Yıldız Teknik Üniversitesi ve SIGMA iş birliği ile düzenlenen “Yarının Dünyasına İvmeyle” adlı sergi 30 Kasım’a kadar sanatseverleri ağırlıyor. Çağdaş sanat karma sergisi, Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü Tarihi Hamam Binası Çok Amaçlı Toplantı Salonu’nda ziyaret edilebiliyor.
Küratörlüğünü Eşref Alemdar’ın yaptığı sergi, ziyaretçileri yapay zekâ, makine öğrenimi, dirimbilim, dijitalleşme ve iletişim üzerinden bilim ve teknolojideki en son gelişmelere dönük iç görülere ve tartışmalara davet ediyor. Sergi, bilim ve teknolojideki üstel ilerlemenin hayata ve insana yansımalarını sanatçılar Engin Beyaz, Hakan Gündüz, Numan Okutan, Ozan Türkkan ve Nergiz Yeşil’in gözünden aktarıyor.
Sergide Neler Var?
Sergide Engin Beyaz’ın, etrafımızı saran iletişim ağlarını ve teknolojiyi sembolize eden dev örümcek ağları, dijital sanat ve deneysel medya üzerine çalışmalarıyla tanınan Ozan Türkkan’ın yaşamın başlangıcına ve döngüsüne adanmış ses, yapay zekâ ve makine öğrenimi desteğiyle oluşturduğu video yerleştirmesi ile Hakan Gündüz’ün makine zekâsı ve 3 bin adet yağlıboya tabloyu içeren veri setini kullanarak izleyicilerin yüz ifadelerinden anında yarattığı portreleri görmek mümkün.
Ayrıca, ressam Numan Okutan’ın insan bitki melezi absürd portresi ile insansı robotların yaşamımız içindeki varoluşuna dikkat çeken yağlı boya tablosunun yanı sıra biyosanatçı Nergiz Yeşil’in Kombucha mantarı kullanılarak elde edilen sözde deri örnekleri ile hiç var olmamış bir türü işaret eden yerleştirmesi de sergi boyunca görülebilecekler arasında.
Konferans Dizisi Eşlik Edecek
Sergiye, “Sanatçı-Küratör Konuşmaları” ile Türkiye’nin önde gelen mimarlarından Melike Altınışık, Gökhan Avcıoğlu ve Han Tümertekin ile yarının kentlerinin tartışılacağı bir konferans dizisi de eşlik edecek.
Küratör Alemdar ise sergiyle ilgili olarak “Teknoloji bu sefer insana ve doğaya en dipten müdahale ediyor. Yapay zekâ sürgit gelişirken, insanı geride bırakacak gibi görünüyor. Böyle bir dünyada hiçbir şey bildiğimiz gibi olmayacak. Sergi gelecekçil üretimler yapan sanatçıları tarihi bir mekânla bir araya getirerek, yapıtlarına dair yeni duygular, okumalar yaratma amacında” diyor.