Temmuz-Ağustos Türkiye Vizyonunda Öne Çıkan Filmler:
Gru ve minyonlarıyla dünya çapında büyük bir kitle yaratmayı başaran Despicable Me (2010-) serisinin yeni devam filmi Despicable Me 4 (5 Temmuz), aileye yeni katılan küçük Gru’nun babasıyla olan ilişkisini ve yeni düşmanları Maxime Le Mal’la olan mücadelelerini konu ediniyor. Bir üçleme olarak gişede iyi hasılatlar elde eden serinin dördüncü ayağı, yaz aylarında keyifli vakit geçirmek isteyen seyirciyi cezbedecek gibi duruyor.
Son işbirlikleri Poor Things’le (2023) hem eleştirmenleri hem de ödül sezonunu domine eden Yorgos Lanthimos ve Emma Stone ikilisi, hiç hız kesmeden yeni bir filmle görücüye çıkıyor. Prömiyerini Cannes Film Festivali’nde gerçekleştiren Kinds of Kindness (5 Temmuz); hayatının kaderini değiştirmeye kararlı bir adamı, sözde boğulma vakasından sonra geri dönen karısını anlamaya çalışan bir polisi ve kendisine kehanet edilen ruhani liderin arayışındaki bir kadını tuhaf bir hikâyede bir araya getiriyor.
Ti West imzalı X (2022-2024) üçlemesinin son filmi MaXXXine (12 Temmuz), 80’ler Hollywood’unda büyük bir yıldız olma yolundaki Maxine Minx’in gizemli bir seri katil tarafından takip edilmesini ele alıyor. Yenilikçi tarzıyla ve korku konvansiyonlarını alt üst eden anlatılarıyla eleştirmenlerden büyük beğeni toplayan X (2022) ve Pearl (2022) filmlerinin ardından MaXXXine’in karakterin yolculuğunu nasıl ele alacağı ve hikâyeyi nasıl sonlandıracağı ise büyük merak konusu.
Love, Simon (2018) filmiyle büyük bir çıkış yakalayan Greg Berlanti’nin yeni filmi Fly Me to the Moon (12 Temmuz), NASA’nın imajını düzeltmek için işe alınan pazarlama uzmanı Kelly’nin aya insan göndermek gibi zorlu bir görevi üstlenen Cole’la gelişen ilişkisini romantik-komedi kodlarını kullanarak ele alıyor. Yıllardır birçok komplo teorisine sebebiyet veren aya iniş macerasını hikâyenin merkezine alan filmin başrollerini ise yıldız oyuncular Channing Tatum ve Scarlett Johansson üstleniyor.
Cracks (2009) filmiyle tanıdığımız Jordan Scott’un yeni filmi A Sacrifice (19 Temmuz), rahatsız edici olaylarla bağlantılı bir tarikatı araştıran Amerikan sosyo-psikolog Ben Monroe’yu ve gizemli bir çocukla arkadaş olan kızını hikâyesinin merkezine alıyor. Filmin başrollerinde aksiyon filmlerinin aranan yüzü Eric Bana ve Stranger Things (2016-) dizisinden tanıdığımız Sadie Sink yer alıyor.
Geçtiğimiz on yıl içerisinde süper kahraman türünü yeniden yazan Marvel sinematik evreninin son alamet-i farikası Deadpool & Wolverine (24 Temmuz), geçmişin yaralarından iyileşmeye çalışan Wolverine’i ve geveze Deadpool’u bir araya getiriyor. Hugh Jackman’ın ve Ryan Reynolds’ın ikonik karakterlerini yeniden canlandırdıkları film, komediyi ve aksiyonu birleştirerek türün meraklılarını sinema salonlarına çekecek gibi gözüküyor.
I’m Not Here (2017) filmiyle hatrı sayılır bir çıkış yakalayan Michelle Schumacher’ın yeni filmi You Can’t Run Forever (2 Ağustos), geçmişinde yaşadığı trajik bir olay sonrasında şiddetli kaygı bozukluğu yaşayan genç bir kızın bir sosyopat tarafından tehdit edilmesini anlatıyor. Korku ve gerilim türündeki filmin başrolünde Oscar ödüllü oyuncu J.K. Simmons yer alırken, filmin türe nasıl yenilikler getireceği ve seyircide nasıl bir karşılık bulacağı ise merak konusu.
Christy Hall’n ilk uzun metraj filmi Daddio (9 Ağustos), bir geceye taksiye binen bir kadının taksi şoförüyle hayatlarındaki ilişkileri konuştukları uzun bir yolculuğu anlatıyor. 2017’de “en beğenilen çekilmemiş filmler” listesinde yer alan ve Türkçe’ye New York’ta Bir Gece olarak çevrilen filmin başrollerinde Sean Penn ve Dakota Johnson gibi yıldız oyuncular yer alıyor.
Efsane Alien (1979-) serisinin 2010’lu yıllarda artışan geçen devam filmlerinden sadece bir tanesi olan Alien: Romulus (16 Ağustos), terk edilmiş bir uzay istasyonunun derinliklerinde arama çalışması yapan genç uzay sömürgecilerinin evrende karşılaşabilecekleri en korkunç yaşam formuyla yüz yüze gelmelerini anlatıyor. Korku sinemasında kendine haklı bir prestij elde eden Fede Alverez’in yönetmenliğini üstlendiği filmin başrollerinde ise Isabela Merced ve Archie Renaux gibi genç oyuncular yer alıyor.
Ünlü yazar Colleen Hoover’in beyazperdeye uyarlanan ilk filmi olan It Ends with Us (16 Ağustos), travmatik çocukluğunu geride bırakıp kendi ayakları üzerinde durmak isteyen Lily Bloom’un yakışıklı bir cerraha aşık olmasıyla ve sonrasında ilk aşkı Atlas’ın yeniden hayatına girmeye çalışmasıyla sarsılan romantik ilişkilerini anlatıyor. Filmin başrolünde ise romantik hikâyelerin aranan yüzü Blake Lively yer alıyor.
Kısa filmlerinin ardından Ghost in Shell (2017) filmiyle dikkatleri çeken Rupert Sanders’ın yeni filmi The Crow (23 Ağustos), birbirlerinin ruh ikizleri olan ve geçmişin karanlık şeytanları tarafından vahşice öldürülen Eric ve Shelly ikilisinin intikam hikâyesini anlatıyor. Yaşayanların ve ölülerin dünyasını ters yüz ederek türlerarası bir anlatı yaratan filmin başrolünü ise yeni nesil korku filmlerinin aranan yüzü Bill Skarsgård üstleniyor.
Androidlerin hüküm sürdüğü bir dünyada ailesinin yasaklarına rağmen futbolcu olma hayalleri kuran bir kızın hikâyesini anlatan Robotia (23 Ağustos), yaz vizyonunu dolduran animasyon filmlerinden sadece bir diğeri. İspanya ve Arjantin ortak yapımı olan film, büyük stüdyoların kapıştığı animasyon türünde ses getiremese de keyifli bir aile izlencesi olarak dikkat çekiyor.
Dini motifli korku filmlerin işgal ettiği vizyonda 11 (2017) ve Karantina XII (2018) gibi nispeten özgün filmleriyle dikkat çeken Can Varol’un yeni filmi Lavinya (23 Ağustos), üniversiteden beri birlikte olan Can ve Ezgi çiftinin sakin giden hayatlarının Ezgi’nin kardeşinin başını sürekli belaya sokmasıyla ve başka bir çiftle tanışmalarıyla bambaşka bir hâl almasını konu ediniyor.
Daha çok kurgu sanatçısı kimliğiyle bilinen Nick Moore’un 10 yıl aradan sonra yönetmen koltuğuna oturduğu This Time Next Year (30 Ağustos), birer dakika arayla aynı gün doğsalar da çok farklı kişiliklerdeki Minnie ve Quinn ikilisinin yıllar sonra yeniden bir araya gelip aşka bir şans daha vermelerini anlatıyor. Filmin başrollerini ise Sophie Cookson ve Lucien Laviscount paylaşıyor.
Alman oyuncu Aylin Tezel’in, başarılı kısa filmlerinin ardından çektiği ilk uzun metraj filmi Falling into Place (30 Ağustos), bir kış tatilinde tanışan Kira ve Ian’ın İskoçya ve Londra arasında gidip gelen aşk hikâyelerini merkezine alıyor. Senaristliğin ve yönetmenliğin yanı sıra filmin başrolünü de üstlenen Tezel’e ise Chris Fulton eşlik ediyor.
Kısa Kısa
Inside Out 2’dan Gişe Rekoru
“En İyi Animasyon” dalında Oscar ödülünün yanı sıra olağanüstü bir gişe başarısına da ulaşan Inside Out’tan (2015) sonra kaçınılmaz olarak gelen devam filmi Inside Out 2 (2024), gişede 1 milyar dolar barajını geçerek Barbie’den (2023) sonra bu başarıya ulaşan ilk film oldu. Mutluluk, hüzün, öfke, korku ve tiksinti duygularının yanı sıra anksiyete ve utanç gibi yeni karakterlerin de eklendiği filmin seslendirme kadrosunda ise Amy Poehler, Maya Hawke ve Ato Edebiri gibi isimler yer alıyor.
McKellen ve de Campo İş Birliği
Gods and Monsters (1998) ve The Lord of the Rings: The Fellowship of the Ring (2001) filmlerindeki performansıyla Oscar’a aday gösterilen usta oyuncu ve aktivist Ian McKellen, Dragfox (2024) isimli yeni bir animasyon filminde RuPaul’s Drag Race UK (2019) yarışmasıyla ün kazanan drag sanatçısı Divina de Campo’yla bir araya geliyor. Karizmatik bir tilkiyle komşu olan Sam ismindeki genç bir trans karakteri merkezine alan filmin müziklerini ise The London Gay Big Band orkestrası besteliyor.
Isabelle Huppert’e Onur Ödülü
Fransız sinemasının en ikonik aktrislerinden Isabelle Huppert, Lyon’da gerçekleşecek olan 16. Lumière Festivali’nde Onur Ödülü’nün sahibi olacak. The Piano Teacher (2001), 8 Women (2002) ve Things to Come (2016) gibi filmlerin öne çıktığı kariyerinde 150’den fazla filme imza atan ve dünya sinemasının önemli yönetmenleriyle çalışan Huppert’in Elle (2017) filmiyle de bir Oscar adaylığı bulunuyor.
Gladiator II’dan İlk Kareler
Oscar ödüllü Gladiator’ın (2000) devam filmi Gladiator II’dan (2024) yeni görseller yayınlanmaya devam ediyor. Ridley Scott’ın 24 yıl sonra yeniden yönetmen koltuğuna oturduğu film, orijinal filmdeki Lucilla’nın oğlu Lucius’un hikâyesini merkezine alıyor. Başrolü son dönemin popüler oyuncusu Paul Mescal’ın üstlendiği filmin kadrosunda Pedro Pascal ve Joseph Quinn gibi isimler de yer alırken; filmin, öncülünün standartlarına ulaşıp ulaşamayacağı ise merak konusu.
Kötü Adam Hugh Grant
Notting Hill (1999) ve Love, Actually (2003) gibi kült romantik-komedi filmleriyle tanınan Hugh Grant, kariyerinde farklı rollere yöneldiği dönemi A24 imzalı iddialı bir korku filmiyle devam ettiriyor. A Quiet Place (2018-) serisinin yaratıcılarından psikolojik korku türündeki Heretic (2024), yanlış kapıyı çalan iki mormon misyoner kardeşin başlarına gelenleri konu ediniyor. Grant’in yıldız aurasının tam tersi bir rolde seyirci karşısına çıkmaya hazırlandığı filmin yayınlanan ilk tanıtımı da oldukça rahatsız edici bir deneyimin sinyallerini veriyor.
Jennifer Lawrence’ın Yeni Filmi
Apple ve A24 şirketleri, popüler realite programı The Real Housewives’tan (2006-) esinlenen gizemli bir cinayet / suç filminin hazırlıklarına başladı. İsmi The Wives olarak açıklanan ve ABD’nin farklı eyaletlerindeki zengin kadınların entrikalarına odaklanacak olan filmin başrolü ise Oscarlı oyuncu Jennifer Lawrence’a emanet. Filmle ilgili diğer detaylar henüz açıklanmamış olsa da Michael Breslin ve Patrick Foley gibi isimlerin senarist olarak yer aldığı yapımın türdaşlarına nazaran daha komedi soslu bir iş olması bekleniyor.