Geçtiğimiz aylarda sanat dünyasını derinden sarsan bir olay yaşandı. Hayatını pencere temizleyiciliği ile idame ettiren 58 yaşındaki Steven Wadlow, William Shakespeare’in hayatında yapılmış tek portresine sahip olduğunu iddia etti. Elbette olay bununla kalmadı, sanat tarihçileri ve otoriteleri Wadlow’dan bu iddiasını kanıtlamasını talep ettiler. Wadlow’un elinde bulundurduğunu iddia ettiği tablonun yaklaşık değeri ise 200 milyon sterlin. Wadlow aldığı bu tepkiler sonrasında işçi sınıfına mensup bir zanaatkâr olması hasebiyle akademik dünyanın kendisini dinlemediğini, mütemadiyen sesini kısmaya çalıştıklarını söyledi.
Bir Servete Dönüşen Aile Tablosu
Bahsettiğimiz olay ilk defa 2012’de gün yüzüne çıktı. Wadlow’un babası Shakespeare hakkında bir belgesel izlerken “Şu anda izlediğim bir belgeselde anlattıkları adam, televizyonun üzerine astığımız portredeki adamla birebir aynı!” diyerek Wadlow’u aradı ve böylelikle Steven bir hazineye sahip olduklarını idrak etti. Bu olayın ardından senelerce bu tablonun gerçek bir Shakespeare portresi olduğunu iddia etse de kapı kapı dolaşarak kendisine bir muhatap arasa da senelerce başarılı olamadı. Fakat şu anda uzmanlar portrenin sahiden de Wadlow’un iddia ettiği döneme ait olduğunu ve üstelik bir kopya değil de gerçeğine benzediğini söylüyorlar. Fakat bu portrenin merkezde olduğu tartışma henüz noktalanmış değil. Portrede resmedilenin sahiden Shakespeare olup olmadığı bir soru işareti olarak sanat camiasında varlığını sürdürüyor. Bir sanat tüccarının Steven’ın iddiası kanıtlanabilirse portrenin 200 milyon sterlin değerinde olduğunu belirtmesiyle tartışma apayrı bir boyut kazanarak gündemde yer etmeye başladı.
İşçi Sınıfından Sanat Camiasına
Ancak Steven’ın arzusu bir servet kazanmak yahut adını duyurmak değil. Kendisinin isteği bu alanda tartışmanın genişlemesi ve insanların farkındalıklarının artması. “Ben elit sınıfa mensup eğitimli bir aileden gelmiyorum. İşçi sınıfından bir zanaatkârım,” diyen Steven cümlelerine şöyle devam ediyor:
“Geldiğim sosyoekonomik geçmişten ötürü yıllardır bu alanda çalışan insanların küçümsenmesiyle burun buruna geldim. Bu konuyu inceleyen insanlar Shakespeare’in tek portresinin düşük sınıflı bir ailede olduğu gerçeğini kabullenmek istemiyorlar.”
Şimdi 92 yaşında olan Steven’ın babası Peter bir antikacı. Kendisi bu tabloyu 1960’larda Oxfordshire’da bulunan Great Tew malikanesinden satın aldığını söylüyor. Tablo senelerce aile salonunda asılı durmuş. Ailenin bunun bu denli kıymetli bir portre olduğunu fark etmesini bırakın, kimsenin aklına bu portrenin kökenlerini irdelemek gelmemiş. Steven ve Peter bu portrede resmedilenin Shakespeare olduğunu öne sürdükten sonra Buckinghamshire’da yaşayan Steven ipuçlarını sürmek ve iddiasını doğrulamak için binlerce sterlin harcamış, senelerce uğraşmış.
Dogmalardan Soyutlanmış Bir Sanat Tartışması
Tablo pek çok farklı şekilde incelenmiş, envai çeşit teste tabi tutulmuş. Gerek röntgen taramasından geçen gerekse sanat tarihi uzmanları tarafından bizzat incelenen tablo, 1595 yılı civarına yani Shakespeare 31 yaşında olduğu döneme tarihlenmiş. Evli ve iki çocuk babası Steven şu anda resmi güvenli bir depoda saklıyor. Kendisi resme dair gerçeğe hiçbir zaman ulaşılamayabileceğinin de farkında ve bunu kabullenmiş. Fakat kendisinin istediği akademik bir tartışma ortamının yaratılması ve insanların dogmatik kabullerini bir kenara bırakıp olaya açık görüşlülük ile yaklaşması. Mevcut Shakespeare portrelerinin çoğunun sahte olup olmadığı konusu sürekli bir tartışma konusu ve Steven, bu portrenin de tartışmalara dahil edilmesini istiyor.