Pemra Pilevneli, Untitled, porselen, 23x23x14 cm.

Üç Nesil Pilevneli’ler

Üç nesildir sanatla iç içe olan Pilevneli ailesinin eserleri Artopol Galeri’nin Artweeks Istanbul X. edisyonundaki mekânında sergilenecek.

/

Mustafa Pilevneli’nin sanatsal mirasının izinden giden Yavuz, Pemra ve Belmin Pilevneli’nin de sanatçıyla beraber işlerinin bulunduğu Üç Nesil Sanat, Pilevneli’ler sergisi, 1-4 Ekim tarihlerinde, Artweeks Istanbul X. edisyonu kapsamında Artopol Galeri tarafından gerçekleştirilecek. Sergi, üç nesil boyunca devam eden ailenin sanatsal anlayışının ve estetik değerlerinin izlerini taşıyor. Sanatçılar, kendi izleklerinde üretimlerine devam ederken, aile bağlarını ve sanatsal etkileşimlerini de işlerine yansıtıyorlar. Sergi hakkında Artopol Galeri kurucusu Pınar Türker Uygun’la bir söyleşi gerçekleştirdik.

Pınar Türker Uygun

Üç Nesil Sanat, Pilevneli’ler sergisi Artweeks Istanbul X edisyonunda nasıl bir izlekle karşımıza çıkacak?

Sergi, Pilevneli ailesinin üç kuşağının sanatsal yaklaşımlarının bir araya getirecek ve izleyiciye çok katmanlı bir deneyim sunacak. Türk çağdaş sanatının mihenk taşlarından Mustafa Pilevneli’nin öncülüğünde oğlu Yavuz Pilevneli, gelini Pemra Pilevneli ve torunu Belmin Pilevneli’nin eserleri bir arada izlenebilecek. Kolektif bir düzende sergilenecek eserlere yön veren temalar; insan, doğa ve doğanın parçası olan deniz, balık, ağaç kökleri, sualtı bitkileri gibi organik ve amorf formlardan oluşuyor. Yavuz Pilevneli’nin seramik tabak ve çağdaş heykelleri, Pemra Pilevneli’nin porselen malzeme ile ürettiği soyut heykelleri ve Belmin Pilevneli’nin, sanatçı için “saflığı” temsil eden kâğıt üzeri gofraj ve karışık teknik ürettiği eserler bir arada izlenebilecek.

Mustafa Pilevneli, plastik sanatlar alanında 60 yılı aşkın deneyimiyle, tuval resminden seramik duvar panolarına kadar ürettiği eserlerde çeşitli malzemeleri pratik yetkinlikle uygulayan ender sanatçılarımızdan.  Bu sergide sanatçının modernist yaklaşımlarını yansıtan son dönem “görülmemiş” büyük boyut eseri ilk kez Artweeks Istanbul’da sanatseverlerle buluşacak. Etkileyici ve belki de “Sürpriz” olarak nitelendirilebilecek bir eser.

Yavuz Pilevneli, seramik, traverten mermer kaide,
52×40 cm.

Seramik malzemesinin doğallığını koruyarak modern ve soyut formları oluşturan Yavuz Pilevneli, eserlerinde malzemenin işlevselliği konusunda başarılı. 90’lı yıllarda Abidin Dino’nun “Eller” sergisi için seramik heykelciklerinin yapımını üstlenen ve genç yaşta Rotterdam’da babası ile birlikte çalıştıkları seramik pano ve duvar resimleri ile de uluslararası alanda başarısını kanıtlamış bir sanatçı. Türkiye’de de çok önemli koleksiyonlarda eserleri yer alıyor.

Pemra Pilevneli, porselenin doğanın sunduğu en saf en narin malzemelerden biri olduğunu dile getiriyor. Porselenin sunduğu ince plastiklikle bir ağacı, dalları, mercanları yeniden yorumluyor ve yeni formlar yaratıyor. Solo sergiler haricinde, özellikle kadın sanatçılarla ilgili karma sergilere katılan sanatçı, toplumsal ve sanatsal dayanışmanın önemine dikkat çekiyor. Eşi Yavuz Pilevneli gibi 90’lı yılların başında Hollanda ile Türkiye arasındaki “Lalenin 500 Yılı” projesinde, Contemporary Tulip Vases yarışmasında birincilik ödünü kazanarak uluslararası alanda da başarı elde etmiştir.

1990 doğumlu Belmin Pilevneli 2015’ten beri Londra’da yaşıyor. Genç yaşına rağmen, 2016’dan beri Türkiye’de ve yurtdışında sergi, bienal ve fuarlara katılıyor. Çeşitli teknikleri bir araya getirdiği resimlerinde Pilevneli genlerinin izlerini taşıyor. Tema olarak doğa ve insan ilişkisine, dağılma-tekrar yapılanma, döngüler, duygular ve aidiyet gibi soyut, hayali dünyaları eserlerine taşıyor. Artweeks Istanbul’da sergilenecek olan Kibele’nin Gözü adlı işinde Kibele’nin gözünü ve onun gördüklerini romantik bir bakış açısıyla resmetmiş. Dance of East and West No:10 adlı işinde ise iki ülke arasında bölünmüş yaşamından ve farklı kültürlerin desenlerinden esinlenmiş.

İlginizi çekebilir:  Anna Laudel’den Yeni Mekânda İlk Sergi
Belmin Pilevneli, Dance of East and West NO:10, karışık teknik ve kâğıt üzerine kabartma, 56×76 cm.

Mustafa Pilevneli’nin ve üç nesil Pilevneli ailesinin Türkiye sanat ortamındaki yeri ve önemi sizce nedir?

Mustafa Pilevneli Türk çağdaş sanat sahnesinde geliştirdiği kendine özgü tarzı ve derin sanatsal birikimiyle önemli bir figür. Eğitimci kimliği de en az sanatçılığı kadar güçlüdür. Mustafa Pilevneli’nin sanat anlayışı muhakkak ki ailenin diğer bireylerini de doğuştan itibaren etkilemiştir. Pilevneli ailesinin diğer kuşakları da bu sanatsal mirası koruyarak çağdaş yaklaşımlarla ve farklı pratiklerde sürdürüyor. Mustafa Pilevneli’nin iz bırakan sanat anlayışı Yavuz, Pemra ve Belmin Pilevneli’nin her kuşağa ait farklı bakış açılarıyla yorumlanıyor. Pilevneli ailesi sanattaki bu sürekliliği ve kuşaklar arasındaki diyaloğu sürdürerek Türk çağdaş sanatında kesinlikle kalıcı bir etki bırakacaktır.

Tabii ki benim için Pilevneli ailesinin yeri çok farklı. Babam Ayhan Türker’le uzun yıllara dayanan dostluğundan dolayı en güzel çocukluk hatıralarım Pilevneli’lerle birlikte geçti. Yıllar sonra böylesine anlamlı bir sergide bir arada olmanın verdiği heyecan ve mutluluğun tarifi yok.

Artopol, sanat alanında deneyimli bir kadronun kurduğu yeni nesil bir galeri. Bundan sonraki projeleri nelerdir?

Artopol, sanata yenilikçi ve çağdaş bir perspektiften bakıyor. Bundan sonraki projelerimizde de bu yaklaşımı sürdüreceğiz. Bu vizyon doğrultusunda, farklı disiplinlerden gelen sanatçıların yenilikçi projelerine de ev sahipliği yapıyoruz. Galerinin öncelikli hedeflerinden biri, sadece yerleşik sanatçıları değil, aynı zamanda yeni nesil yaratıcı yetenekleri de destekleyerek onların kariyerlerine yön vermek. Artopol, ulusal ve uluslararası sanatçıları aynı platformda buluşturarak, sanatçılar arasında bir diyalog ortamı yaratmayı ve kültürlerarası sanatsal etkileşimleri arttırmayı amaçlıyor. Dijital platformlar, galerinin bu vizyonunu hayata geçirmede önemli bir rol oynuyor. Sanatın dijital ortamda erişilebilirliğini arttırarak sadece fiziksel mekânlarla sınırlı kalmadan, dünyanın dört bir yanındaki sanat eseri alıcılarına ulaşarak sanatı daha kapsayıcı hale getirmeyi hedefliyor. Yeni sanat sezonunda ise koleksiyonerlere ve sanat profesyonellerine yönelik düzenlenecek özel etkinlikler, konuşmalar ve atölyelerle interaktif bir diyalog ortamı oluşturulacak. 42 Maslak’ta yer alan loft galeri mekânımız bu etkinlikleri gerçekleştirmek için de çok özel bir mekân. Şu anda devam eden kurumsal sergi projemiz sanatçımız Zeynep Koçanın Resilience adlı heykel sergisi, Açık Holding bünyesindeki Infinity Regenerative Clinic iş birliğiyle gerçekleştirdik. Ekim ayı süresince gezilebilir.

Previous Story

“Being / Olma Hali” Artweeks İstanbul’da

Next Story

“Ve Kırmızı” Decollage Art Space’de

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.