Kariye Camii, hem Hrıstiyan hem Müslümanlar için kutsal önem arz eden tarihi Ayasofya gibi, tartışmalı bir şekilde müzeden camiye çevrilmişti. Ayasofya’nın ise Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 15 Ocak’ta uygulamaya koyduğu yeni giriş düzenlemesi ile bir kısmı yine müze olarak ziyarete açılmıştı. Son günlerde tam da aynı öneme haiz Kariye Camii‘nin açılışı gündemde. Kariye’nin, Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 4 yıllık restorasyonun ardından Mayıs ayında ibadete açılacağı duyuruldu.
Fatih’te bulunan Kariye Camii 79 yıl önce Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye çevrilmişti. Bu hafta başında “Özel tasarım halıları serildi” haberleriyle 23 Şubat Cuma günü ibadete açılacağı duyurulan Kariye’de açılış, ani bir kararla bu yılki yerel seçimlerin sonrasına atıldı. Erteleme kararının gerekçesine dair henüz bir açıklama yapılmadı. Haber dış basında, özellikle Yunanistan’da, “Türkiye bir Bizans kilisesini daha camiye çeviriyor” başlıklarıyla veriliyor.
Kariye Camii 79 Yıldır Müzeydi
6. yüzyılda inşa edilen Kariye Kilisesi, İstanbul’un fethinin ardından 1511’de Sultan II. Bayezid’in sadrazamlarından Atik Ali Paşa tarafından camiye çevrildi ve o tarihten itibaren “Atik Ali Paşa Camii”, “Kariye Camii” isimleriyle hizmet verdi. Bakanlar Kurulu’nun 2 Ağustos 1945’te aldığı kararla 79 yıl önce müzeye çevrilen Kariye Camii, 2020’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredildi.
Osmanlı döneminde kullanılan mihrabı elden geçirilen Kariye Camii, dış mekandaki restorasyonun tamamlanmasıyla ibadete hazır hale geldi. Restorasyon işlemleri devam ederken müze olarak ziyarete açık tutuldu. Restorasyonda tarihi caminin içinde yer alan mozaik ve fresklerin özgünlüğünün korunduğu ifade ediliyor.
Kariye Camii’nin Mimarisi
Büyük İstanbul depremlerinin tanığı Kariye Camii, farklı dönemlerde geçirdiği büyük inşa ve restorasyon çalışmalarından sonra bugünkü halini aldı. Dışarıdan bakıldığında taş ve tuğla duvarlarıyla sade bir yapı gibi görünen Kariye asıl mimari değerini çerisindeki mozaik ve dekoratif öğelerden alıyor. Yıkılan kubbesi ahşaptan yapılarak üzeri alçı ile kaplanmıştı, kubbesinin sadece kasnağı orijinal olarak bugüne gelebildi. Uzunlamasına dikdörtgen bir yapıya sahip yapıda 16 adet uzun pencere yer alıyor. Pencereler içerdeki bölümün aydınlatılması için bu şekilde tasarlanmış. Zeminde ve duvarlarda ise mermer kullanılmış.
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan 2020’deki devir karanın ardından Kariye’ye dair yaptığı açıklamada “Ayasofya’da yaptığımız gibi bir ziyaretçi programı hazırlayarak UNESCO tarihi alan kısmına hiçbir zarar vermeden, hocamızın da ifade ettiği gibi gerekli tedbirleri alarak hem ibadete açmış olacağız, hem de dünya miras listesi ve ziyareti devam ettireceğiz. Restorasyonlarımız devam edecek” demişti.
Ayosofya‘da bugün yeni giriş düzenlemesi ile binlerce yıllık tarihi yapı iki kısma ayrıldı. Ayasofya’nın alt kısmına Türk vatandaşları ibadet etmek için girebilirken, müze statüsü ile hizmet veren üst kısma girebilmeleri için 850 TL ödemeleri gerekiyor.