“Yayıncıların ve Yazarların İfade Özgürlüğü Korunmalı”

Dünya genelinde kitapların yayınlanma özgürlüklerine karşı uygulanan engellere ve karşı kitap ve edebiyat dünyasından uluslararası beş kuruluş ortak açıklama yaparak kitapların yayınlanma özgürlüklerini istedi. Türkiye Yayıncılar Birliği'nin raporuna göre de 2023 yılı genel olarak ifade özgürlüğünün de yoğun baskı altında kaldığı bir yıl oldu.

Kitapların yayınlanma özgürlüklerine yönelik sistematik engellere dikkat çekmek amacıyla, dünya genelinde yazarları, yayıncıları, kitap satıcılarını ve kütüphaneleri temsil eden beş kuruluş ortak bir açıklama yayımladı.

İfade etme, okuma ve yayınlama özgürlüklerine hem mevzuatta hem uygulamada saygı gösterilmesi ve bu özgürlüklerin korunması için tüm dünyada hükümetlere ve bireylere çağrı niteliğinde olan açıklamayı başlatan kuruluşlar arasında Uluslararası Yazarlar Forumu, Uluslararası PEN, Uluslararası Yayıncılar Birliği, Avrupa ve Uluslararası Kitapçılar Federasyonu ile Uluslararası Kütüphane Dernekleri ve Kurumları Federasyonu var.

IPA Başkanı Karine Pansa konuyla ilgili açıklamasında, “Kitap sektörümüzün birlikte duruş sergilemesi son derece önemli. Biz yayıncılar, özgürce yazabileceklerini hisseden yazarlara ve yayınladığımız kitapların okurlara ulaşmasını savunabilecek kitapçılara ve kütüphanelere ihtiyaç duyarız” dedi. Beş kuruluşun yaptığı ortak açıklama Türkiye Yayıncılar Birliği tarafından çevrilerek duyuruldu. İşte o açıklama…

Beş Kuruluştan Uluslararası Bildiri

“Herkes için geniş bir çeşitlilikte yazılı eserlere erişim sağlamanın temel amacıyla, ifade etme, yayınlama ve okuma özgürlüklerini desteklemek için bir araya geldik. Toplumun, doğru bilgiye ve verilere dayanarak kararlar alabilen ve demokratik gelişmeye aktif katılım sağlayan aydın bireylere ihtiyacı olduğuna inanıyoruz. Yazarların, yayıncıların, kitapçıların ve kütüphanelerin bu alandaki rollerinin tanınması, değerlerinin bilinmesi ve onlara gereken imkanların sağlanması elzemdir. Gerçek anlamda bir okuma özgürlüğü, en geniş fikir çeşitliliğini sunan geniş bir kitap yelpazesi arasından seçim yapma olanağını ifade eder.

“Yayıncılar Özgür Olmalıdır”

Sınırsız iletişim, özgür bir toplum ve yaratıcı bir kültür için hayati öneme sahiptir; ancak bu, nefret söylemine, kasıtlı yalanlara ve gerçeklerin çarpıtılmasına karşı direnme sorumluluğunu da beraberinde getirir. Yazarlar, yayıncılar, kitapçılar ve kütüphaneler bu özgürlüğün teminat altına alınmasında hayati bir rol üstlenirler. Uluslararası insan hakları hukuku ve standartları çerçevesinde belirlenen sınırlamalar dahilinde, yazarların ifade özgürlüğü korunmalıdır. Onların eserleri sayesinde toplumlarımızı daha iyi anlama, empati kurma, önyargılarımızı aşma ve provokatif düşünceler üzerine tartışma fırsatı buluyoruz. Aynı şekilde, kitapçılar ve kütüphaneciler de ideolojik spektrumun tamamını kapsayan eserleri herkese sunma konusunda özgür olmalıdır.

İlginizi çekebilir:  Ahmet Ümit’in Kitabına Sansür

“Otosansür Tehlikesi Yüksek Bir Düzeyde”

Bu özgürlükler, hükümetler veya yerel yönetimler tarafından ya da ‘toplum’ adına hareket ettiğini iddia eden veya toplumun çoğunluğunu temsil ettiğini öne süren bireyler veya gruplar tarafından kısıtlanmamalıdır. Kitapçıların ve kütüphanecilerin en geniş yazılı eser yelpazesini sunabilmesinin temelinde yayınlama özgürlüğü yatmaktadır. Yayıncılar, önemli gördükleri, geleneksel olmayan, popüler olmayan, hatta bazı topluluklar içinde birtakım kişiler tarafından küçümseyici bulunabilecek eserleri yayınlama konusunda özgür olmalıdırlar. Yayıncıların, kitapçıların ve kütüphanecilerin sorumluluğu ve misyonu, profesyonel değerlendirmeler yoluyla genel kamuoyuna, yazarların eserlerine erişim sağlayarak okuma özgürlüğüne tam anlamını kazandırmaktır. Yayıncıların, kütüphanecilerin ve kitapçıların sundukları her eseri şahsen onaylamaları şart değildir.

Bireysel yayıncılar ve kitapçılar, kendi editöryal kararlarını vererek seçimlerini yaparken, eserlere erişim bir yazarın kişisel geçmişi veya politik bağlantılarına dayanarak sınırlanmamalıdır. Sosyal, politik veya ekonomik baskılar nedeniyle otosansür tehlikesi yüksek bir düzeydedir ve bu durum, yazardan okura kadar sürecin her bir aşamasını olumsuz yönde etkilemektedir. Toplum, yazarların, yayıncıların, kitapçıların ve kütüphanecilerin görevlerini özgürce yerine getirebilmeleri için gerekli olan ortamı oluşturmalıdır. Bu sebeple, hükümetlere ve diğer ilgili tüm taraflara, ifade özgürlüğü ile yayınlama ve okuma özgürlüklerini hem yasal düzenlemelerde hem uygulamada korumak, desteklemek ve teşvik etmek üzere çağrıda bulunuyoruz.”

Türkiye Kültür Sanat Alanında da Baskı Altında

Uluslararası Yayıncılar Birliği’nin (International Publishers Association – IPA) Türkiye’yi temsil eden üyesi Türkiye Yayıncılar Birliği de  geçtiğimiz günlerde yayınladığı “2023 Türkiye Yayınlanma Özgürlüğü Raporu”nda yayınlama özgürlüğü üzerindeki baskıların artarak devam ettiğini belirterek bu baskıların yalnızca kitap dünyasında değil, kültür ve sanat alanlarının hepsinde artan sansür uygulamalarıyla karşılaşıldığının altını çizdi. Rapora göre 2023 yılı genel olarak ifade özgürlüğünün de yoğun baskı altında kaldığı bir yıl oldu.  2023 Türkiye Yayınlanma Özgürlüğü Raporu’nu  buradan okuyabilirsiniz.

Previous Story

Notos’tan “Yüzde 100 Edebiyat Seçkisi” Sayısı

Next Story

Maureen Freely’nin Tezer Özlü Çevirisine Ödül

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.