J.R.R. Tolkien’in kült kitaplarından uyarlanan ve sinemada fantastik türünü baştan yazan The Lord of the Rings (2001-03) filmlerinin binlerce yıl öncesini anlatan The Lord of the Rings: The Rings of Power (2022-) dizisi, merakla beklenen yeni sezonuyla Amazon Prime Video’da yayında. Dizide Yüce Kral Gil-galad’ı canlandıran Ben Walker’la gerçekleştirdiğimiz röportajda, Tolkien dünyasının bir parçası olmanın getirdiği sorumluluklardan kamera arkasında yaşananlara ve yeni sezonda bizleri bekleyen sürprizlere kadar birçok şeyi detaylıca konuştuk.
The Rings of Power, The Lord of the Rings ve The Hobbit (2012-2014) filmlerinin binlerce yıl öncesini anlatan “İkinci Çağ” döneminde geçiyor. Edebiyatta olduğu kadar sinemada ve televizyonda da fantezi türünü yeniden yazan böylesine büyük bir külliyatın bir parçası olmak nasıl bir duygu?
Alçakgönüllü hissettirdiğini söyleyebilirim. Büyük bir The Lord of the Rings hayranı olarak Tolkien dünyasının bir parçası olmak harika bir duygu. Tolkien’in hikâyeleri bizden önce de vardı ve bizden sonra da var olmaya devam edecek. Açıkçası, “İkinci Çağ”a dair yeni bir şeyi aydınlatmak için bu dünyanın içinde bulunmak bile bizim için bir onur, bir ayrıcalık ve aynı zamanda bir sorumluluktur.
Bu noktada yapım süreciyle ilgili bir soru yöneltmek istiyorum. Özellikle de çekimler sırasında bu iş için çok fazla emek verildiğini görebiliyoruz. Bize sahne arkasıyla ilgili küçük detaylar verebilir misiniz? The Rings of Power setinde sıradan bir gün nasıl geçiyor?
Ben sete gelmeden önce kostümleri hazırlayan, tasarlayan, yaratan, incileri ve kralın elbisesinin üzerindeki detayları işleyen bir ordu dolusu insan var. Zanaatkârlardan ve sanatçılardan oluşan bir ordudan bahsediyorum. Benim sete geldiğimdeki işim; sandalyeye oturmak, kulaklarımı ve peruğumu takmak, yaptıkları kıyafetleri giymek, Tolkien’den yazıp yorumladıkları sözleri ezberlemek, yarattıkları muhteşem setlerin içine girmek ve hiçbir şeyi mahvetmemek. Gerçekten arkanızda çok büyük bir destek olduğunu hissediyorsunuz ama aynı zamanda bir sorumluluk yükü de var, özellikle Gil-galad gibi kitaplardan da bildiğimiz bir karakter için. Kısacası her gün işe gittiğimde kendimi çimdiklediğimi söyleyebilirim.
Peki, setten bir objeyi alıp saklama şansınız olsaydı bu obje ne olurdu?
Muhtemelen kralın efsanevi mızrağı Aeglos’u kaçırmaya çalışırdım ancak 2 metreden uzun olması işleri biraz zorlaştırırdı tabii ki.
Öte yandan büyük başarıların belli zorluklar yaşanmadan elde edilemeyeceği gerçeği de yadsınamaz. Yeni sezonun çekimleri sırasında yaşadığınız en zorlu deneyim neydi?
Sanırım bu işin en zorlayıcı yanı, dizinin çok büyük bir yapım olması, çok fazla birbirinden etkilenen parçaya sahip olması ve elimizdeki materyalin çok büyük dikkat gerektirmesiydi. Tüm bu birbirinden etkilenen unsurlara rağmen sürekli olarak kaynak materyale dönerek Tolkien dünyasının büyüsünü her bir sahnede ortaya çıkarmaya çalışırken neredeyse kendi başına ayakta durabilen bir film veya Tolkien’in hayal gücünün içinde yaşadığımız bir oyun gibi de ele almanız gerekiyor. Sanırım en zorlayıcı kısmın bu kompleks yapı olduğunu söyleyebilirim.
Yeni bölümlerin atmosferiyle ilgili neler söyleyebilirsiniz? Birinci sezon daha çok karakterlerin ve bu dünyanın inşası gibiydi; fakat ikinci sezon daha kaotik ve olaylı görünüyor. İlk sezona kıyasla önümüzdeki sezonu nasıl tanımlarsınız?
Bence çok doğru bir noktaya parmak bastınız. Hikâye anlamında ne kadar ilerlememiz gerektiğini düşünürsek ilk sezonda temelleri atmak ve katmanları oluşturmak oldukça önemliydi. Yeni sezonda ise kılıçlar çekiliyor. Kesinlikle çok daha karanlık bir sezon bizi bekliyor. Kötülük ayyuka çıkıyor, yüzükler dövülüyor… “İkinci Çağ”da her şey aslında yeni başlıyor.
Son sorum ise Yüce Kral Gil-galad hakkında olacak. Yeni sezonda sizin karakterinizden neler bekleyebiliriz? Dizinin hayranları için küçük ipuçları verebilir misiniz?
Elbette! Eğer Gil-galad’ı kitaplardan tanıyorsanız bir nevi iki farklı adam olduğunu, daha doğrusu iki farklı elf olduğunu bilirsiniz. Birincisi, Gil-galad temelde bir politikacı ve barış muhafızı; fakat barış bozulduğunda kendisi bir savaşçıya da dönüşebilir, bu da ikinci yüzü. Savaş konusunda oldukça tecrübeli olan Gil-galad’ı, yeni sezonda “Diplomasi bozulduğunda ne yapacağız?” sorusuyla boğuşurken daha çok ikinci yüzüyle görmeye başlayacağız.