Arkeolojik eserlerin yenilikçi tekniklerle sergilendiği, sanatın her alanına, çağdaş müzecilik bilinciyle disiplinlerarası etkinliklere yer veren Erimtan Müzesi, Mart ayında Zihnin Sınırlarında Bir Rota: Fikret Mualla sergisini ağırlamaya hazırlanıyor. Bor Sanat işbirliğiyle gerçekleşecek sergi, Hancan Sanat Koleksiyonu’nda yer alan Fikret Mualla eserlerini nitelikli bir bakışla izleyiciye sunacak. Mart-Eylül ayları arasında Erimtan Müzesi’nde izleyicileriyle buluşacak olan bu etkileyici serginin küratörlüğünü Doç. Dr. Ebru Nalan Sülün üstleniyor.
Fikret Mualla
Fikret Mualla, Türk resminin önemli isimlerinden biridir ve 1903 yılında İstanbul’da doğmuştur. Eğitim hayatına Saint Joseph Fransız Okulu’nda başlamış, ardından Galatasaray Lisesi’ne devam etmiştir. Resme olan ilgisi burada, resim öğretmeni Şevket Dağ’dan aldığı eğitimle şekillenmiştir. 1920 yılında mühendislik okumak üzere İsviçre’ye gönderilen Mualla, 1921’de Almanya’ya gitmiş ve Münih’teki Güzel Sanatlar Akademisi Afiş ve Desinatörlük Bölümü’ne kaydolmuştur. 1922 yılında Berlin Güzel Sanatlar Akademisi’ne geçiş yaparak ünlü sanatçı Arthur Kampf’ın öğrencisi olmuştur.
1926’da eğitimini tamamlayarak Türkiye’ye dönen Mualla, 1927 yılında Galatasaray Lisesi’nde resim öğretmeni olarak göreve başlamış, ancak kısa bir süre sonra 1928’de istifa ederek Almanya’ya dönmüştür. 1928-1930 yılları arasında Fransa’da kalan Mualla, 1930 yılında tekrar Türkiye’ye dönerek Ayvalık’ta resim öğretmenliği yapmıştır. Aynı dönemde, ünlü Türk şairi Nâzım Hikmet’in Varan 3 (1930) ve Benerci Kendini Niçin Öldürdü (1932) eserlerinin illüstrasyonlarını yapmıştır.
Sanat hayatındaki önemli dönemeçlerden biri de 1932 yılında yayımlanan, Alman oyun yazarı Friedrich Schiller üzerine yazdığı kitabıdır. 1934 yılında ise İstanbul Beyoğlu’nda Kapps Kitabevi’nde ilk kişisel sergisini açmıştır. Resimlerinin yanı sıra, İstanbul’da sahnelenen Lüküs Hayat, Deli Dolu ve Saz Caz gibi operetler için kostümler tasarlamış, ayrıca Yeni Adam dergisinde desenler çizmiştir.
1939 yılında New York Dünya Sergisi’nde Türk Pavyonu için İstanbul’un çeşitli manzaralarını resmetmiş, aynı yıl Paris’e giderek Académie de la Grande Chaumière’de Othon Friesz’in atölyesinde çalışmalara başlamıştır. 1928’den itibaren psikolojik sorunlar yaşamış ve zaman zaman hastaneye yatmıştır. 1954 yılında tekrar hastaneye yattığı dönemde büyük sergiler açmış, 1964’e kadar Paris ve çevresinde birçok sergiye katılmıştır. Hayatının sonlarına kadar Fransa’da yaşayan Fikret Mualla, Türk resminin önemli figürlerinden biri olarak sanat dünyasında derin bir iz bırakmıştır.