Türkiye’nin Geleceği ‘Kültür Sanat’ta

/

Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, Melih Fereli, Görgün Taner ve Erol Tabanca, Ali Güreli moderatörlüğünde ‘sanat, kültür ve müzelerin turizm yatırımları”nı konuştu.

Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD), Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin desteğiyle ve uluslararası birçok katılımcıyla birlikte bu yıl ilk kez ‘Tourism Investments Forum – TIF 2020’yi (Turizm Yatırımları Forumu 2020) gerçekleştiriyor. Dün (28 Ocak)  başlayan TIF 2020, bugün de (29 Ocak) İstanbul Raffles Hotel’de devam etti.

TIF 2020’de sağlık turizmi, gastronomi turizmi, mega projeler, yeni turizm mimarisi trendleri gibi konuların yanı sıra sektörlere göre yatırımcılığın geleceği, sürdürülebilirlik, hava taşımacılığının geleceği gibi pek çok konu da ele alındı.

TIF 2020 kapsamında, dün gerçekleşen bir panelde Contemporary Istanbul’un kurucusu ve Başkanı Ali Güreli moderatörlüğünde Odunpazarı Modern Müze’nin sahibi Erol Tabanca, Baksı Müzesi’nin sahibi Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, Arter Müzesi’nin Kurucu Yöneticisi Melih Fereli ve IKSV Genel Direktörü Görgün Taner bir araya geldi.

Koçan müzeciliğin kendisi için rastlantısal bir sonuç olduğunu, hayatın da rastlantısal olduğuna inandığından bahsederek başladığı konuşmasında Baksı’nın kuruluş hikâyesini anlattı. Babasına minnet duygusunu göstermek için memleketi Bayburt’ta bir konak yapmak için yola çıktığını belirten Koçan, sonra bu yapıya bir kütüphane bir de atölye eklediğini, böylece yapının bir müzeye dönüştüğünü anlattı. Koçan bu çağa ait olan ama tarihsel değerleri de kapsayan bir müze kurmaya gayret ettiklerini söyledi. Baksı Müzesi’nin üretim ve istihdam yaratan bir mekân olduğunu söyleyen Koçan, ayrıca müzenin merkez ve periferi arasında bir köprü kurduğunun altını çizdi.

Hüsamettin Koçan’ın ardından söz alan Erol Tabanca tıpkı Koçan gibi kendisinin de bir müze yapmak için yola çıkmadığını, amacının varolan sanat koleksiyonunu kamuyla paylaşmak olduğunu belirtti. “Müze lafı bize iddialı geliyordu,” diyen Tabanca, kendi memleketi Eskişehir’de ilk yola çıktıklarında geri dönüşlerin bu kadar olumlu olacağını tahmin etmediğini söyledi. Olumlu tepkilerin onu çok gururlandırdığını anlatan Tabanca, yıllarca işadamı olarak birçok projeye imza attığını, ancak müze yapmanın benzersiz bir deneyim olduğunu söyledi. Tabanca, bunun manevi hazzının çok derin olduğunu  şu sözlerle aktardı: “Dünyayı baştan yaratsan da, müze kurmuş olmak insana bambaşka bir güç veriyor.”
Tabanca en büyük hayalinin Eskişehir’i dünyanın sayılı sanat merkezlerinden biri olarak görmek olduğunu da sözlerine ekledi.

Hüsamettin Koçan tıpkı kendisi gibi Tabanca’nın da kendi memleketinde bir sanat kurumu kurmasının önemli olduğunun altını çizerek, “hepimiz kaybolmuş durumdayız. Bu yüzden bu eve dönüş meselesi çok önemli” diye ekledi.

Ali Güreli ise Arter’in Kurucu Yöneticisi olması bir yana Melih Fereli’nin kariyeri boyunca kent yaşam kalitesine çok şey kattığı yorumunda bulunarak kendisine söz verdi. Türk-İngiliz ilişkilerine katkılarından dolayı İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth tarafından Britanya İmparatorluğu Büyük Nişanı’na da (O.B.E.) layık görülen Fereli, konuşmasına Görgün Taneri ve IKSV’deki görevini kast ederek “Görgün’le halef selefiz,” diye başladı. Fereli yıllar önce Nejat Eczacıbaşı’nın kendisini IKSV’nin başına getirdiğini ama daha sonra 2001 yılında İngiltere’ye döndüğünü anlattı.

İlginizi çekebilir:  228 Yıllık Tarihinde İlk Kez Louvre Müzesi'ni Bir Kadın Yönetecek

Görgün Taner, IKSV’nin “içerik üreticisi” olduğunu söylediği konuşmasında, bu panele davet edildikleri için memnun olduklarını söyledi ve “Bir arada çalışmaktan başka çaremiz yok,” diye ekledi. IKSV’nin yıllardır sürdürdüğü İstanbul Bienali’nin Guardian, The New York Times gibi ciddi yayınlara konu olduğunu ve bu haberlerin Türkiye adına çok olumlu katkı değer yarattığını söyleye Taner, kültür sanatın bir ülkenin kalkınmasında tartışmasız en önemli öge olduğunu yıllardır izah etmeye çalıştıklarını ve yorulmadan usanmadan anlatamaya devam edeceklerini belirtti.

 

Son turda Melih Fereli kültür sanat meselesinde devamlılığın çok önemli olduğunun altını çizdi. “Kararlılıkla sürdürmenin” öneminin altını çizen Fereli, Türkiye’de devletin gayri safi millî hasılanın (GSMH) sadece yüzde birini kültür sanata ayırdığını ve bunun çok yetersiz olduğunu vurguladı. Koç Vakfı’nın devletten kültür sanat yatırımları için hiçbir zaman para beklemediğini ancak, devletin vereceği bir teşvikin elbette kültür sanat alanında çok önemli olduğunu söyledi.

Hüsamettin Koçan, Fereli’nin yorumlarına katıldığını belirterek sürdürülebilir bir sistem  kurmanın hayati olduğundan bahsetti ve IKSV’yi de o anlamda çok yüksek bir yere koymanın gerekli olduğunu belirtti.

Konuşmanın moderatörlüğünü üstlenen Ali Güreli, 2019 yılında kültür sanat alanında büyük bir gelişim yaşanmaya başladığına dikkat çekti. 2019’da ARTER ve OMM’nin yanı sıra  İBB’nin Tekfur Sarayı Müzesi’nin kapılarını açtığına işaret etti. 2020’de İstanbul Resim Heykel Müzesi’nin açılmasını heyecanla beklediklerini anlatan Güreli, akabinde 2021 Mayıs ayında AKM’nin açılacağını, aynı yılın Eylül ayında İstanbul Modern’in geçici mekânından daimi yerine geçeceğini, aynı dönem Haliç tersane projesinin birinci fazının tamamlanacağını, 2022 yılında Tersane’nin ikinci fazının biteceğini ve haziran ayında Sadberk Hanım Müzesi’nin açılmasının beklendiğini söyledi. Güreli İstanbul’un dünyadaki sanat ve kültür metropolleri arasında çok farklı bir yere doğru gittiğini ve bütün bu dev projelerin yanı sıra irili ufaklı bir çok sanat mekânının da hayata geçtiğini ve geçmekte olduğunu anlattı. İstanbul’un kültür sanat alanında bütün bu gelişmelerle birlikte bambaşka bir yere konumlanacağını ve bunu “iyi görmek” gerektiğine dikkat çekti.  “Bütün bu gelişmeleri dünyaya anlatamazsak hiç bir şey ifade etmez”, diyen Güreli, “İşte bu yüzden hepimize çok büyük görevler düşüyor,” dedi.
TIF hakkında daha fazla bilgi için tif.com.tr

Previous Story

Gauguin heykeli sahte çıktı!

Next Story

Tahrip Etme Üstüne Bir Deneme – 2

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.