Fransa Kralı I. François, Paris için “Paris n’est pas une ville; c’est un monde” yani “Paris bir kent değildir; o bir dünyadır” demiş. İstanbul için de aynı şeyi söylesek abartmış olmayız sanırım. İstanbul da dünya üzerindeki kentlerden bir kent değil, başlı başına bir dünyadır. Beyoğlu ise o dünya içerisinde bambaşka bir dünyadır.
Beyoğlu, dünyanın başka hiçbir yerinde görünmeyecek hızla ve boyutta bir değişim ve dönüşümü yaklaşık 20 yıla sığdırmaya çalıştı Beyoğlu. Kaçınılmaz olarak da bu hızlı değişim ve dönüşüm sürecinin etkisi altında yüzyıllar boyunca oluşmuş tarihi ve kültürel dokusunu yitiriyor. Deyim yerindeyse bugün nerdeyse Beyoğlu, Beyoğlu olmaktan çıktı. Şimdilerde kentte bir başka zaman hüküm sürmekte..
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, geçtiğimiz günlerde Beyoğlu’nun çok kültürlü yapısını ve kültürel mirasını korumak amacıyla iki yıldır üzerinde çalıştığı Beyoğlu Mekansal Strateji Planı’nı kamuoyuyla paylaştı. Amaç, Beyoğlu’nun çok-kültürlü yapısı ve kültürel mirasını korumak, onu, daha yaşanabilir, daha dayanıklı, daha adil bir şekilde, ortak akılla ve kent bileşenlerinin katılımıyla yeniden tasarlamak. İBB İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Gürkan Akgün’e göre Beyoğlu, İstanbul’un hem çok bilindik hem de çok göz ardı edilen bölgesi. Bu nedenle iki yıl boyunca yürüttükleri “Beyoğlu Senin” projesi ile kentin mekânsal stratejisini yeniden planlarken, her köşesine ulaşabilmek için geniş kapsamlı ve demokratik bir yöntem geliştirdiklerine vurgu yapıyor.
Gürkan Akgün, bölgenin fazla bilinmeyen gerçekliklerine ilişkin çarpıcı veriler sunuyor. “İki Beyoğlu var,” diyor ve kentte çok ciddi bir biçimde kendini gösteren sosyal adaletsizlik ve yoksulluk konusuna dikkat çekiyor: “Beyoğlu’nda yapılan birçok projenin parça parça kendi içerisinde üretildiğini ama bunların bütüncül olarak Beyoğlu’na nasıl yansıdığının bir değerlendirmesi yapılmadığını görüyoruz. Yine diğer bir taraftan Beyoğlu’nda ikili bir yapı mevcut. Bu ikili yapının içerisindeki bir yanda ticaretin, eğlence hayatının, kültürün yaşamının yine bir şekilde devam ettiğini görürken; diğer tarafta çok ciddi bir yoksulluğun gelir adaletsizliğinin, mülteci sorunun ve yapı stokunun çok eskimesinden dolayı insanların depreme karşı dayanıksız evlerde yaşadığı bir durumu görüyoruz. Tüm bu çerçeve içerisinde Beyoğlu’na uzun soluklu, bütün aktörleriyle birlikte konuşulan, tartışılan bir vizyon; bir yaklaşım geliştirmek gerektiğine dair yola çıktık. İki yıl öncesinde geldiğimiz noktada da bugün Beyoğlu Mekânsal Strateji Planı’nı oluşturduk.”
Adil Beyoğlu, yaşanabilir Beyoğlu ve yaratıcı Beyoğlu mottosuyla yola çıkan projede yapılması planlananlar arasında; “Erişilebilir ve Kapsayıcı Sosyal Hizmet Alanları ile Bütünleşen Nitelikli Kamusal Mekanlar”, “Temel İnsan Haklarını Gözeten, Kapsayıcı Sosyal Hizmetler ve Destek Mekanizmaları”, “Herkes için Erişilebilir ve Güvenli Konut”, “İklim Uyumlu, Afetlere Dirençli Ulaşım ve Altyapı”,“Korunan ve Yaşatılan Çok Kültürlü Miras”,“Özgün ve Çeşitlilik Sunan, Etkileşim Olanakları Güçlendirilmiş Kültür Sanat Ortamı”, “Sürdürülebilir, Dengeli ve Kültürel Mirasa Saygılı Turizm”, “Yerel Ekonomiyi Destekleyen İstihdam Olanaklar’, “Yerel Paydaşları Güçlendiren Şeffaf, Etkin ve Katılımcı Yönetim” gibi başlıklar öne çıkıyor.
Beyoğlu Hafızası
Beyoğlu’na bir haller olduğundan beri Beyoğlu olması gerekenden hep daha kalabalık, hep daha dağınık… Hemen hemen her gün hızlı bir dönüşüm içerisinde bu kadim semt. Gürkan Akgün, İstanbul’un bütün eski ilçelerinde olduğu gibi Beyoğlu’nda da üstüne binmiş bunca ağırlıktan sonra onun günden güne kimliğini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu vurguluyor ve şöyle diyor: “Beyoğlu’nda önemli bir dönüşüm süreci yaşanıyor. Son 10-15 yıldır, Beyoğlu’nun çok ciddi bir şekilde kendi niteliklerini, kimlik değerlerini kaybettiğini görüyoruz. Beyoğlu’nu Beyoğlu yapan birtakım esnafından tutun, kültür merkezlerine, sinemalara kadar çoğu yerin kapatıldığını veya tek tipleştiğini görüyoruz.
“Beyoğlu İstanbul un kalbi… Çok ciddi bir kültürel miras değeri var korunması gereken bir kültürel miras değeri var. Beyoğlu her zaman tarihin her döneminde kültürün, sanatın, özgür düşüncenin geliştiği bir alan olarak ön plana çıkmış durumda. Tüm bunlarla beraber, bir yandan da bir tarafı Haliç’te bir tarafı Boğaz kıyılarına varan ve çok önemli yapıları içerisinde barındıran bir kent. Dolayısıyla buraya gözümüz gibi bakmamız gerekiyor. İstanbul’un tamamı böyle aslında… Ama Beyoğlu ve Fatih kentin tarihi merkezleri; bunlar asıl İstanbul’u oluşturanlar.”
Akgün, “Beyoğlu Mekânsal Strateji Planı”nın ileriye dönük olumlu sonuçlar yaratacak bir çalışma olduğuna dikkat çekerek Beyoğlu’nun geleceğinin masaya yatırılacağı bu süreçte semtin belleğinin, hafızasının yaşatılmasının önemli olduğunu söylüyor. Beyoğlu’nda turizme göre şekillenen günü kurtarmaya yönelik kısa vadeli turizm politikalarının yerine; kentin özelliğini yitirmeden, “Beyoğlu olduğu için” tercih edildiği, sürdürülebilir bir turizm politikasına acil ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor: “Beyoğlu kültürel bir miras alanı. Pera’dan bugüne gelmiş korunması gereken, yaşatılarak korunması gereken bir kültürel miras alanı. Fakat yanlış planlar, yanlış çözümler, yanlış yatırım kararlarıyla zaman zaman bu kültürel mirasın kaybının gerçekleştiği maalesef bugün itibariyle çok daha yakından tanıklık ediyoruz.”
İBB Miras, Beyoğlu hafızasında önemli yer tutan St. Pierre Han, Botter Apartmanı ve Muammer Karaca Tiyatrosu gibi önemli mekânları restore ederek Beyoğlu kent kültürüne yeniden kazandırmayı amaçlıyor. “Beyoğlu Senin” mottosuyla yola çıkan Beyoğlu Mekânsal Strateji Planı, ilçenin tüm bileşenleriyle tüm konularını bir arada ve birbirleriyle ilişkili olarak değerlendirerek, geleceğe yönelik vizyonu, bu vizyona bağlı ana politika eksenlerini ve uygulama araçlarının belirlediği yol bir yol haritası sunuyor. Hazırlıklarına 2020 yılı sonunda başlanan süreç, şeffaf ve katılımcı bir politika izleyerek Beyoğlu ile ilgili sözü olan herkese ulaşmayı hedefliyor. Süreç boyunca Beyoğlu’nun kentsel altyapısı, sektörel yapısı, mekânsal ve sosyal ihtiyaçları, akademik araştırmaları, kamuoyundaki gündemleri, sivil toplum çalışmaları bir bütün olarak ele alınması planlanıyor. Türkiye’de yürütülen en katılımcı plan olma iddiası taşıyan projenin 2 yıldır sahada yapılan çalışmalarına, analizlerine, görüşmelerine ve araştırmaların sonuçlarının değerlendirmesine https://www.beyoglusenin.ist/tr adresinden ulaşılabilir.