Bu yıl beşincisi gerçekleşen etkinliğin teması “Rezonans” olarak belirlendi. Türkiye’nin ortak mezuniyet sergisi olarak tanımlanan BASE’in seçici kurulunda Aslı Sümer, Burak Delier, Çağrı Saray, Defne Casaretto, Derya Yücel, Gülçin Aksoy, Memed Erdener, Melek Gençer, Necla Rüzgâr, Nermin Kura, Nilüfer Şaşmazer, Oğuz Erten, Orhan Cem Çetin, Sarp Evliyagil, Seçkin Pirim ve Serhat Kiraz yer aldı. Serginin 2021 edisyonunda 42 farklı şehrin 75 üniversitesinin resim, heykel, fotoğraf, video, baskı, grafik tasarım, cam ve seramik, geleneksel Türk sanatları bölümlerinden yeni mezun 1200’e yakın başvuru arasından 100 sanatçı seçildi.
REZONANS
BASE’in küratörü Derya Yücel, Türkiye’nin ortak mezuniyet sergisi BASE’in bu yılki teması olan ‘Rezonans’ı şu şekilde anlatıyor; “Beş yıldır yaratıcı aktarımların hayata geçmesini sağlayan ortak titreşim ve bütünsel bir enerji alanı yaratan BASE’in 2021 seçkisi bir metafor olarak “rezonans” kavramını merkezine alıyor. Çünkü BASE, birbirinden farklı üretimleri, tavırları, düşünce ve yönelimleri, tıpkı birçok frekansı yapısında bulunduran ve karmaşık titreşimleri barındıran bir rezonans alanını paylaşıyor, çoğaltıyor, geleceğe aktarıyor. Politik, sanatsal ve kültürel olarak değişen rezonanslarda aynı titreşimsel ritmi yakalamak ve o ritmin sürekliliğini sağlamak… İşte belki de bu bizi “Rezonans”ın yaratacağı o ortak enerji ile doğabilecek bir şifaya ulaştırabilir.”
Beş sene boyunca sanatsever, koleksiyoner ve genç sanatçıları konuk eden BASE aynı zamanda yaratıcı endüstrilerin de genç yetenekler keşfetmesine aracı olma misyonunu taşıyor.
UMUT BAHÇECİ
Sergide ön plana çıkan sanatçılardan biri Umut Bahçeci. Genç sanatçı kâğıt üzerine grafit ve kurşun kalem ile çalıştığı “Psikoloji.zip” isimli serisinde teknoloji ile insan ilişkisini araştırıyor. Bahçeci bu seriyle ilgili şunları dile getiriyor: “Teknolojiyle kurduğu adaptasyon sonucu bedeni donanım, psikolojisi de yazılımını oluşturacak şekilde dönüşerek makineleşen birey, yaşamın çok sesliliği içinde beklenmedik aksaklıklar deneyimlemektedir. Bu süreci, teknolojinin aygıtların işleyişini bozan donanımsal-yazılımsal hatalarıyla ve bunların çıktılarıyla bağdaştırıyorum. Dolayısıyla her reaksiyon-çıktı, çalışmalarımdaki biçimsel bozulmaları ve yıkım ile yeniden üretim sürecinde glitch sanatını karşılar.”
FATİH ESELER
BASE Sergilerinde yer alan bir diğer isim ise Fatih Eseler. Mimar Sinan Üniversitesi Fotoğraf Bölümü’nden mezun olan sanatçı sergiye “İstanbul’un Son Yabani Mantarları” isimli serisiyle katıldı. Hazırlık ve çekimleri 14 ay süren, aynı zamanda sanatçının lisans bitirme tezi olan “İstanbul’un Son Yabani Mantarları” projesinde İstanbul’da planlanmış veya çoktan hayata geçirilmiş mega inşaatların gölgesinde hızla yok olan Belgrad Ormanı’nda yaşam süren nadir yabani mantar türlerini belgeliyor, görmezden gelinen bu ekosisteme dair bir farkındalık oluşturmayı hedefliyor.
BARIŞ ELÇİN
Bilkent Üniversitesi İletişim ve Tasarım Bölümü mezunu Barış Elçin ise sergiye “Ayrılıyorum” isimli serisiyle katıldı. Üç boyutlu modelleme ile oluşturduğu altı parçalık fotoğraf serisinde ayrılma eyleminin farklı yönlerine işaret ediyor. Her biri birer jest gibi olan altı fotoğrafta, farklı ifadeler geliştirmeyi deniyor. Kendi hayatından yola çıkarak kurguladığı görseller tekrar tekrar yaşadığı deneyimlerin dışavurumu. Sonuç aynı olsa da her bir ayrılığın etkisi, motivasyonu kendine özgü ve biricik; tıpkı Elçin’in fotoğraflarındaki gibi.
UĞUR ÖZDEMİR
Hiper-realist çalışmalar yapan Uğur Özdemir ise Hacettepe Üniversitesi Resim Bölümü mezunu. Sergiye “Babam” isimli kâğıt üzerine karakalem eseriyle katılan Özdemir, hayatına en çok etki eden figür olarak zaman zaman hem öfke hem de saygı duyduğu babasını en gerçek haliyle resmediyor.
TAYLAN ÖNGÜNÇ
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümünde eğitim alan Taylan Öngünç “The Fall of Man” işi ile dikkat çekiyor. Adını kutsal kitaplarda ve mitlerde de geçen The Fall of Man (İnsan’ın Düşüşü)’nden alan Fall From Earth (Dünya’dan Düşüş) kültürel mirasımızın ve maddi tarihimizin, dünyanın hızla dönüşümü içinde bir fikre ve imgeye tutunmanın imkansızlığını ima ediyor. İnsanın Dünya’ya düşüşü büyük bir trajedi iken Dünya’da düşüş toplumsal ve mekânsal adaletsizliğin temsili olarak okunabilir.
“Tanıdık ve kişisel izlenimlerin yola çıkardığı öznel bir belgeleme tarzıyla içinde yaşadığım mekanın ikilemleri ve ikilikleri ile çatışmalarımın ürünleri olan fotoğraflar kimi zaman mütevazi kimi zaman ise saldırgan tanıklığımı dile getirir,” diyen sanatçı gündelik hayatta bastırdığımız hüzün, korku ve gerilimin toplumsal bir kaygıya dönüşmesini tedirgin edici gerçekliğiyle ifade etmeyi arzuluyor.
BASE TALKS BU SENE YOK
Geçtiğimiz senelerde özellikle çağdaş sanatın her yönüyle ele alınmasında büyük katkı sağlayan ve önemli konuşmacıların katılımıyla gerçekleşen söyleşiler dizisi BASE Talks ise bu sene yapılmadı. Onun yerine sponsorlar iş birliğinde hazırlanan eşzamanlı sergiler izleyici karşısına çıktı.
GRUNDIG X BASE
BASE’in eş sponsorlarından Grundig de BASE sanatçılarının sürdürülebilir bir geleceğe dikkat çeken eserlerinden oluşan ‘Grundig X BASE Gelecek’ sergisi ile BASE kapsamında sanatseverlerle buluştu. Sergide, 11 genç sanatçının enstalasyon, video, fotoğraf, resim ve heykel gibi farklı disiplinlerdeki eserleri bir araya geldi. BASE ziyaretçileri, aynı zamanda Grundig’in BASE sanatçıları iş birliğiyle gerçekleştirdiği “atık geri dönüşüm atölyesi” ile de teknolojik atıklara yeniden hayat verme şansı buldu.
KTSM&
BASE’i ilk yılından beri destekleyen Kale Grubu, beşinci edisyonda Kale Tasarım ve Sanat Merkezi ile bu desteğe devam ediyor. KTSM & BASE iş birliği ile bu sene ilk kez gerçekleşen Açık Atölye programıyla Karaköy’de bulunan KTSM, Base sanatçılarına üretim anlamında kapılarını açtı. “İyi Bak Dünyana” temasıyla hayata geçen ve sürdürülebilirliğin ön planda olduğu Açık Atölye programına açık çağrı ile seçilen üç sanatçı Sadık Ramazan Yılmaz, Esra Gezer ve Işıl Çelik’in seramik eser üretimleri BASE kapsamında sergilendi.
İlbak Holding’in iletişim, Siesta’nın mobilya, Doğuş Grubu’nun kültür-sanat alanındaki sosyal sorumluluk platformlarından Sanata Bi Yer’in ve ‘Bir Adım Var’’ın destek sponsorluğunda gerçekleşen BASE, 29 Eylül-3 Ekim tarihleri arasında ücretsiz olarak ziyarete açıktı. BASE, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da tüm hijyen ve güvenlik önlemlerinin ışığında ziyaretçilerini ağırladı. BASE eş zamanlı olarak base.ist adresinden de online olarak ziyaret edilebildi.