Yetimhane’nin tapusu Patrikhane’ye ait olabilir; ancak gerçek sahibi, onu yıllardır gönüllü emekle yaşatmaya çalışan İstanbullular ve uluslararası kültürel miras camiasıdır. 2012’de Dünya Anıtlar Fonu’nun izleme listesine, 2018’de ise Europa Nostra’nın “Tehlike Altındaki Yedi Kültürel Miras” listesine alınması, yapının hem yerel hem uluslararası düzeyde önemini göstermektedir.

Çağrımız ve Taleplerimiz

  • Fener Rum Patrikhanesi’ni ve ilgili tüm kurumları, Yetimhane’nin daha fazla çökmesine seyirci kalmadan acil koruma önlemleri almaya;

  • Patrikhane ile sivil toplum arasındaki iletişim kanallarını yeniden açmaya;

  • Yapının geleceği için katılımcı, şeffaf ve bilimsel temelli bir ortak çalışma zemini oluşturmaya davet ediyoruz.

Büyükada Rum Yetimhanesi, yalnızca Patrikhane’nin değil, tüm dünyanın mirasıdır. Taşıdığı evrensel değerlerle bu yapı dünya kamuoyunun gündemine de oturmaktadır. Türkiye’de yetkili kurumlar da yıkımı kabullenmemeli, uluslararası kuruluşlarla birlikte bu anıtsal yapının koruma altına alınması için her türlü çözüme duyarlı ve yardımcı olmalıdır. Bu karar, yalnızca bir bina meselesi değil; ortak vicdanımızın, hafızamızın ve geleceğimizin sınavıdır. Önce koruma!

 

Previous Story

Kapoor’dan Kan Kırmızısı İklim Çığlığı: BUTCHERED

0 0,00