“Müşterek” kelimesi, TDK’da “birden fazla şeyin veya kişinin ortak veya aynı olma durumu” olarak tanımlanıyor. Siz serginin teması ile Bienal’in “Daha Uzaklara” teması arasında nasıl bir müştereklik kurdunuz? Öncelikle Mardin Bienali direktörleri Döne Otyam ve Hakan Irmak’ın daveti ile “Invited” projesine dahil olduğumu
Ai Weiwei’nin 2012’de Washington D.C.’deki Hirshhorn Müzesi ve Heykel Bahçesi’nde (Hirshhorn Museum and Sculpture Garden) düzenlediği son retrospektif sergisi, hem eleştirmenlerin beğenisini kazanmış hem de büyük bir izleyici kitlesi toplamıştı. Önümüzdeki sene Seattle Art Museum‘da açılacak sergi de aynı şekilde Ai’nin on
Dilek Yaman’ın İstanbul’un gece hayatını ve kuir ilişkileri yansıtan “Rüyalarda Buluşuruz” sergisi, 5 Haziran’a kadar Ferda Art Platform’da. Yaman’ın aile kavramı, queer ilişkiler, İstanbul gece kültürü ve Şişlililer üzerine odaklandığı farklı serilerinden fotoğraflarını bir araya getiren sergi, fotoğraf yoluyla bir tanıklıktan ziyade
Türkiye’nin hem siyasi hem de sosyal hayatına dair çizdiği karikatürlerle kendine önemli bir yer edinen karikatüristlerinden Latif Demirci’nin yarım asırlık sanat hayatından izler taşıyan sergisi, 30 Haziran’a dek görülebilir. Küratörlüğünü sanatçının kızı Yasemin Demirci ile yakın dostu, gazeteci İhsan Yılmaz’ın üstlendiği Demirci’nin
Sergiye Göz Göre Göre: 25 Yıllık Tanıklık adını koyarken neyi amaçladınız? Sergi başlangıcını, 1998’de Atlas dergisine başlamamla aldık. Benim 25 yıllık retrospektifim gibi düşünülebilir. Sergide Atlas’ta 1998-2005 arası yaptığım işler de olacak, Atlas’tan ayrıldıktan sonra ürettiğim işler de. Atlas’tan ayrıldıktan sonra 2004’ün
Türkiye’nin gündeminde bugünlerde birçok konuyla birlikte Hayvanları Koruma Kanunu’ndaki değişiklik var. İktidar, yıllardır uzmanlar tarafından ısrarla söylenen kısırlaştırma, aşılatma önerisini hayata geçirmediği için gelinen noktada “sokak hayvanlarının ölüm fermanı”nı TBMM’den geçirmek istiyor. Tüm mesele Cumhurbaşkanı’nın “Bu işi halledin” talimatından sonra başladı. Dört
İzmir, Bornova’da adeta kurtarılmış bir alan gibi duran 160 yıllık Fernand Pagy Köşkü’nü mesken edinen Bayetav Sanat, Akdeniz kıyılarındaki kırsal modernleşme sürecini ele alan Mahsul Projesi kapsamında açılan ve 22 Eylül’e kadar sürecek Mahsul Vakaları sergisine ev sahipliği yapıyor. Araştırmalarını üstlendiği sergiyi,
Itziar Barrio, eserlerinde teknolojinin yozlaşmasını, bozulmuş yapıları, gücün nasıl el değiştirdiğini, emek ve sınıf çatışmalarını, kadın ve erkek rollerinin güç açısından nasıl yozlaştığını göstermeyi ve bu fikirler arasında gidip gelerek eser üretmeyi seven bir sanatçı. Bomb Magazine dergisine verdiği bir röportajda (2021)
Bitki türlerini, renklerini ve dokularını gözlemleyerek bunları çeşitli sanat mecralarında ele alan Brezilyalı sanatçı Camila Rocha’nın Eğrelti Otu Meseleleri isimli yeni sergisi, Öktem Aykut’ta açıldı. Sanatçının son iki yıldır üzerinde çalıştığı sergi, gezegendeki en eski canlılardan biri olan eğrelti otları üzerine sürdürdüğü
Vivienne Westwood 1941’de Cheshire’da doğdu ve moda dünyasına punk tarzının önemli bir figürü olarak damgasını vuran bir isim olmayı başardı. Westwood, 1967’de evlendiği moda tasarımcısı ve müzisyen Malcolm McLaren ile birlikte Londra’daki Kings Road’da, Let it Rock’tan Seditionaries’e (bugün Worlds End olarak