YUNT’ta açılan “Görünmeyen Kent”, bir şehrin sadece simge hâline gelmiş yapılarıyla ya da meydanlarıyla açıklanamayacağını, bunların dışında kalan yerlerin de oraya dâhil olduğunu anlatan ilk sergi “Şehir Nerede?”nin devamı niteliğinde. Yeni sergi, bir kentin simgesel yapılarının ve meydanlarının inşasında, unuttuğumuz “görünmeyen”in rolüne odaklanıyor.
Sergide sanatçılar Kerem Ozan Bayraktar, Mehmet Ali Boran, Volkan Kızıltunç, Nuri Kuzucan, Sinan Logie, Çağla Meknuze ve Derya Ülker’in eserleri yer alıyor. Küratör ise Emre Zeytinoğlu.
Kentlinin kendi zihninde ve özel mekânında gerçekleştirdiği üretimin ne kadar gözden uzak kalırsa kalsın, kente dâhil olduğunu ve önünde sonunda onun karakterine yansıyacağını hatırlatıyor. Gizli kalmış üretime zaman zaman tanık olmanın ve kenti tanımlarken onları da işin içine katmanın, orası hakkındaki algıları ya da yargıları değiştireceğini vurguluyor.
YUNT’un Misyonuna Dikkat Çekti
Emre Zeytinoğlu sergi tanıtım metninde şunları söylüyor:
“Kent ve ‘tek insan’ arasındaki karşılıklı etkileri gözlemlemek, aslında tam anlamıyla bir kenti anlama çabasıdır. Öte yandan insanların kenti kullanma biçimi de orayı her an yeni dinamiklere sürükler ve her defasında kenti yeniden kurar. Ne var ki kentlinin bu kullanma biçimi, genellikle aleni bir tavır olarak gözler önüne serilmez; birçok şey zihinlerde ve iç mekânlarda geçer ve oralarda olup biter. Şu kesindir: Kentlilerin kendi zihinlerinde ve özel mekânlarında gerçekleştirdiği üretim ne kadar gözden uzak kalırsa kalsın, kente dâhildir ve önünde sonunda onun karakterine yansır.”
“Görünmeyen Kent” 12 Mayıs’a kadar Sultanbeyli YUNT’ta görülebilir.
YUNT ‘un açılışı sergisi “Şehir Nerede?”ye dair detaylı yazımız da ilginizi çekebilir.