Van Gogh'a İlişkin Yeni Araştırma Ressama 'Deliryum' Tanısı Koydu - ArtDog Istanbul

Van Gogh’a İlişkin Yeni Araştırma Ressama ‘Deliryum’ Tanısı Koydu

//

Kulağını kestikten sonra girdiği üretken dönemde “çekilmez halüsinasyonlar” gördüğünü belirten dünyaca ünlü Hollandalı ressam Vincent Van Gogh‘un ruh sağlığını ele alan güncel bir araştırma, sanatçının hezeyanlarının kaynağı hakkında bulgularını açıkladı.

Alkol Yoksunluğu Deliryumu

Van Gogh’un intiharından hemen önceki yıllarda psikiyatrik sağlığına ilişkin yapılan öncü bir araştırma, sanatçının kulağını kestikten ve hastaneye yattıktan sonra kısmen alkol tüketememesinden kaynaklanan ‘deliryum’ yaşadığını öne sürdü.

Araştırmacılar tarafından International Journal of Bipolar Disorders’da (Uluslararası Bipolar Bozukluklar Dergisi) yayımlanan makale, usta ressam Van Gogh’un 1886’dan 29 Temmuz 1890’da 37 yaşındaki ölümüne kadar şarap ve absinthe’e (absent) olan bağımlılığının giderek arttığına dair kanıtlara işaret etti.

Hayatının Son Üç Yılı En Üretken Dönemlerinden

Hollandalı sanatçının hayatının son üç yılı, otuzdan fazla otoportresini ve yedi ayçiçeği tablosundan oluşan serisini yarattığı, hayatının en üretken dönemlerindendi.

Hollanda’daki Groningen Üniversitesi’nden psikiyatri dalında Emeritus Profesör Willem Nolen liderliğinde yapılan çalışmanın yazarlarının açıklamasına göre, Van Gogh henüz genç bir adamken, sınır kişilik bozukluğu özellikleriyle birlikte bipolar bozuk geliştirdiğine dair belirtiler bulunmaktaydı. Fakat bu durum “alkol kullanım bozukluğu ve kötü beslenmeyle bir araya gelince daha da kötüleşti. Ardından artan psikososyal gerilimlerle birlikte kulağını kesmesine yol açan bir krize sebep oldu.

Hastanede ‘Dayanılmaz Halüsinasyonlar’la Boğuştu

Kulağını genelevdeki bir kadına verdikten sonra, Van Gogh Aralık 1888 ile Mayıs 1889 arasında Fransa’nın Arles şehrinde arka arkaya üç kez hastanede yattı. Ardından Mayıs 1889’da Saint-Rémy-de-Provence akıl hastanesine nakledildi.

Hastanede geçirdiği sürecin ikisinde günlüğüne kaygı bozukluğu yaşadığını, kabuslar ve “çekilmez halüsinasyonlar” gördüğünü yazan Van Gogh yaptığı tasvirde, “zihinsel ya da sinirsel bir ateş ya da delilik, tam olarak ne diyeceğimi, nasıl adlandıracağımı bilmiyorum” şeklinde belirtti.

Sanatçının Kardeşi Theo’ya Mektupları Kaynak Oldu

Araştırmacılar, semptomların alkol kullanımın yasaklandığı dönemle ilişkili olduğunu söylüyor. Alkol yoksunluğuyla bağlantılı iki deliryumunu “tam olarak iyileşemediği, sonunda intiharına yol açan şiddetli depresif atakların takip ettiğini paylaştı.

İlginizi çekebilir:  Bitlis’te Bir İlk: Kitap Fuarı

Yapılan araştırmanın kaynağını ise Van Gogh’un 820’si kardeşi Theo’ya olmak üzere akrabalarına yazdığı
902 mektup ile sanatçıyı derinlemesine araştıran üç sanat tarihçisiyle yapılan röportajlar oluşturdu.

Araştırmacılar “Kötü beslenmeyle birlikte çok miktarda alkol tüketenler, zihinsel sorunlar da dahil olmak üzere beyin işlevlerinde bozulma riski taşıyor” diye yazarken aşırı alkol tüketimini aniden durdurmanın yoksunluk ve deliryuma yol açabileceğini yazdı.

Van Gogh’a Dair Diğer Teoriler

Makale Van Gogh’un zihinsel sağlığına dair bir dizi başka teorinin de aksini ortaya koyuyor. Sanatçının ölümünün ardından yapılan ilk teşhislerden biri şizofreniydi. Fakat araştırmacılar sanatçının 35 yaşındaki ‘kulak kesme’ olayının öncesinde ve hayatının son 15 ayında herhangi bir psikotik semptom göstermediğini ortaya çıkardı. Araştırmacılar ayrıca sanatçının bel soğukluğu tedavisi görmesine ve kardeşi Theo’nun altı ay sonra bu enfeksiyondan ölmesine rağmen, Van Gogh’un frengi olma olasılığının da düşük olduğunu öne sürdü. Van Gogh’un doktorlarının notları arasında frengiye dair bir bilgi bulunmadığı belirtildi. Uzmanların şüpheyle yaklaştığı bir diğer teori de Van Gogh’un Arles’daki evindeki gaz lambalarından karbonmonoksit zehirlenmesine maruz kaldığı teorisi… Çalışmanın öne sürdüğü kadarıyla, Arles’ta (olası) karbonmonoksit zehirlenmesine ilişkin bir rapor yok.

“İrade, Direnç ve Sebat Sahibi, Zeki Bir Adam” Vurgusu

Bununla birlikte yazarlar, ressamın son aylarında epilepsisi oluşunu önemsiz bulmuyor ve “kaygı, sanrı ve
halüsinasyonların oldukça değişken bir ifadesi ile sonuçlanıyor” diye ifade ediyorlar. Çalışmada “Hastalıklarına sebep olan tüm sorunlara rağmen Van Gogh’un yalnızca çok büyük ve etkili bir ressam olmadığını aynı zamanda çok güçlü bir irade, direnç ve sebat gücüne sahip zeki bir adam olduğunu vurgulamak isteriz” cümlelerini de yer alıyor.

Kaynak: The Guardian
Yazar: Daniel Boffey
Tarih: 03.11.2020
Orijinal Başlık: Study links Van Gogh’s delirium to alcohol withdrawal

Previous Story

Gelmiş Geçmiş En Beyaz ‘Beyaz’ Bulundu

Next Story

İspanya’nın Oscar Adayı “The Endless Trench”

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.