Alışılmışın dışında bir bakış açısıyla soyut resmi klasik sınırlarından ileri taşıyan yaratıcı sanatçılar arasında yer alan Mesut Karakış’ın ikinci kişisel sergisi, “Serial Beauty” (Seri Güzellik), yarın Galery 77’de açılıyor.
“Boşlukta Bir An” isimli ilk kişisel sergisini geçen sene yine Galeri 77 çatısı altında gerçekleştiren Mesut Karakış, yeni sergisinde soyutlama yolculuğunu daha da belirginleştiriyor. Sanatsal unsurlar, formlar ve renklere büyük önem veren sanatçının eserlerinin komposizyonu, resmin içsel yapısına odaklanarak azami estetik ve görsel etkiyi amaçlıyor. Frank Stella popüler bir deyiş olan “bir şey ne ise odur” deyimini, “Ne gördüğün ne gördüğündür” şeklinde yeniden icat eden ve bu prensibe sadık kalan sanatçı, bir hikâye anlatmak yerine resmin gerçek ve özgül varlığını yansıtmayı öncelik olarak görüyor.
Önceki çalışmalarını organik deformasyonla karakterize eden sanatçının yeni eserlerinde geometrik şekiller, çizgilerden oluşan dinamik matrisler, ince formlar, karmaşık dokular ve canlı renkler dikkat çekiyor. Sanatçı yeni serisinde yatay ve dikey çizgileri, daha sistemli, simetrik ve bir bütünlük sağlayacak şekilde dengeli kullanıyor; oluşan geometrik biçimlerin optik etkilerini kuvvetlendiriyor ve bu çizgisel kesişmeleri yeni kompozisyonlara taşıyor.
Sergide yer alan resimlerinde sanatçı dolaysız bir biçime yönelerek formların, lekelerin ve renklerin birbiriyle olan ilişkisini yorumluyor. Sergide yaratı ve yok etme süreci, aynı zamanda gösterme ve gizleme gibi güncel gerçeklik algılarına işaret eden kavramsal konular yer alıyor. İşlerde tuval sınırlarının ötesinde bir anlam ve önem kazanan diyalektik öne çıkıyor. Böylece, her şey aynı zamanda zıttını içinde barındırıyor.
Karakış’ın birinden farklı soyut işlerden oluşan sergi, 14 Mart tarihine kadar Galeri 77’nin Karaköy’deki mekânında görülebilir.