Halikarnas Disco
Zeki Müren’in en deneysel çalışmalarından biri şüphesiz 24 dakikalık uzun süresi ve gösterişli dramatik yapısıyla Kahır Mektubu oldu. Bu muazzam parçayı bir disco pistinde dinlediğinizi hayal edebilir misiniz? Studio 54 ve New York arasındaki tutkulu ilişkinin bir benzerini de Halikarnas ve Bodrum yaşadı. Süleyman Demir’in tasarladığı mekân yemekle eğlenceyi birlikte sunuyordu. Ama daha sonra işin eğlence tarafının ağır basacağı anlaşıldı ve Halikarnas Disco böylece doğmuş oldu. Zeki Müren’den Türkan Şoray’a kadar göz kamaştıran isimlerin uğrak noktası haline gelen mekân, antik bir tiyatrodan ilham alan ilginç dans pisti, döneminin çok ilerisindeki ses, ışık ve köpük gösterileriyle müdavimlerini büyüledi. Cem Özer, döneme damgasını vuran Laf Lafı Açıyor adlı programını bir dönem Halikarnas Disco’da çekmişti. Muazzez Abacı ve Bette Midler’a aynı anda şarkı söyletmeye çalışan Özer’in ağzıyla bateri taklidi yaparak ikiliye eşlik etmesi ve Midler’ın suratındaki benzersiz şok ifadesi unutulmazlar arasında. Mekân bir kaç yıl önce kapanarak yıkıldı.
Bodrum Kalesi Sahnesi
Kale’ye konumlandırılmış sahneyi kuşatan sandalyelerden birine yerleşmek, bir Bodrumlu olmanın ya da Bodrumlu gibi hissetmenin gerekliliklerinden biridir … Bodrum›un müzik ve sahne sanatları hafızasında önemli yer tutan bir mekân olan Bodrum Kalesi aynı zamanda muazzam manzarasıyla hayranlık uyandırıyor. St. Jean şövalyelerinin inşa ettiği beş kuleli kaleye 1996 yılında yerleştirilen sahne, günümüze dek tiyatro, opera, bale ve müzik etkinliklerine ev sahipliği yapıyor. Bodrum Kalesi sahnesi, 2010›ların ortalarında daha çağdaş bir görünüme kavuşturularak yenilendi. Mikis Theodorakis’in müzikleriyle Zorba’nın bale yorumundan Gülsin Onay’ın piyano resitaline, Tarkan’ın oryantalist figürler eşliğinde sergilediği müthiş pop konserlerinden Montague ve Capulet ailelerini karşı karşıya getiren düşmanlığı körükleyen Romeo ve Juliet’in ölümsüz aşkı… Kaleiçi hatıraları tüm bunlardan çok daha fazlasıyla bezeli.
M&M
90’lı yıllar sadece Bodrum’un değil Türkiye’nin gece hayatında da köklü değişikliklerin yeni açılımların yaşandığı bir dönemi işaret ediyor. Bodrum’un Berghain’ı diyebileceğimiz M&M, underground club kültüründen aldığı ilhamla Bodrum gecelerini adeta ateşledi. Bunun arkasından İstanbul’un cemiyet hayatının önde gelen simaları M&M’i doldurmaya başladılar. Dönemin en çok satan dergi ve gazeteleri M&M’de gerçekleşen partileri sayfalarına taşıdılar. Yolu Türkiye’ye düşmesi hayal bile edilemeyen isimler DJ kabininde günün ilk ışıklarına kadar binlerce kişiyi dans ettirdiler. Mekân öylesine popüler oldu ki bir ayağı Bodrum’da olan Atlantic Records’ın tepesindeki isim Ahmet Ertegün’ü ziyaret eden uluslararası yıldızlar da M&M’in ışıltılı kapısından içeri adım atmaya başladılar. M&M, 2000›lerin başına dek Bo Derek’e kadar uzanan bir yıldızlar geçidine sahne oldu ve zirvedeki yerini korudu.
Körfez Bar
90’larda Türkiye’de rock müziğin hızlı yükselişi, sadece müzisyenlerin sayısını değil mekânların sayısını da artırdı. Körfez Bar, bu nefes kesen gelişimin ortaya çıkardığı önemli buluşma noktalarından biri oldu. Rock ruhunu olanca coşkusuyla ateşleyen mekân, İstanbul’u Bodrum’a bağlayan önemli bir çekim noktası haline geldi. Ekibi de müdavimleri de geçen zaman içinde neredeyse hiç değişmeyen Körfez Bar, bugün 80’li ve 90’lı yıllara odaklanan partileriyle ilgi odağı oluyor ve Bodrum’un en köklü mekânlarından biri olarak hatırlanıyor. Körfez Bar hâlâ sadık müdavimleriyle varolmaya devam ediyor.
Mavi Bar
Begonvillerin süslediği klasik bir taş ev, bu ışıltılı kasabanın gece yaşamında iz bırakan unutulmaz bir bara dönüştü. Bodrum’un geniş kitleler tarafından keşfedildiği 80’lerin ilk yarısındaki keskin dönüşümünde ortaya çıkan mekânlardan biri olan Mavi, Erkan Oğur, Fikret Kızılok ve Doğan Canku gibi kıymetli müzisyenlerin canlı performansları eşliğinde günümüze dek ulaştı. Haluk ve Faruk Şen ikilisinin birlikte tasarladığı mekân, özellikle Latin ve caz müzik tutkunlarını kısa sürede müdavimi haline getirdi. Müdavimleriyle oldukça yakın ve farklı bir ilişki kuran Mavi, özellikle sonbaharda sobanın çıtırtıları eşliğinde gerçekleşen konserleriyle hatırlanıyor. Bodrum’u bilenler bilir tüm barlarda iyice içtikten sonra sabaha karşı Mavi’de “yolluk” içmek adettendir.
Hadigari
70’lerin ortasında açılan küçücük, iddiasız ve samimi bir bar, Bodrum’un eğlence tarihini sonsuza kadar değiştirdi. Zamanında kerestecilerin, tornacı ların bulunduğu bölgede yer alan bir incir deposuna açılan Hadigari, Bodrum’la özdeşleşen isimlerden Erol Simavi’nin sürpriz ziyareti sonrasında hızla keşfedilen mekân, entelektüel grubun akınına uğrar. Oyuncular, şairler , ressamlar ve yazarların buluşma noktası haline gelir. Öyle ki ‹hadigari’ sözcüğü halk arasındaki ‘hadi artık’ anlamından ayrışıp neredeyse sadece Bodrum’daki bu efsanevi barı temsil eder hale gelir. Hadigari Bodrum’u keşfedenlerin hatıralarına çekildi. Hadigari bir kaç neslin aklında, zihninde silinmeyen bir anı olarak kalmaya devam edeceğe benziyor.